History

touch with (something)

Meanings of "touch with (something)" in Turkish English Dictionary : 7 result(s)

	Category	English	Turkish
Phrasals
1	Phrasals	touch with (something) v.	(bir şeyle) dokunmak
2	Phrasals	touch with (something) v.	(bir şeyle) temas etmek
3	Phrasals	touch with (something) v.	(bir şeyle) etkilemek
4	Phrasals	touch with (something) v.	(bir şeyle) can evinden vurmak
5	Phrasals	touch with (something) v.	(bir şeyle) duygulandırmak
6	Phrasals	touch with (something) v.	(bir şeyle) ruhuna dokunmak
7	Phrasals	touch with (something) v.	(bir şeyle) derinden etkilemek

Meanings of "touch with (something)" with other terms in English Turkish Dictionary : 76 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	not touch something with a ten-foot pole v.	karışmak istememek (bir olaya vb)
Phrases
2	Phrases	in touch with (something) expr.	(bir şeyden) haberdar
3	Phrases	in touch with (something) expr.	(bir şeyin) farkında
4	Phrases	in touch with (something) expr.	(bir şeyi) takipte
5	Phrases	in touch with (something) expr.	(bir şeye) duyarlı
Idioms
6	Idioms	wouldn't touch someone or something with a ten-foot pole v.	tırnağının ucuyla bile dokunmamak
7	Idioms	be in touch (with something) v.	(bir şeyden) haberdar olmak
8	Idioms	be in touch (with something) v.	(bir şeyi) takip etmek
9	Idioms	be out of touch (with something) v.	(bir şeyden) haberdar olmamak
10	Idioms	be out of touch (with something) v.	(bir şeyi) takip etmemek
11	Idioms	be in touch with (something) v.	(bir şeyden) haberdar olmak
12	Idioms	be in touch with (something) v.	(bir şeyin) farkında olmak
13	Idioms	be in touch with (something) v.	(bir şeyle) ilgili duyarlı olmak
14	Idioms	be in touch (with something) v.	(bir şeyden) haberdar olmak
15	Idioms	be in touch (with something) v.	(bir şeyi) takip etmek
16	Idioms	be in touch (with something) v.	(bir şeyden) kopmamak
17	Idioms	be out of touch (with something) v.	(bir şeyden) haberdar olmamak
18	Idioms	be out of touch (with something) v.	(bir şeyi) takip etmemek
19	Idioms	be out of touch (with something) v.	(bir şeyden) kopmak
20	Idioms	be in touch (with something) v.	(bir şeyden) haberdar olmak
21	Idioms	be in touch (with something) v.	(bir şeyi) takip etmek
22	Idioms	be out of touch (with something) v.	(bir şeyden) haberdar olmamak
23	Idioms	be out of touch (with something) v.	(bir şeyi) takip etmemek
24	Idioms	lose touch with someone or something v.	biriyle/bir şeyle iletişimi kopmak
25	Idioms	lose touch with someone or something v.	biriyle/bir şeyle olan bağlantısını kaybetmek
26	Idioms	lose touch with someone or something v.	biriyle/bir şeyle temasını kaybetmek
27	Idioms	lose touch with someone or something v.	biriyle/bir şeyle irtibatını kaybetmek
28	Idioms	lose touch with someone or something v.	biriyle/bir şeyle irtibatı kesilmek
29	Idioms	get in touch with (something) v.	(bir şeye) karşı duyarlı hale gelmek
30	Idioms	get in touch with (something) v.	(bir şeyin) farkında olmak
31	Idioms	get in touch with (something) v.	(bir şeyle) ilgili hassas olmak
32	Idioms	get in touch with somebody/something v.	biriyle/bir şeyle bağlantı/irtibat kurmak
33	Idioms	get in touch with somebody/something v.	biriyle/bir şeyle temasa geçmek
34	Idioms	not touch (someone or something) with a barge pole [uk/australia] v.	(birine/bir şeye) asla bulaşmak istememek
35	Idioms	not touch (someone or something) with a barge pole [uk/australia] v.	(biriyle/bir şeyle) hiç işi olmamak
36	Idioms	not touch (someone or something) with a barge pole [uk/australia] v.	(birinden/bir şeyden) uzak durmak
37	Idioms	not touch (someone or something) with a barge pole [uk/australia] v.	(birine/bir şeye) bir metre bile yaklaşmamak
38	Idioms	not touch (someone or something) with a barge pole [uk/australia] v.	(birine/bir şeye) tırnağının ucuyla bile dokunmak istememek
39	Idioms	not touch (someone or something) with a ten-foot pole [us] v.	(birine/bir şeye) asla bulaşmak istememek
40	Idioms	not touch (someone or something) with a ten-foot pole [us] v.	(biriyle/bir şeyle) hiç işi olmamak
