tefekkür - Turkish English Dictionary
History

tefekkür



Meanings of "tefekkür" in English Turkish Dictionary : 13 result(s)

Turkish English
General
tefekkür thought n.
tefekkür contemplation n.
tefekkür study n.
tefekkür consideration n.
tefekkür reflexion n.
tefekkür reflection n.
tefekkür meditation n.
tefekkür reflect [obsolete] n.
tefekkür meditance [obsolete] n.
tefekkür contemplance n.
tefekkür deliberation n.
tefekkür contemplation n.
Philosophy
tefekkür entermise n.

Meanings of "tefekkür" with other terms in English Turkish Dictionary : 21 result(s)

Turkish English
General
tefekkür etmeyi seven kimse meditatist n.
isa'nın hayatındaki önemli olaylar üzerine yapılan on beş tefekkür mystery n.
tefekkür eden kimse contemplatist n.
tefekkür eden kimse contemplative n.
mistik tefekkür orison n.
tefekkür etmek meditate v.
tefekkür etmek contemplate v.
tefekkür etmek reflect v.
tefekkür etmek think v.
tefekkür etmek commune with one's self v.
özenli bir tefekkür halinde bulunmak meditate v.
kişinin tefekkür veya tasavvur ederek veya içrek ışığı sayesinde tanrı'yı doğrudan veya yakından bilmesine veya tanrı ile birlik içinde olmasına ait mystical adj.
kişinin tefekkür veya tasavvur ederek veya içrek ışığı sayesinde tanrı'yı doğrudan veya yakından bilmesinden veya tanrı ile birlik içinde olmasından kaynaklanan mystical adj.
kişinin tefekkür veya tasavvur ederek veya içrek ışığı sayesinde tanrı'yı doğrudan veya yakından bilmesini veya tanrı ile birlik içinde olmasını açıkça ortaya koyan mystical adj.
kişinin tefekkür veya tasavvur ederek veya içrek ışığı sayesinde tanrı'yı doğrudan veya yakından bilmesi veya tanrı ile birlik içinde olması ile ilişkili mystical adj.
tefekkür içinde contemplative adj.
Religious
tefekkür halinde ruhun tanrı ile birleşmesi theocrasy n.
tefekkür halinde ruhun tanrı ile birleşmesi theocrasia n.
tefekkür halinde ruhun tanrı ile birleşmesi theokrasia n.
vedalardaki tefekkür öğretilerini vurgulayan bir ortodoks hindu geleneği felsefesi vedantism n.
dua ve tefekkür için ayrılmış saat holy hour n.