History

thing is

Meanings of "thing is" in Turkish English Dictionary : 1 result(s)

	Category	English	Turkish
Speaking
1	Speaking	thing is expr.	konu şu ki

Meanings of "thing is" with other terms in English Turkish Dictionary : 112 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	one thing is certain that conj.	şurası gerçektir ki
Phrases
2	Phrases	a is one thing, b is (quite) another expr.	(bir şeyi yapmak) kabul edilebilir ama (diğerini) kabul etmek mümkün değil
3	Phrases	a is one thing, b is (quite) another expr.	(bir şeyi yapmak) hadi neyse de (diğerinin) mümkünatı yok
4	Phrases	it is an understanding thing that expr.	bilinen bir şeydir ki
5	Phrases	friendship is one thing business is another expr.	dostluk başka alışveriş başka
6	Phrases	worth of a thing is what it will bring expr.	değeri ederi (piyasa karşılığı) kadardır
7	Phrases	the only thing that doesn’t change is change itself expr.	değişmeyen tek şey değişimdir
8	Phrases	the funny thing is expr.	işin ilginci
9	Phrases	the funny thing is expr.	işin komik tarafı
10	Phrases	the funny thing is expr.	işin komik yanı
11	Phrases	the thing is expr.	mesele şu ki
Proverb
12	Proverb	a thing you don't want is dear at any price n.	ucuz etin yahnisi yavan olur
13	Proverb	a thing you don't want is dear at any price n.	bir şey sadece fiyatı ucuz olduğu için alınmaz
14	Proverb	a little knowledge is a dangerous thing	yarı cahilden kork
15	Proverb	thing you don't want is dear at any price	ucuz etin yahnisi yavan olur
16	Proverb	a thing of beauty is a joy forever	hoş ve güzel şeyler sonsuza dek yaşar
17	Proverb	little knowledge is a dangerous thing	az bilmek tehlikelidir
18	Proverb	little learning is a dangerous thing	az bilmek tehlikelidir
19	Proverb	little learning is a dangerous thing	yarı cahilden kork
20	Proverb	little knowledge is a dangerous thing	yarı cahilden kork
21	Proverb	if a thing is worth doing it's worth doing well	bir şey yapmaya değerse iyi yapmaya değer
22	Proverb	if a thing is worth doing it's worth doing well	yapacaksan doğru dürüst yap
23	Proverb	love is an ideal thing, marriage is a real thing	aşk; ideal olan, evlilik; gerçek olandır
24	Proverb	thing you don't want is dear at any price	bir şey sadece fiyatı ucuz olduğu için alınmaz
25	Proverb	whether a thing is worth doing or not really depends on how you look at it	bir şeyin yapmaya değer olup olmadığı ona nasıl baktığına bağlıdır
26	Proverb	worth of a thing is what it will bring	ederi, gideri (piyasası) kadardır
27	Proverb	a mind is a terrible thing to waste	akıl ziyan edilmez
28	Proverb	a mind is a terrible thing to waste	akıl boşa harcanmaz
29	Proverb	a mind is a terrible thing to waste	akıl ziyan edilmeyecek kadar kıymetlidir
30	Proverb	a little learning is a dangerous thing	yarı cahilden kork
31	Proverb	a little learning is a dangerous thing	az bilmek tehlikelidir
32	Proverb	saying is one thing, doing is another	söylemesi kolay, yapması zor
33	Proverb	saying is one thing, doing is another	söylemesi kolay, önemli olan yapmak/yapabilmek
34	Proverb	saying is one thing, doing is another	demesi kolay
35	Proverb	saying is one thing, doing is another	söylemekle yapmak/yerine getirmek ayrı şeyler
36	Proverb	saying is one thing, doing is another	söylemek/söz vermek kolay da önemli olan yapmak/yerine getirmek
37	Proverb	saying is one thing, doing is another	söylemek/söz vermek kolay, önemli olan icraata geçirebilmek
Colloquial
38	Colloquial	(something) is one thing, (something else) is (quite) another expr.	(o) farklı şey (bu) farklı şey
39	Colloquial	(something) is one thing, (something else) is (quite) another expr.	o ile bu bir mi?
40	Colloquial	(something) is one thing, (something else) is (quite) another expr.	o ile bu bir olabilir mi?
41	Colloquial	one thing is certain expr.	kesin olan bir şey var
42	Colloquial	(something) is one thing, (something else) is (quite) another expr.	(bir şeyi yapmak) kabul edilebilir ama (diğerini) kabul etmek mümkün değil
43	Colloquial	(something) is one thing, (something else) is (quite) another expr.	(bir şeyi yapmak) hadi neyse de (diğerinin) mümkünatı yok
44	Colloquial	(something) is one thing, (something else) is (quite) another expr.	(o) farklı şey (bu) farklı şey
45	Colloquial	a is one thing, b is (quite) another expr.	(bir şeyi yapmak) kabul edilebilir ama (diğerini) kabul etmek mümkün değil
46	Colloquial	a is one thing, b is (quite) another expr.	(bir şeyi yapmak) hadi neyse de (diğerinin) mümkünatı yok
47	Colloquial	a is one thing, b is (quite) another expr.	(o) farklı şey (bu) farklı şey
48	Colloquial	the thing of it is expr.	mesele şu ki
49	Colloquial	the thing of it is expr.	şöyle ki
50	Colloquial	the thing of it is expr.	durum şu ki
51	Colloquial	the thing of it is expr.	demek istediğim
