History

to the right

Meanings of "to the right" in Turkish English Dictionary : 1 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	to the right adv.	sağa

Meanings of "to the right" with other terms in English Turkish Dictionary : 123 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	shift to the right n.	sağa kayma
2	General	the right to life n.	yaşama hakkı
3	General	the right way to do (something) n.	yol erkan
4	General	find the right person to do a job v.	adamını bulmak
5	General	be given to the right man v.	adamına düşmek
6	General	lead to the right path v.	doğru yolu göstermek
7	General	keep to the right v.	yolun sağında kalmak
8	General	avail oneself of the right to v.	bir haktan faydalanmak
9	General	avail oneself of the right to v.	bir haktan yararlanmak
10	General	find the right thing to do v.	doğruyu bulmak
11	General	have the right to speak v.	söz hakkı olmak
12	General	have the right to comment on something v.	söz sahibi olmak
13	General	use the right to remain silent v.	susma hakkını kullanmak
14	General	use the right to remain in silence v.	susma hakkını kullanmak
15	General	use the right to remain silent v.	konuşmama hakkını kullanmak
16	General	use the right to remain in silence v.	konuşmama hakkını kullanmak
17	General	give someone the chance to do the right thing v.	birisine doğru şeyi yapması için bir şans vermek
18	General	(for a road) turn to the right v.	yola sağa dönmek
19	General	keep to the right v.	yolun sağından gitmek
Phrases
20	Phrases	(the) right to do something n.	bir şeyi yapma hakkı
21	Phrases	(the) right to do something n.	bir şeyi yapma özgürlüğü
22	Phrases	(the) right to do something n.	bir şeyi yapma izni
23	Phrases	right to the end adv.	son ana kadar
24	Phrases	reserving the right to object expr.	itiraz hakkı saklı kalmak şartıyla
25	Phrases	reserving the right to object expr.	itiraz hakkı saklı kalmak koşuluyla
26	Phrases	keep to the right expr.	sağdan gidiniz
27	Phrases	to the right of the entrance expr.	girişte sağda
Colloquial
28	Colloquial	down the corridor to the right expr.	koridorun sonundan sağa dönünce
Idioms
29	Idioms	the right to (do) (something) n.	(bir şeyi) yapma hakkı/izni/ayrıcalığı
30	Idioms	send to the right-about v.	karşıki noktaya göndermek
31	Idioms	send to the right-about v.	(düşman birliklerini) püskürtmek
32	Idioms	send to the right-about v.	baştan savmak
33	Idioms	come (right) down to the wire v.	(heyecan, gerilim) son ana kadar sürmek
34	Idioms	come (right) down to the wire v.	(heyecan, gerilim) son dakikaya kadar devam etmek
35	Idioms	go (right) down to the wire v.	(heyecan, gerilim) son ana kadar sürmek
36	Idioms	go (right) down to the wire v.	(heyecan, gerilim) son dakikaya kadar devam etmek
37	Idioms	go (right) down to the wire v.	(sonuç) son ana kadar belli olmamak
38	Idioms	go (right) down to the wire v.	başa baş bir rekabet olmak
39	Idioms	come (right) down to the wire v.	(sonuç) son ana kadar belli olmamak
40	Idioms	come (right) down to the wire v.	başa baş bir rekabet olmak
41	Idioms	jog to the right v.	(yol) sağa dönmek
42	Idioms	go, come (right) down to the wire v.	son dakikaya kadar belli olmamak
43	Idioms	go, come (right) down to the wire v.	sonucu bitiş çizgisinde belli olmak (yarış)
44	Idioms	give (one) (the right to) first refusal v.	(birine) ilk hakkı tanımak
45	Idioms	give (one) (the right to) first refusal v.	(birine) ilk şansı vermek
46	Idioms	give (one) (the right to) first refusal v.	(birine) bir şeyi ilk elde etme şansını vermek
47	Idioms	go, come (right) down to the wire v.	(sonuç) son ana kadar belli olmamak
48	Idioms	go, come (right) down to the wire v.	başa baş bir rekabet olmak
49	Idioms	go, come (right) down to the wire v.	son anda belli olmak
50	Idioms	give (one) (the right to) first refusal v.	(birine) ilk hakkı tanımak
51	Idioms	give (one) (the right to) first refusal v.	(birine) ilk şansı vermek
52	Idioms	give (one) (the right to) first refusal v.	(birine) bir şeyi ilk elde etme şansını vermek
53	Idioms	go (right) down to the wire v.	(en) son dakikaya kadar (belli olmamak)
54	Idioms	go (right) down to the wire v.	başa baş bir rekabet olmak
55	Idioms	go (right) down to the wire v.	(en) son dakikaya kadar devam etmek
56	Idioms	go (right) down to the wire v.	(en) son ana kadar sürmek
57	Idioms	come (right) down to the wire v.	(en) son dakikaya kadar (belli olmamak)
58	Idioms	come (right) down to the wire v.	başa baş bir rekabet olmak
59	Idioms	come (right) down to the wire v.	(en) son dakikaya kadar devam etmek
60	Idioms	come (right) down to the wire v.	(en) son ana kadar sürmek
61	Idioms	have the right to (do something) v.	(bir şey yapmaya) hakkı olmak
62	Idioms	have the right to (something) v.	(bir şeye) hakkı olmak
63	Idioms	send to the right-about v.	defetmek
