stick it - Turkish English Dictionary
History

stick it

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "stick it" in Turkish English Dictionary : 4 result(s)

English Turkish
General
stick it v. dayanmak
stick it v. katlanmak
Colloquial
stick it expr. al başına çal
stick it expr. al da başına çal

Meanings of "stick it" with other terms in English Turkish Dictionary : 89 result(s)

English Turkish
General
stick to it v. diretmek
stick it on v. yüklenmek
stick to it v. ısrar etmek
Phrases
it is easy to find a stick to beat a dog expr. savunmasız birine/bir şeye saldırmak kolay
it is easy to find a stick to beat a dog expr. sahipsiz/korumasız kişileri ezmek kolay
Proverb
it is easy to find a stick to beat a dog alçak eşek binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay
it is easy to find a stick to beat a dog alçacık eşeğe herkes biner
it is easy to find a stick to beat a dog sert bir eylemi haklı çıkarmak için bahane bulmak kolaydır
it is easy to find a stick to beat a dog köpeğini dövmek isteyene sopa bulmak kolay
Colloquial
stick it on v. yüksek fiyat çekmek
stick it on v. fiyattan geçirmek
stick it on v. abartarak anlatmak
stick it on v. üstüne koyarak/ekleyerek anlatmak
stick it to the man v. kurulu düzene karşı çıkmak
stick it to the man v. kurulu düzen karşısında direnmek
stick it to the man v. kurulu düzene karşı koymak
stick it to the man v. otoriteye karşı çıkmak
stick it to the man v. otoriteye direnmek
stick with it v. devam etmek
stick with it v. bırakmamak
stick-to-it-ive adj. azimli
stick-to-it-ive adj. iradeli
stick-to-it-ive adj. dayanıklı
stick-to-it-ive adj. metanetli
stick-to-it-ive adj. direşken
stick-to-it-ive adj. dirayetli
stick that in your pipe and smoke it expr. ister inan ister inanma
stick that in your pipe and smoke it expr. üzerinde düşün ve kabul edersen et
Idioms
stick-to-it-iveness n. istikrar
stick-to-it-iveness n. süreklilik
stick-to-it-iveness n. devamlılık
stick-to-it-iveness n. azimlilik
stick it to someone v. gününü göstermek
stick it to someone v. kötü davranmak
stick it out v. sonuna kadar gitmek
stick it to the end v. sonuna kadar dayanmak
stick it to the end v. sonuna kadar devam etmek
stick it to the end v. sonuna kadar bırakmamak
stick it to the end v. sonuna kadar gitmek/götürmek
give it some stick v. bir işe zaman ayırmak
give it some stick v. bir işe enerji harcamak
give it some stick v. bir iş için çaba sarf etmek
give it some stick v. bir işe ağırlık/yoğunluk vermek
stick a pin in it v. bir konuyu tartışmaya/konuşmaya ara vermek
stick a pin in it v. bir konuyu tartışmayı/konuşmayı daha sonra devam etmek üzere bırakmak
stick a pin in it v. bir şeyi tartışmayı/konuşmayı kaldığı yerden sürdürmek üzere bırakmak
stick that in your pipe and smoke it expr. bunu kabul edip çeneni kapasan iyi olur
stick that in your pipe and smoke it expr. bunu sineye çekmek zorundasın
throw enough mud at the wall, some of it will stick expr. yeterince çabalarsan bir şey tutturabilirsin
throw enough mud at the wall, some of it will stick expr. yeterince çabalarsan az da/kötü de olsa ortaya bir şey çıkabilir
stick and stay, make it pay expr. sabreden derviş muradına ermiş
stick and stay, make it pay expr. vazgeçmezsen/azmedersen mükafatını alırsın
Speaking
stick with it expr. bırakma
stick with it expr. pes etme
I can go pro if I stick with it expr. üstüne düşersem profesyonel olabilirim
stick with it expr. vazgeçme
Slang
tell (one) where to stick it v. (birine) alıp bir tarafına sokmasını söylemek
tell (one) where to stick it v. (birine) al bir tarafına sok demek
tell (one) where to stick it v. (birine) münasip bir yerine sok demek
tell (one) where to stick it v. (birine) münasip/uygun bir yerine sokmasını söylemek
stick it on [obsolete] v. kazıklamak
stick it on [obsolete] v. fahiş fiyat vermek
stick it on [obsolete] v. hesabı kabartmak/şişirmek
stick it on v. şişirerek anlatmak
stick it to v. sert davranmak
stick it to v. acımasızca davranmak
stick it to v. haksız muamele etmek
stick it to v. canına okumak
stick it to v. cezalandırmak
stick it to v. gününü göstermek
stick it to (one) v. (birine) sert davranmak
stick it to (one) v. (birine) acımasızca davranmak
stick it to (one) v. (birine) haksız muamele etmek
stick it to (one) v. (birinin) canına okumak
stick it to (one) v. (birini) cezalandırmak
stick it to (one) v. (birine) gününü göstermek
stick it up your ass! interj. al da götüne sok!
stick it up your ass! interj. al da kıçına sok!
stick it up your arse! interj. al onu kıçına sok!
stick it up your ass! expr. al da başına çal!
stick it up your ass expr. başına çal
stick a fork in it expr. bitmiş
stick it up your ass! expr. hayrını görme!
stick it up your ass! expr. götüne sok!
stick it up your ass! expr. kıçına sok!
stick it up your jumper expr. münasip bir yerine sok
stick it up your ass! expr. münasip bir tarafına sok!
stick a fork in it expr. yapıldığı ya da tamamlandığı düşünülmüş
stick it up your ass! exclam. al götüne/kıçına sok!