English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | library n. | kitaplık | ||
The mansion's library was filled with leather-bound volumes. Malikanenin kitaplığı deri ciltli kitaplarla doluydu. More Sentences |
||||
Common Usage | library n. | kütüphane | ||
His personal library included a vast collection of classic literature. Adamın kişisel kütüphanesi geniş bir klasik edebiyat koleksiyonu içeriyordu. More Sentences |
||||
General | ||||
General | library n. | kütüphane | ||
We went to the local library to check out some books. Bazı kitaplara bakmak için yerel kütüphaneye gittik. More Sentences |
||||
General | library n. | (yer olarak) kütüphane | ||
She spent hours studying in the university library. Üniversite kütüphanesinde saatlerce ders çalışırdı. More Sentences |
||||
General | library n. | kitap seti | ||
The Harry Potter series was released as a library of seven books. Harry Potter serisi yedi kitaptan oluşan bir kitap seti olarak yayımlanmıştır. More Sentences |
||||
Telecom | ||||
Telecom | library | kütüphane | ||
Surprisingly, her story checks out, she really was at the library until midnight last night. Şaşırtıcı bir şekilde, hikayesi doğru çıktı, gerçekten de dün gece yarısına kadar kütüphanedeymiş. More Sentences |
||||
Telecom | library | kitaplık | ||
I have access to his library. Benim onun kitaplığına erişimim var. More Sentences |
||||
General | ||||
General | library n. | kütüphane binası | ||
General | library n. | çalışma odası | ||
General | library n. | belgelik | ||
General | library n. | bir kişiye ait kitapların tamamı | ||
Technical | ||||
Technical | library n. | belgelik | ||
Computer | ||||
Computer | library | yordamlık | ||
Biology | ||||
Biology | library n. | belirli bir organizmanın genomunun haritalanması ile lokasyonları ve kimlikleri belirlenebilen klonlanmış dna dizisi koleksiyonu | ||
Biology | library n. | toplanmış dna dizilerinden üretilen ve proteinlerin hastalıklardaki metabolik işlevlerini incelemek, yeni ilaçlar sentezlemek ve diğer proteomik araştırmaları yürütmek için kullanılan protein koleksiyonu | ||
Librarianship | ||||
Librarianship | library n. | bir yazara ait olduğu kanıtlanmış eserler | ||
Librarianship | library n. | yazarın eserlerinin listesi |
English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | go to the library v. | kütüphaneye gitmek | ||
Speaking | ||||
Speaking | I'm going to the library expr. | ben kütüphaneye gidiyorum | ||
Speaking | do not take the books outside the library without permission expr. | kitapları izinsiz kütüphane dışına çıkarmayın | ||
Speaking | how can I get to the library? expr. | kütüphaneye nasıl gidebilirim? | ||
Speaking | the library will be closing in five minutes expr. | kütüphane beş dakika içinde kapanacaktır | ||
Speaking | I came to the library expr. | kütüphaneye geldim | ||
Speaking | I am in the library expr. | kütüphanedeyim |