temas halinde olan

Meanings of "temas halinde olan" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

	Category	Turkish	English
Technical

1	Technical	jeosentetik setlerle temas halinde olan jeotekstiller	geotextiles in contact with geosynthetic barriers n.
2	Technical	toprakla doğrudan temas halinde olan alaşımsız demirli malzeme	non-alloyed ferrous material in direct contact with soil n.
3	Technical	toprakla doğrudan temas halinde olan düşük alaşımlı demirli malzeme	low-alloyed ferrous material in direct contact with soil n.
4	Technical	elektriksel olarak temas halinde olan	direct adv.
Anatomy

5	Anatomy	mastoid çıkıntıda yer alıp kulak zarı ile temas halinde olan ve hava içeren geniş boşluk	mastoid antrum n.
6	Anatomy	mastoid çıkıntıda yer alıp kulak zarı ile temas halinde olan ve hava içeren geniş boşluk	tympanic antrum n.
7	Anatomy	burnun orta kanalı ile temas halinde olan, üst çenedeki boşluk	antrum of highmore n.
Biology

8	Biology	büyümek için oksijene ihtiyaç duyan ve havayla temas halinde olan mikroorganizmalar	aerobies n.
Botanic

9	Botanic	abd'nin güneydoğusunda yetişen, temas halinde kaşıntıya sebep olan bir çalı	poison oak (toxicodendron pubescens) n.
10	Botanic	kuzey amerika'nın batısında yetişen, temas halinde kaşıntıya sebep olan bir çalı	poison oak (toxicodendron diversilobum) n.
11	Botanic	kuzey amerika'nın batısında yetişen, temas halinde kaşıntıya sebep olan bir çalı	poison oak (rhus diversiloba) n.
Geography

12	Geography	iki noktada temas halinde olan	two-point adj.