64	Idioms	somewhere to the right of genghis khan expr.	cengiz han'ın izinde
65	Idioms	somewhere to the right of genghis khan expr.	aşırı tutucu
66	Idioms	somewhere to the right of genghis khan expr.	bağnaz
67	Idioms	somewhere to the right of genghis khan expr.	aşırı sağcı
68	Idioms	somewhere to the right of genghis khan expr.	aşırı tutucu/bağnaz politik görüşlere sahip
69	Idioms	somewhere to the right of genghis khan expr.	aşırı tutucu/bağnaz kişisel inanışlara sahip
70	Idioms	somewhere to the right of genghis khan expr.	aşırı muhafazakar
71	Idioms	somewhere to the right of genghis khan expr.	yobaz
Speaking
72	Speaking	I have the right to know this expr.	bunu öğrenmek hakkım
73	Speaking	I have the right to know this expr.	bunu bilmek hakkım
74	Speaking	you've come to the right place! expr.	doğru yere geldin!
75	Speaking	you've come to the right place! expr.	doğru yerdesin!
76	Speaking	you have the right to remain silent expr.	konuşmama hakkına sahipsin
77	Speaking	you have the right to remain in silence expr.	konuşmama hakkına sahipsin
78	Speaking	you have the right to remain silent, anything you say can and will be used against you in a court of law expr.	sessiz kalma hakkına sahipsiniz, söyleyeceğiniz her şey mahkemede aleyhinizde delil olarak kullanılabilir
79	Speaking	I think it's the right thing to do expr.	sanırım yapılacak doğru şey bu
80	Speaking	turn it to the right expr.	sağa döndür
81	Speaking	you have the right to remain silent, anything you say can and will be used against you in a court of law expr.	sessiz kalma hakkına sahipsin, söyleyeceğin her şey mahkemede aleyhinde delil olarak kullanılabilir
82	Speaking	the whole world wants to know what you're feeling right now expr.	şu anda bütün dünya neler hissettiğini bilmek istiyor
83	Speaking	turn it to the right expr.	sağa çevir
84	Speaking	I expect you to do the right thing expr.	senden doğru olanı yapmanı bekliyorum
85	Speaking	you've come to the right place! expr.	tam yerine geldin!
Trade/Economic
86	Trade/Economic	the right to run n.	çalıştırma hakkı
87	Trade/Economic	the right to run n.	işletme hakkı
88	Trade/Economic	reserve the right to v.	hakkını saklı tutmak
Law
89	Law	with the right to appoint substitutes n.	ahar-ı tevkile
90	Law	right to the balance n.	artık para üzerinde hak
91	Law	you have the right to an attorney n.	avukat tutma hakkın var
92	Law	right access to the sea n.	denize erişim hakkı
93	Law	the right to freedom of religion n.	din özgürlüğü
94	Law	preventing the exercise of the right to petition n.	dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi
95	Law	the right to be heard n.	duyulma hakkı veya sesini duyurma hakkı
96	Law	the right to freedom of speech n.	ifade özgürlüğü hakkı
97	Law	waiving the right to appeal n.	kanun yoluna müracaat hakkından vazgeçme
98	Law	the right to vote n.	oy verme özgürlüğü
99	Law	the right to privacy n.	özel hayatın gizliliği
100	Law	the right to vote n.	oy kullanma hakkı
101	Law	restrictions on the right to alienate n.	temlik hakkının tahditleri
102	Law	the right to appeal n.	temyiz hakkı
103	Law	the right to conscientious objection n.	vicdani ret hakkı
104	Law	right to the pursuit of happiness n.	mutluluğu arama hakkı
105	Law	you have the right to an attorney expr.	avukat hakkın var
106	Law	without prejudice to the legitimate interests of the right holder expr.	hak sahibinin meşru menfaatlerine halel getirmeksizin
107	Law	according to the right and good expr.	hakkaniyet ve nesafete göre
Politics
108	Politics	declaration on the right to development n.	kalkınma hakkı bildirgesi
109	Politics	the right to vote and be represented n.	oy kullanma ve temsil edilme hakkı
110	Politics	the vote and the right to hold office n.	seçme ve seçilme hakkı
111	Politics	the right to move freely n.	serbestçe yer değiştirme hakkı
112	Politics	the right to vote and to stand as a candidate at elections n.	seçme ve seçilme hakkı
113	Politics	carry the right to vote v.	oy verme hakkına sahip olmak
114	Politics	use the right to veto v.	veto hakkını kullanmak
Tourism
115	Tourism	the right to operate a business within a hotel for a fee n.	ücret karşılığı bir otelin bünyesinde iş yapma hakkı
Marine
116	Marine	to right the helm v.	dümeni viyaya koymak
Medical
117	Medical	deviation of eyes to the right n.	gözlerin sağa deviyasyonu
118	Medical	pulmonary artery catheter suturing to the right atrium wall n.	sağ atriuma dikilen pulmoner arter kateteri
Education
119	Education	fail a course but have the right to a make-up examination v.	bütünlemeye kalmak
120	Education	fail a course but have the right to a make-up v.	bütünlemeye kalmak
Military
121	Military	dress to the right v.	(diğer askerlerle) uyum oluşturmak
122	Military	take ground to the right/left v.	birlikleri sağa/sola hareket ettirmek
Sport
123	Sport	turn to the right v.	sağa dönmek