52	Colloquial	the thing of it is expr.	demek istediğim şu ki
53	Colloquial	the thing of it is expr.	konu şu ki
54	Colloquial	the (only) thing is... expr.	sadece…
55	Colloquial	the (only) thing is... expr.	yalnız…
56	Colloquial	the (only) thing is... expr.	ancak…
Idioms
57	Idioms	there is no such thing as a stupid question expr.	aptalca soru yoktur
58	Idioms	there is no such thing as a stupid question expr.	saçma soru yoktur
59	Idioms	there is no such thing as a stupid question expr.	soru sormaktan çekinme
60	Idioms	there is no such thing as a stupid question expr.	aklına geleni sor çekinme
61	Idioms	there is no such thing as bad publicity expr.	reklamın iyisi kötüsü olmaz
62	Idioms	there is no such thing as bad publicity expr.	reklamın kötüsü olmaz
63	Idioms	tinstaafl (there is no such thing as a free lunch) expr.	her şeyin bir bedeli var
64	Idioms	tinstaafl (there is no such thing as a free lunch) expr.	hayatta hiçbir şey bedava değildir
Speaking
65	Speaking	it is an understanding thing that expr.	adettir
66	Speaking	there is no such thing expr.	alakası yok
67	Speaking	what is the first thing that should be done when a car starts to skid? expr.	araba kaymaya başladığında yapılması gereken ilk şey nedir?
68	Speaking	too much of a good thing is bad expr.	azı karar çoğu zarar
69	Speaking	the whole thing is like one big test expr.	bütün her şey büyük bir sınav gibi
70	Speaking	this is the worst thing i've ever done expr.	bu şimdiye kadar yaptığım en kötü şey
71	Speaking	there is one thing and I don't think you'll like it expr.	bir şey var ve hoşuna gideceğini sanmıyorum
72	Speaking	this is the worst thing i've ever done expr.	bu hayatım boyunca yaptığım en kötü şey
73	Speaking	what is your favorite thing about me? expr.	benim en çok hangi yönümü seviyorsun?
74	Speaking	another thing is expr.	diğer bir konu
75	Speaking	the thing is expr.	durum şu ki
76	Speaking	there is no such thing expr.	diye bir şey yok
77	Speaking	there is no such thing as right and wrong expr.	doğru ya da yanlış diye bir şey yoktur
78	Speaking	the only thing constant is change expr.	değişmeyen tek şey değişimdir
79	Speaking	the thing is expr.	demek istediğim
80	Speaking	there is no such thing as trust expr.	güven diye bir şey yoktur
81	Speaking	the thing I fear the most is expr.	en çok korktuğum şey
82	Speaking	the strange thing is expr.	garip olan şu
83	Speaking	there is no such thing expr.	hiç ilgisi yok
84	Speaking	is there really such a thing as a perfect job? expr.	gerçekten de mükemel iş diye bir şey var mı?
85	Speaking	is that the most important thing in life? expr.	hayattaki en önemli şey bu mu?
86	Speaking	there is no such thing as a free meal/lunch expr.	her şey karşılıklı
87	Speaking	what is your favorite thing about me? expr.	en çok neyimi seviyorsun?
88	Speaking	the funny thing is expr.	işin tuhafı
89	Speaking	the first thing I'm going to say is expr.	ilk olarak söyleyeceğim
90	Speaking	the funny thing is expr.	işin komiği
91	Speaking	is it really a good thing? expr.	iyi bir şey mi gerçekten?
92	Speaking	the last thing you need is headache expr.	ihtiyacın olan son şey baş ağrısı
93	Speaking	is that really a good thing? expr.	iyi bir şey mi gerçekten?
94	Speaking	the best thing to do is expr.	iyisi mi
95	Speaking	there is no such thing as miracles expr.	mucize diye bir şey yoktur
96	Speaking	there is no such thing expr.	ne alakası var
97	Speaking	the thing is expr.	konu şu ki
98	Speaking	there is no such thing expr.	ne ilgilisi var
99	Speaking	is there really such a thing as a perfect job? expr.	mükemmel iş diye bir şey gerçekten var mı?
100	Speaking	there is no such thing expr.	öyle bir şey yok
101	Speaking	the funny thing is expr.	komik/garip olan şu
102	Speaking	when we say paris the first thing that comes to our mind is the eiffel tower expr.	paris denilince akla ilk eyfel kulesi gelir
103	Speaking	when we say paris the first thing that comes to our mind is the eiffel tower expr.	paris denince akla ilk eyfel kulesi gelir
104	Speaking	this whole thing is my fault expr.	tüm olanlar benim hatam
105	Speaking	there is only one thing to do expr.	yapılacak tek bir şey var
106	Speaking	there is only one thing to be done expr.	yapılacak tek bir şey var
107	Speaking	there is only one thing to do expr.	yapılacak bir tek şey var
108	Speaking	there is no such thing expr.	yok öyle bir şey
109	Speaking	there is only one thing to be done expr.	yapılacak bir tek şey var
110	Speaking	there is such a thing as crossing the line expr.	ayıp diye bir şey var
111	Speaking	there is such a thing as crossing the line expr.	ayıp denen bir şey var
Philosophy
112	Philosophy	the only thing I know is that I know nothing expr.	bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir