Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
tüm olarak
Meanings of
"tüm olarak"
in English Turkish Dictionary : 2 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
tüm olarak
as a whole
adv.
Trade/Economic
2
Trade/Economic
tüm olarak
over-all
adj.
Meanings of
"tüm olarak"
with other terms in English Turkish Dictionary : 35 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
muaf tutulanlar haricindeki tüm hükümet programlarına eşit oranda uygulanan sabit yüzde kesintisiyle kamu harcamalarının otomatik olarak azaltılması
sequestration
n.
Colloquial
2
Colloquial
(övgü olarak) tüm vaktini spora ayırmak için çalışmayıp ucuza yaşayan yoksul açık hava sporcusu
dirtbag
n.
Idioms
3
Idioms
erkeklerin kadını insan olarak veya yalnız dış görünüş değil tüm özellikleriyle görmek konusundaki körlüğü
male blindness
n.
Trade/Economic
4
Trade/Economic
bu sözleşme sonucu ya da bu sözleşme ile bağlantılı olarak doğacak/doğan tüm anlaşmazlıklar
all disputes arising out of or in connection with this contract
n.
5
Trade/Economic
tüm olarak açık
overall deficit
n.
Law
6
Law
arazilerin kiracının tüm erkek çocukları arasında eşit olarak bölüşülmesini öngören mülkiyet hakkını ortadan kaldırmak
disgavel [uk]
v.
7
Law
vekil olarak diğer tüm faaliyetlerde bulunmaya
to take all other actions as an attorney
expr.
Politics
8
Politics
tüm federal acil durum hazırlığı ve uygulamaları hususunda tek hesap verilebilirlik noktası olarak çalışan birleşik devletler'e bağlı bağımsız bir kurum
federal emergency management agency
n.
9
Politics
(seçim kampanyası çalışması olarak) tüm ara istasyonlarda durarak tur yapmak
whistle-stop
v.
10
Politics
tüm ulusla alakalı olarak
nationally
adv.
Architecture
11
Architecture
sütunun tüm parçaları için standart ölçü olarak kullanılan taban mesafesi
diameter
n.
Marine
12
Marine
gemilerin teknesine dikilen ve tüm güvertelerin içinden dik olarak yukarı çıkan yüksek direk
mast
n.
13
Marine
gemilerin teknesine dikilen ve tüm güvertelerin içinden dik olarak yukarı çıkan yüksek direği sökmek
unmast
v.
Medical
14
Medical
tüm renklerin grinin tonu olarak algılandığı tam renk körlüğü
monochromasy
n.
Pathology
15
Pathology
vücudun sağlıklı ya da hastalıklı fonksiyonlarını açıklamaya yönelik tüm girişimlerin en önemli noktasını hücre olarak kabul eden yaklaşım
celluar pathology
n.
Zoology
16
Zoology
bireyin görsel olarak tüm grup veya çevre ile aynı renge gelmesini sağlayan renk değişikliği
homochromy
n.
17
Zoology
eski dünya'ya özgü olup günümüzde tüm dünyada evlerde haşere olarak görülen kahverengimsi gri bir fare
mus musculus
n.
Botanic
18
Botanic
tüm dünyada yaygın olarak görülen ve patates dahil pek çok bitkinin hastalanmasına sebep olan bir bitki mantarı
rhizoctonia
n.
Education
19
Education
yeteneklerinden bağımsız olarak tüm öğrencileri kabul eden
nonselective
adj.
Religious
20
Religious
on iki yaşına gelip tüm dini yükümlülüklerden sorumlu olarak kabul edilen yahudi kız çocuğu
bat mitzvah
n.
21
Religious
on iki yaşına gelip tüm dini yükümlülüklerden sorumlu olarak kabul edilen yahudi kız çocuğu
bath mitzvah
n.
22
Religious
tüm yıl boyunca komünyon sırasında söylenen ve ilahi olarak okunan her şeyi kapsayan kitap
missal
n.
23
Religious
(anglikan kilisesi'nde) dinin etkilenebileceği tüm bilgilerin zorunlu olarak hristiyan inancının temel gerçeklerini tekrardan doğruladığı ancak bunların çağdaş koşullara uygun bir dilde yeniden ifade edilmesi gerektiği görüşü
modernism
n.
24
Religious
(roma katolik kilisesinde) papazın daimi olarak tüm unvan, hak ve ayrıcalıklarının elinden alındığı dini ceza
degradation
n.
25
Religious
(on iki yaşına gelen yahudi kız çocuğunu) tüm dini yükümlülüklerden sorumlu olarak kabul etmek
bas mitzvah
v.
Geography
26
Geography
filipinler'in batısında yer alan, tüm okyanusların en derin noktası olarak bilinen bölge
mindanao deep
n.
Sport
27
Sport
(krikette) atışların tüm kaleler düşmeden gönüllü olarak sonlandırılması
declaration
n.
Card
28
Card
(pokerde) tüm oyuncuların ellerini tamamlamak için kullanabileceği, açık olarak dağıtılan kart
community card
n.
Music
29
Music
(müzik aleti üzerinde) tüm harfleri nota olarak icra edilebilen söz
piano word
n.
Librarianship
30
Librarianship
bir metindeki tüm sözcükleri alfabetik olarak içeren bilgisayar dizini
concordance
n.
Archaic
31
Archaic
tüm yıl boyunca komünyon sırasında söylenen ve ilahi olarak okunan her şeyi kapsayan kitaba ait
missal
adj.
32
Archaic
tüm yıl boyunca komünyon sırasında söylenen ve ilahi olarak okunan her şeyi kapsayan kitap ile ilişkili
missal
adj.
Engineering
33
Engineering
(haritacılık) tüm büyük daireleri düz çizgi olarak gösteren
gnomonic
adj.
Slang
34
Slang
hayvanın kemikleri ve tüm organları kıyma haline getirilerek et ürünlerinde dolgu malzemesi olarak kullanılan pembe balçık kıvamında madde
pink slime
n.
Modern Slang
35
Modern Slang
elektronik sigara içenlerin günlük olarak kullandıkları/tüm gün boyunca içtikleri aromalı sıvı
adv (all day vape)
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of tüm olarak
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy