the beneficiary - Turkish English Dictionary

the beneficiary

Meanings of "the beneficiary" in Turkish English Dictionary : 39 result(s)

English Turkish
General
beneficiary n. faydalanıcı
It is conditional on the actions of the beneficiary countries.
Bu, faydalanıcı ülkelerin eylemlerine bağlıdır.

More Sentences
Law
beneficiary yararlanıcı
Forms of state aid that require an effort from the beneficiary are to be supported.
Yararlanıcının çaba sarf etmesini gerektiren devlet yardımı biçimleri desteklenmelidir.

More Sentences
Common Usage
beneficiary n. lehtar
General
beneficiary n. hak sahibi
beneficiary n. yararlanan kimse
beneficiary n. faydalanan kimse
beneficiary n. varis
beneficiary n. mirasçı
beneficiary n. lehdar
beneficiary n. kar eden kimse
beneficiary n. elde eden kimse
beneficiary n. yararlanan
beneficiary adj. faydacı
Trade/Economic
beneficiary yararlanan
beneficiary sigorta poliçesi sahibine yapılan ödeme
beneficiary poliçe lehdarı
beneficiary lehtar
beneficiary lehdar
beneficiary faydalanan kişi
beneficiary yararlanıcı taraf
beneficiary menfaat sahibi
Law
beneficiary lehdar
beneficiary müstefit
beneficiary müteneffi
beneficiary sahip
beneficiary yararlanan
beneficiary kendisine bir gayrimenkul üzerinde yararlanma hakkı tanınan kimse
beneficiary sigorta poliçesi yararlanıcısı
beneficiary sigorta poliçesinden yararlanan şahıs
Politics
beneficiary faydalanan
beneficiary imtiyaz sahibi
beneficiary fayda gören
Insurance
beneficiary lehdar
beneficiary hak sahibi
beneficiary lehtar
Education
beneficiary yararlanıcı
Linguistics
beneficiary yararlanan
Environment
beneficiary faydalanıcı
Ottoman Turkish
beneficiary muhassasunleh

Meanings of "the beneficiary" with other terms in English Turkish Dictionary : 42 result(s)

English Turkish
General
beneficiary list n. yararlanıcı listesi
beneficiary names n. yararlanıcı isimleri
Trade/Economic
project beneficiary n. proje yararlanıcısı
beneficiary of a letter of credit n. akreditif lehtarı
irrevocable beneficiary clause n. değişmez lehtar klozu
grant beneficiary n. hibe faydalanıcısı
mortgage beneficiary n. ipotek lehdarı
credit beneficiary n. kredi lehdarı
direct beneficiary n. kesin lehdar
credit beneficiary n. kredi lehdarı
beneficiary name n. lehdar adı
beneficiary bank n. lehdar banka
contingent beneficiary n. muhtemel lehdar
beneficiary account n. müstefit hesap
final beneficiary n. nihai faydalanıcı
primary beneficiary n. öncelikli lehdar
revocable beneficiary n. rücu edilebilir lehdar
end beneficiary n. son faydalanıcı
final beneficiary n. son faydalanıcı
beneficiary certificate n. teminat mektubundaki değişikliklerin kabul edildiğinin teyidini gösteren yazı
tax beneficiary n. vergi alacaklısı
beneficiary account n. yararlanıcı hesabı
beneficiary country n. yararlanıcı ülke
beneficiary account n. lehtar hesap
Law
trustee-beneficiary relation n. vasinin varisin menfaatleri doğrultusunda hareket etme yükümlülüğü
beneficiary design n. çıkarların belirlenmesi
irrevocable beneficiary n. gayrikabili rücu hak sahibi
beneficiary clause n. istifade klozu
beneficiary privileges n. ihtira ve telif hakları
direct beneficiary n. kesin lehdar
beneficiary heir n. miras borçlarının az olması şartıyla mirası kabul eden varis
contingent beneficiary n. muhtemel lehdar
life beneficiary n. ömür boyu lehdar
beneficiary heir n. resmi defter tutulması talebinde bulunarak mirası kabul eden varis
third party beneficiary contract n. üçüncü kişi lehine kontrat
beneficiary clause n. yararlanma klozu
Politics
co-beneficiary n. beraber yararlanıcı
beneficiary institution n. faydalanıcı kurum
co-beneficiary n. ortak faydalanıcı
beneficiary country n. yararlanıcı ülke
non-beneficiary adj. yararlanan dışındaki
Education
beneficiary student n. burslu öğrenci