History

toz halinde

Meanings of "toz halinde" in English Turkish Dictionary : 8 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	toz halinde	pulverulent adj.
2	General	toz halinde	dusted adj.
3	General	toz halinde	powdery adj.
4	General	toz halinde	pulverous adj.
5	General	toz halinde	dustlike adj.
6	General	toz halinde	pulverized adj.
7	General	toz halinde	pulverised adj.
8	General	toz halinde	powdry [obsolete] adj.

Meanings of "toz halinde" with other terms in English Turkish Dictionary : 28 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	toz halinde olma	powderiness n.
2	General	toz halinde madde	dust n.
3	General	toz halinde bir maddeyle kaplamak	dust v.
Phrasals
4	Phrasals	üstünü toz halinde bir şeyle kaplamak	dust up v.
Colloquial
5	Colloquial	sarma sigara için ince/toz halinde tütün (cezaevlerinde)	dust n.
Technical
6	Technical	toz halinde epoksi kalıplama karışımları	epoxy powder molding compounds n.
7	Technical	toz halinde doymamış polyester kalıplama karışımları	unsaturated polyester powder moulding compounds n.
8	Technical	toz halinde termoset kalıplama karışımları	thermosetting powder moulding compounds n.
9	Technical	toz halinde dökme malzeme kabı	container for the carriage of goods in powder form n.
10	Technical	toz halinde preslenmiş	dust-pressed adj.
Construction
11	Construction	toz halinde preslenmiş seramik karo	dust-pressed ceramic tile n.
12	Construction	toz halinde preslenmiş	dust-pressed adj.
Medical
13	Medical	toz halinde enjeksiyon	injection in powder n.
Pharmaceutics
14	Pharmaceutics	toz halinde ilaç	powder n.
Chemistry
15	Chemistry	pil, kibrit yapımında kullanılan, kristal veya toz halinde olabilen, siyahımsı renkte kuvvetli bir yükseltgen madde	manganese dioxide n.
16	Chemistry	kireç suyuna amorf sarı toz halinde aşındırıcı madde olarak eklenen bir cıva oksidi	yellow precipitate n.
Biochemistry
17	Biochemistry	kuzey amerika'nın doğusuna özgü polygala cinsi bir sütotundan elde edilen toz halinde sarı bir madde	senegin n.
Meteorology
18	Meteorology	toz halinde kar	powdery snow n.
Military
19	Military	trinitrotolüen ve pul veya toz halinde alüminyum karışımından elde edilen yüksek süratli infilak özelliğine sahip bir madde	ammonal n.
Slang
20	Slang	toz halinde uyuşturucu	crystal n.
21	Slang	toz halinde uyuşturucu (eroin, kokain)	dust n.
22	Slang	toz halinde fensiklidine verilen bir isim	dust of angels n.
23	Slang	toz halinde uyuşturucu (eroin, kokain)	joy dust n.
24	Slang	toz/kristal halinde uyuşturucu (eroin, kokain)	joy flakes n.
25	Slang	burundan toz halinde uyuşturucu çekme	one and one n.
26	Slang	toz halinde yasadışı uyuşturucu içeren küçük paket	wrap [uk] n.
27	Slang	burundan toz halinde bir uyuşturucu çekmek	smell it up v.
28	Slang	burundan toz halinde bir uyuşturucu çekmek	smell the stuff v.