varis - Turkish English Dictionary
History

varis



Meanings of "varis" in English Turkish Dictionary : 41 result(s)

Turkish English
Common Usage
varis successor n.
varis heir n.
varis varicosis n.
General
varis beneficiary n.
varis devise n.
varis inheritress n.
varis heirer n.
varis inheritrix n.
varis survivor n.
varis inheritor n.
varis heritor n.
varis devisee n.
varis legatary n.
varis incomer n.
varis sien [obsolete] n.
varis sient n.
varis sprig n.
varis succession n.
varis descendent adj.
varis inheriting adj.
varis her (heir) abrev.
varis her. (heir) abrev.
Law
varis remainderman n.
varis remainder-man n.
varis haeres n.
varis devisee n.
varis heir n.
varis successor n.
varis inheritor n.
varis legatee n.
varis donatory [scotland] n.
varis donee n.
varis portioner [scotland] n.
varis cestui [french] pron.
varis cestuy [obsolete] pron.
Medical
varis spider vein n.
varis varicose vein n.
varis varix n.
varis varicosity n.
Math
varis successor n.
Archaic
varis succeeder n.

Meanings of "varis" with other terms in English Turkish Dictionary : 86 result(s)

Turkish English
General
varis çorabı varsity sock n.
ortak varis coparcener n.
muhtemel varis heir presumptive n.
varis çorabı varsity socks n.
kadın varis heiress n.
varis olarak sahip olma succession n.
meşru varis apparent [obsolete] n.
kişiyi varis statüsüne yükselten kan inheritable blood n.
asıl mirasçının erginlik çağına girmemiş olması halinde yedek varis atama substitution n.
varis çorabı support hose n.
varis çorabı support stocking n.
varis çorabı support stockings n.
varis olarak tayin etme surrogation n.
varis olarak sahip olmak succeed to v.
varis olmak inherit v.
varis olmak succeed v.
varis olmak fall heir to something v.
varis olmak heir [dialect] v.
(roma hukukunda) varis olarak atamak institute v.
(mirası) belirli varis grubuna sınırlandırmak fee tail v.
ikinci bir varis belirlemek superinduce v.
varis olarak tayin etmek surrogate v.
meşru varis olan apparent adj.
varis olan inheritable adj.
varis seçmemiş successionless adj.
varis olan successive [obsolete] adj.
(çocuk) gerçek varis olan suppositious adj.
(çocuk) gerçek varis olan supposititious adj.
Phrasals
(bir şeye) varis olarak sahip olmak succeed to (something) v.
Idioms
varis olmak fall heir to v.
Formal
(monarşide) varis olarak daha iyi bir seçeneğin bulunmadığı durumda mirası alan kimse heir presumptive n.
Trade/Economic
emekli ve varis (bakmakla yükümlü olunan) maaş ödemeleri retirement and survivors' pensions n.
mirası bekleyen varis tarafından ödeme taahhüdü vermesi karşılığı faizciye verilen tahvil post-obit n.
mirası bekleyen varis tarafından ödeme taahhüdü vermesi karşılığı faizciye verilen tahvil post-obit bond n.
Law
bayan varis inheritress n.
bayan varis inheritrix n.
gerçek varis real representative n.
ikinci dereceden varis collateral heir n.
kadın varis inheritrix n.
kan bağı yoluyla varis heir of the blood n.
kanuni varis lawful heir n.
kadın varis inheritress n.
kadın varis heiress n.
kayıtsız şartsız varis unconditional heir n.
müşterek kadın varis co-heiress n.
meşru varis rightful heir n.
mirası bekleyen varis expectant heir n.
miras borçlarının az olması şartıyla mirası kabul eden varis beneficiary heir n.
ortak varis joint inheritor n.
ortak varis coheir n.
ortak varis partner in inheritance n.
ortak varis coparcener n.
ortak varis coinheritor n.
resmi defter tutulması talebinde bulunarak mirası kabul eden varis beneficiary heir n.
varis ile yapılan yüksek faizli borç sözleşmesi catching bargain n.
yasal varis lawful heir n.
yasal halef/varis legal successor n.
yasal varis heir at law n.
müşterek varis joint heir n.
yasal varis heir [uk] n.
muhtemel varis heir apparent n.
yasal varis heir at law [scotland] n.
yasal varis heir-at-law [scotland] n.
kadın varis heretrix n.
(sayısı vasiyetçi ölene dek belli olmayan) varis grubu class n.
varis kabul edildiği halde daha yakın bir varisin doğumu ile miras hakkı düşebilecek olan kimse presumptive heir n.
varis olarak ilan etmek ken [scotland] v.
(birini) varis ilan etmek serve v.
varis olan hereditary adj.
Medical
akut varis kanaması acute variceal hemorrhage n.
özofagus varis kanaması esophageal variceal hemorrhage n.
özafagus varis esophageal varices n.
varis ameliyatı varicose vein surgery n.
varis dışı üst gastrointestinal kanama nonvariceal upper gastrointestinal bleeding n.
varis kanamaları variceal hemorrhage n.
varis ameliyatı varicotomy n.
varis çorabı compression socks/stockings n.
varis kanaması variceal hemorrhage n.
varis ameliyatı cirsotomy n.
varis ile ilgili variceal adj.
varis kaynaklı variceal adj.
varis anlamına gelen ön ek varic- pref.
varis anlamına gelen ön ek varico- pref.
Pathology
arterin varis gibi şiştiği bir hastalık cirsoid aneurism n.
Archaic
kadın varis distaff n.
kadın varis fortune n.