silik - Turkish English Dictionary
History

silik



Meanings of "silik" in English Turkish Dictionary : 27 result(s)

Turkish English
General
silik wishy-washy n.
silik rubbed out adj.
silik retiring adj.
silik weak adj.
silik indistinct adj.
silik insignificant adj.
silik pallid adj.
silik meek adj.
silik colorless adj.
silik worn adj.
silik gray adj.
silik subfusc adj.
silik obscure adj.
silik unobtrusive adj.
silik colourless adj.
silik neutral adj.
silik obliterate adj.
silik fameless adj.
silik paly adj.
silik innocuous adj.
silik inobtrusive adj.
silik stricken adj.
Colloquial
silik drippy adj.
Idioms
silik pencil-necked adj.
Computer
silik gray/grayed n.
Art
silik umbratilous [obsolete] adj.
Slang
silik zhlubby adj.

Meanings of "silik" with other terms in English Turkish Dictionary : 39 result(s)

Turkish English
General
sapı silik drifter n.
silik olma wishy-washiness n.
silik olma fogginess n.
silik ve ufak gökkuşağı sundog n.
ışık veya radyasyona maruz kalarak silik hale gelmek fog v.
sapı silik vagrant adj.
silik olmayan self-assertive adj.
silik bir şekilde çizilmiş umbrated adj.
Colloquial
silik biri a nobody n.
silik biri a nobody n.
silik kişi hamburger n.
silik bir anı a dim memory n.
Idioms
silik tip abbreviated piece of nothing n.
silik kimse pencil neck n.
eski halinin silik bir gölgesi a shadow of (one's) former self n.
eski halinin silik bir gölgesi a shadow of (one's) old self n.
eski halinin silik bir gölgesi a shadow of (oneself) n.
eski halinin silik bir gölgesi olmak be a shadow of itself v.
eski halinin silik bir gölgesi olmak be a shadow of one's former self v.
eski halinin silik bir gölgesi olmak be shadow of oneself v.
silik olmak not set the woods on fire v.
silik olmak disappear into the woodwork v.
(biri veya bir şey) eski halinin silik bir gölgesi olmak be a ghost of (someone or something's) former self v.
(biri veya bir şey) eski halinin silik bir gölgesi olmak be a shadow/ghost of your/its former self v.
eski halinin silik bir gölgesi olmak be a shadow of (someone's or something's) former self v.
eski halinin silik bir gölgesi haline gelmek become a shadow of (someone's or something's) old self v.
eski halinin silik bir gölgesi haline gelmek become a shadow of (someone's or something's) former self v.
silik (fakat gerekli) under erasure expr.
Trade/Economic
silik ve aşınmış madeni para garbling coin n.
Technical
silik renk faint n.
silik gravür faint lettering silika n.
Medical
silik bulguların fiziksel ve nörolojik değerlendirilmesi physical and neurological assessment of subtle signs n.
silik nörolojik bulgular neurological soft signs n.
Printing
mürekkebinin yeniden doldurulması gereken bir kalıpla yapılan silik ve belli belirsiz bir baskı macalature n.
Literature
silik olmayan unmeek adj.
Meteorology
gökkuşağına eşlik eden silik ikincil gökkuşağı water gall n.
Slang
silik tip twirp n.
silik tip dorkus maximus n.
silik/düz bir kadın a plain jane n.