History

taunt

Meanings of "taunt" in Turkish English Dictionary : 18 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	taunt n.	başa kakma
2	General	taunt n.	laf (sataşmak için söylenen alaylı)
3	General	taunt n.	alay etme
4	General	taunt n.	alay
5	General	taunt n.	sataşma
6	General	taunt n.	iğneleme
7	General	taunt n.	hakaret
8	General	taunt v.	başına kakmak
9	General	taunt v.	alay ederek sataşmak
10	General	taunt v.	yüzüne vurmak
11	General	taunt v.	alay etmek
12	General	taunt v.	azarlamak
13	General	taunt v.	sataşmak
14	General	taunt v.	hakaret etmek
15	General	taunt v.	dalga geçerek kışkırtmak
16	General	taunt v.	alay ederek sataşmak
17	General	taunt adj.	(gemi direği gibi) upuzun
18	General	taunt adj.	çok yüksek

Meanings of "taunt" with other terms in English Turkish Dictionary : 41 result(s)

	Category	English	Turkish
Phrasals
1	Phrasals	taunt someone about something v.	birini bir konuda alaya almak
2	Phrasals	taunt someone with something v.	birini bir şey ile alaya almak
3	Phrasals	taunt someone with something v.	birini bir konuda alaya almak
4	Phrasals	taunt someone about something v.	birini bir konuda tiye almak
5	Phrasals	taunt (one) into (doing something) v.	(birini) dalga geçerek (bir şey yapmaya) kışkırtmak
6	Phrasals	taunt (one) into (doing something) v.	(birini) alay ederek (bir şey yapmaya) itmek
7	Phrasals	taunt someone into something v.	birini dalga geçerek/alay ederek bir şeye itmek
8	Phrasals	taunt someone into something v.	birini dalga geçerek/alay ederek bir şeye mecbur bırakmak
9	Phrasals	taunt (one) with (something) v.	(birini sahip olamayacağı/olmaması gereken bir şeyle) kızdırmak
10	Phrasals	taunt (one) with (something) v.	(birine sahip olamayacağı/olmaması gereken bir şeyle) eziyet etmek
11	Phrasals	taunt (one) with (something) v.	(birine sahip olamayacağı/olmaması gereken bir şeyle) işkence etmek
12	Phrasals	taunt (one) with (something) v.	(birinin) canını çektirmek
13	Phrasals	taunt (one) with (something) v.	(birinin) iştahını kabartmak
14	Phrasals	taunt (one) with (something) v.	(birini) boşuna umutlandırmak
15	Phrasals	taunt (one) with (something) v.	(birini bir şeyle) azdırmak
16	Phrasals	taunt (one) with (something) v.	(birine) gösterip vermemek
17	Phrasals	taunt (one) with (something) v.	(birini bir şeyle) baştan çıkarıp sonunu getirmemek
18	Phrasals	taunt (one) with (something) v.	(birini bir şeyle) azdırıp bırakmak
19	Phrasals	taunt (one) with (something) v.	(birini bir şeyle) cinsel olarak uyarıp bırakmak
20	Phrasals	taunt (one) about (someone or something) v.	(biriyle biri/bir şey) hakkında dalga geçmek
21	Phrasals	taunt (one) about (someone or something) v.	(birini biri/bir şey) hakkında alaya/tiye almak
22	Phrasals	taunt about v.	bir konuda alaya almak
23	Phrasals	taunt about v.	bir konuda tiye almak
24	Phrasals	taunt about v.	bir konuda dalga geçmek
25	Phrasals	taunt into v.	dalga geçerek (bir şey yapmaya) kışkırtmak
26	Phrasals	taunt into v.	alay ederek (bir şey yapmaya) itmek
27	Phrasals	taunt into v.	dalga geçerek/alay ederek (bir şeye) itmek
28	Phrasals	taunt into v.	dalga geçerek/alay ederek (bir şeye) mecbur bırakmak
29	Phrasals	taunt with v.	ile alaya almak
30	Phrasals	taunt with v.	bir konuda alaya almak
31	Phrasals	taunt with v.	ile kızdırmak
32	Phrasals	taunt with v.	ile eziyet etmek
33	Phrasals	taunt with v.	ile işkence etmek
34	Phrasals	taunt with v.	-in canını çektirmek
35	Phrasals	taunt with v.	-in iştahını kabartmak
36	Phrasals	taunt with v.	-i boşuna umutlandırmak
37	Phrasals	taunt with v.	ile azdırmak
38	Phrasals	taunt with v.	-e gösterip vermemek
39	Phrasals	taunt with v.	ile baştan çıkarıp sonunu getirmemek
40	Phrasals	taunt with v.	ile azdırıp bırakmak
41	Phrasals	taunt with v.	ile cinsel olarak uyarıp bırakmak