| English | Turkish | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | sidebar n. | yargıç kürsüsünün önündeki alan | ||
|
The lawyers and judge had a discussion at the sidebar. Avukatlar ve yargıç, yargıç kürsüsünün önündeki alanda bir görüşme yaptı. More Sentences |
||||
| Computer | ||||
| Computer | sidebar n. | kenar çubuğu | ||
|
The article included a sidebar with additional information. Makalede ek bilgiler içeren bir kenar çubuğu vardı. More Sentences |
||||
| Law | ||||
| Law | sidebar n. | mahkemede savunma ve iddia makamının jüri üylerinin duyamayacağı bir şekilde ya da kayıt dışı konuştukları yargıcın kürsüsü önündeki özel alan | ||
| Technical | ||||
| Technical | sidebar n. | ek bilgi kutusu | ||