English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | talk at v. | birinin tepkilerini göz önünde bulundurmadan konuşmak |
Phrasals | talk at v. | biriyle saygısızca konuşmak |
English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | talk at length v. | uzun uzadıya konuşmak |
Phrasals | ||
Phrasals | talk at someone v. | birine bir şeyler söylemek |
Phrasals | talk at someone v. | biriyle konuşmak |
Idioms | ||
Idioms | talk at cross-purposes v. | ayrı telden çalmak |
Idioms | talk at cross-purposes v. | birbirini yanlış anlamak |
Idioms | talk at cross-purposes v. | birbirlerini yanlış anlayıp ters düşmek |
Idioms | talk at cross-purposes v. | zıt kutuplarda olmak |
Idioms | talk at cross purposes v. | ayrı telden çalmak |
Idioms | talk at cross purposes v. | birbirini yanlış anlamak |
Idioms | talk at cross purposes v. | birbirini yanlış anlayıp ters düşmek |
Idioms | talk at cross purposes v. | zıt kutuplarda olmak |
Idioms | talk at cross purposes v. | bambaşka/alakasız şeylerden bahsetmek |
Idioms | talk at cross purposes v. | farklı amaçlarda olmak |
Speaking | ||
Speaking | you can at least talk to me expr. | en azından benimle konuşabilirsin |