English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | spring at v. | ileri doğru atlamak |
Phrasals | spring at v. | sıçrayarak ulaşmaya çalışmak |
English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | spring at someone v. | birinin üzerine atlamak |
Phrasals | spring out at v. | üstüne zıplamak |
Phrasals | spring at (someone or something) v. | (birine/bir şeye) doğru atlamak |
Phrasals | spring at (someone or something) v. | (birine/bir şeye) doğru sıçramak |
Phrasals | spring at (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) üzerine atlamak/sıçramak |
Phrasals | spring at (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) hemen üzerine atlamak |
Phrasals | spring at (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) havada kapmak |
Phrasals | spring out at (someone or something) v. | (bir yerden çıkıp birinin/bir şeyin) üzerine atlamak |
Automotive | ||
Automotive | spring capacity at ground n. | maksimum yay yükü |
Automotive | spring capacity at pad n. | tam yüklü konumda yaylar tarafından taşınan taşıt ağırlığı |