41	Idioms	not touch (someone or something) with a ten-foot pole [us] v.	(birinden/bir şeyden) uzak durmak
42	Idioms	not touch (someone or something) with a ten-foot pole [us] v.	(birine/bir şeye) bir metre bile yaklaşmamak
43	Idioms	not touch (someone or something) with a ten-foot pole [us] v.	(birine/bir şeye) tırnağının ucuyla bile dokunmak istememek
44	Idioms	put (one) in touch with (someone or something) v.	(birini biriyle/bir şeyle) iletişime/irtibata geçirmek
45	Idioms	put (one) in touch with (someone or something) v.	(birini biriyle/bir şeyle) temasa geçirmek
46	Idioms	put (one) in touch with (someone or something) v.	(birinin biriyle/bir şeyle) temas kurmasını sağlamak
47	Idioms	put (one) in touch with (someone or something) v.	(birini birine/bir şeye) yönlendirmek
48	Idioms	put somebody in touch with somebody/something v.	birini biriyle/bir şeyle irtibata/iletişime geçirmek
49	Idioms	put somebody in touch with somebody/something v.	biriyle biri/bir şey arasında iletişim kurmak
50	Idioms	put somebody in touch with somebody/something v.	birini birine/bir şeye yönlendirmek
51	Idioms	put somebody in touch with somebody/something v.	biriyle birini/bir şeyi temasa geçirmek
52	Idioms	put somebody in touch with somebody/something v.	birinin biriyle/bir şeyle temas kurmasını sağlamak
53	Idioms	I wouldn't touch (someone or something) with a ten-foot pole [us] expr.	(birine/bir şeye) tırnağımın ucuyla bile dokunmam/dokunmazdım
54	Idioms	I wouldn't touch (someone or something) with a ten-foot pole [us] expr.	(birine/bir şeye) asla bulaşmam/bulaşmazdım
55	Idioms	I wouldn't touch (someone or something) with a ten-foot pole [us] expr.	(biriyle/bir şeyle) işim olmaz
56	Idioms	I wouldn't touch (someone or something) with a ten-foot pole [us] expr.	(biri/bir şey) benden uzak olsun
57	Idioms	I wouldn't touch (someone or something) with a ten-foot pole [us] expr.	(birine/bir şeye) bir metre bile yaklaşmam/yaklaşmazdım
58	Idioms	I wouldn't touch (someone or something) with a ten-foot pole [us] expr.	hiç işim olmaz
59	Idioms	I wouldn't touch (something or someone) with a barge pole [uk/australia] expr.	(bir şeye/birine) tırnağımın ucuyla bile dokunmam/dokunmazdım
60	Idioms	I wouldn't touch (something or someone) with a barge pole [uk/australia] expr.	(bir şeye/birine) asla bulaşmam/bulaşmazdım
61	Idioms	I wouldn't touch (something or someone) with a barge pole [uk/australia] expr.	(bir şeyle/biriyle) işim olmaz
62	Idioms	I wouldn't touch (something or someone) with a barge pole [uk/australia] expr.	(bir şey/biri) benden uzak olsun
63	Idioms	I wouldn't touch (something or someone) with a barge pole [uk/australia] expr.	(bir şeye/birine) bir metre bile yaklaşmam/yaklaşmazdım
64	Idioms	I wouldn't touch (something or someone) with a barge pole [uk/australia] expr.	hiç işim olmaz
65	Idioms	would not touch someone or something with a bargepole expr.	biriyle/bir şeyle alakası olmaz
66	Idioms	would not touch someone or something with a bargepole expr.	birine/bir şeye parmağının ucuyla bile dokunmaz
67	Idioms	would not touch someone or something with a bargepole expr.	birine/bir şeye bir metre bile yaklaşmaz
68	Idioms	would not touch someone or something with a bargepole expr.	biriyle/bir şeyle işi olmaz
69	Idioms	wouldn't touch something/someone with a barge pole [uk] expr.	birine/bir şeye tırnağının ucuyla bile dokunmaz
70	Idioms	wouldn't touch something/someone with a barge pole [uk] expr.	birine/bir şeye asla bulaşmaz
71	Idioms	wouldn't touch something/someone with a barge pole [uk] expr.	biriyle/bir şeyle işi olmaz
72	Idioms	wouldn't touch something/someone with a barge pole [uk] expr.	birine/bir şeye bir metre bile yaklaşmaz
73	Idioms	wouldn't touch something/someone with a ten-foot pole [us] expr.	birine/bir şeye tırnağının ucuyla bile dokunmaz
74	Idioms	wouldn't touch something/someone with a ten-foot pole [us] expr.	birine/bir şeye asla bulaşmaz
75	Idioms	wouldn't touch something/someone with a ten-foot pole [us] expr.	biriyle/bir şeyle işi olmaz
76	Idioms	wouldn't touch something/someone with a ten-foot pole [us] expr.	birine/bir şeye bir metre bile yaklaşmaz