to beat - Turkish English Dictionary
History

to beat



Meanings of "to beat" with other terms in English Turkish Dictionary : 60 result(s)

English Turkish
Phrases
it is easy to find a stick to beat a dog expr. savunmasız birine/bir şeye saldırmak kolay
it is easy to find a stick to beat a dog expr. sahipsiz/korumasız kişileri ezmek kolay
Proverb
it is easy to find a stick to beat a dog alçak eşek binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay
it is easy to find a stick to beat a dog alçacık eşeğe herkes biner
it is easy to find a stick to beat a dog sert bir eylemi haklı çıkarmak için bahane bulmak kolaydır
it is easy to find a stick to beat a dog köpeğini dövmek isteyene sopa bulmak kolay
Colloquial
to beat all expr. imanına kadar
to beat all expr. en çok
Idioms
stick to beat (someone or something) with n. kızmak/söylenmek/eleştirmek için bahane
a rod to beat somebody with n. kızmak/söylenmek/eleştirmek için bahane
a stick to beat somebody with n. kızmak/söylenmek/eleştirmek için bahane
stick to beat (someone or something) with n. söylenmek/eleştirmek için bahane
a stick to beat someone or something with n. karşıdakine karşı silah olarak kullanılan olay
a stick with which to beat someone [brit] n. söylenmek/eleştirmek için bahane
stick to beat (someone or something) with n. üstüne gitmek/cezalandırmak için bulunan açık
a rod to beat somebody with n. üstüne gitmek/cezalandırmak için bulunan açık
a stick to beat somebody with n. üstüne gitmek/cezalandırmak için bulunan açık
stick to beat (someone or something) with n. üstüne gitmek/cezalandırmak için bulunan açık
a stick with which to beat someone [brit] n. üstüne gitmek/cezalandırmak için bulunan açık
stick to beat (someone or something) with n. karşıdakine karşı silah olarak kullanılan olay
a rod to beat somebody with n. karşıdakine karşı silah olarak kullanılan olay
a stick to beat somebody with n. karşıdakine karşı silah olarak kullanılan olay
stick to beat (someone or something) with n. karşıdakine karşı silah olarak kullanılan olay
a stick with which to beat someone [brit] n. karşıdakine karşı silah olarak kullanılan olay
stick to beat (someone or something) with n. (birini) azarlamak/paylamak için bahane
stick to beat (someone or something) with n. bahanesi/sebebi olma
stick to beat (someone or something) with n. bahane ederek azarlama/paylama
a rod to beat somebody with n. (birini) azarlamak/paylamak için bahane
a rod to beat somebody with n. bahanesi/sebebi olma
a rod to beat somebody with n. bahane ederek azarlama/paylama
a stick to beat somebody with n. (birini) azarlamak/paylamak için bahane
a stick to beat somebody with n. bahanesi/sebebi olma
a stick to beat somebody with n. bahane ederek azarlama/paylama
a stick to beat someone with [uk] n. (birini) azarlamak/paylamak için bahane
a stick to beat someone with [uk] n. bahanesi/sebebi olma
a stick to beat someone with [uk] n. bahane ederek azarlama/paylama
a stick with which to beat someone [uk] n. (birini) azarlamak/paylamak için bahane
a stick with which to beat someone [uk] n. bahanesi/sebebi olma
a stick with which to beat someone [uk] n. bahane ederek azarlama/paylama
a stick to beat someone or something with n. aba altından sopa gösterme
a rod to beat somebody with n. birine kızmak/söylenmek/eleştirmek için bahane
a rod to beat somebody with n. birinin üstüne gitmek/birini cezalandırmak için bulunan açık
a rod to beat somebody with n. karşıdakine silah olarak kullanılan olay
a rod to beat somebody with n. birini azarlamak/paylamak için bahane
a rod to beat somebody with n. bahane ederek azarlama/paylama
a stick to beat somebody with n. birine kızmak/söylenmek/eleştirmek için bahane
a stick to beat somebody with n. birinin üstüne gitmek/birini cezalandırmak için bulunan açık
a stick to beat somebody with n. karşıdakine silah olarak kullanılan olay
a stick to beat somebody with n. birini azarlamak/paylamak için bahane
a stick to beat somebody with n. bahane ederek azarlama/paylama
to beat all adv. en çok/fazla/yüksek
to beat all adv. olabildiğince/mümkün olduğunca çok/fazla
to beat all adv. olanca (sesiyle)
to beat all adv. avazı çıktığı kadar
to beat the band expr. büyük bir enerjiyle
to beat the band expr. çabucak
to beat the band expr. çok büyük miktarda
to beat the band expr. hızla
sell something to beat the band expr. peynir ekmek gibi
Football
have only the keeper to beat v. kaleciyle karşı karşıya kalmak