travelling - Turkish English Dictionary
History

travelling

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "travelling" in Turkish English Dictionary : 19 result(s)

English Turkish
Common Usage
travelling n. yolculuk
General
travelling n. seyahat
travelling n. kaydırma
travelling n. yolculuk
travelling n. yolculuk yapma
travelling n. seyahat etme
travelling n. ilerleme
travelling v. seyahat etmek
travelling adj. seyyar
travelling adj. gezici
travelling adj. hareket halinde
travelling adj. yolculuk halinde
Tourism
travelling n. seyahat
travelling n. yolculuk
travelling adj. gezici
travelling adj. seyyar
Sport
travelling n. adım hatası
Basketball
travelling n. top taşıma (steps)
travelling n. topu sürmeden adım atma

Meanings of "travelling" with other terms in English Turkish Dictionary : 101 result(s)

English Turkish
General
travelling allowance n. yolluk
travelling rug n. yolluk
travelling expenses n. yolluk
travelling expenses n. harcırah
travelling crane n. gezici vinç
travelling post office n. gezici postane
travelling money n. yol parası
travelling mug n. termos bardak
travelling through time n. zaman yolculuğu
travelling solo n. yalnız seyahat
travelling through time n. zamanda yolculuk
travelling exhibition n. gezici sergi
travelling exhibit n. gezici sergi
Speaking
I love travelling expr. seyahat etmeyi seviyorum
travelling is one of the best ways of learning expr. seyahat etmek,öğrenmenin en iyi yollarından biridir
the best part of travelling is not arriving but the journey itself expr. seyahat etmenin en keyifli yanı istenen yere varmak değil seyahatin kendisidir
the best part of travelling is not arriving but the journey itself expr. yolculuğun en güzel kısmı gidilen yere varmak değil yolculuğu yapmaktır
Trade/Economic
travelling salesman n. gezici satış temsilcisi
travelling salesman n. gezici satış görevlisi
travelling auditor n. gezici müfettiş
travelling salesman's expenses n. gezici satış görevlisi masrafları
travelling sales representative n. gezici satış görevlisi
travelling sales representative n. gezici satış temsilcisi
travelling expenses n. işle ilgili seyahat giderleri
travelling goods supplier n. seyahat malzemeleri tedarikçisi
travelling expenses n. seyahat giderleri
travelling goods supplier n. seyahat eşyaları tedarikçisi
travelling salesman n. seyyar satış memuru
travelling goods n. seyahat eşyaları
travelling goods n. seyahat malzemeleri
travelling expenses n. seyahat masrafları
travelling salesman n. seyyar satış görevlisi
international travelling pass n. uluslararası seyahat belgesi
Advertising
travelling display n. bir toplu taşıma aracının dışına asılan reklam afişi
travelling display n. gezici reklam afişi
travelling display n. seyyar reklam afişi
Technical
travelling screen unit n. döner elek tesisi
travelling band screen n. döner bantlı elek
travelling grate n. döner ızgara
travelling mold n. gezer kalıp
travelling cradle n. gezer asma iskele
travelling gate hoist n. gezer kapak vinci
trolley travelling carriage n. gezer vinç
travelling grate n. gezer ızgara
travelling shuttering n. gezer kalıp
electrical overhead travelling crane n. gezer köprü vinci
travelling form n. gezer kalıp
travelling standard n. gezici standart
travelling crane n. gezer vinç
travelling crane n. gezici vinç
travelling agitator n. gezer karıştırıcı
travelling column n. hareket edebilen kolon
travelling column n. hareketli kolon
travelling grate n. hareketli ızgara
travelling mechanism n. hareket düzeneği
travelling load n. hareketli yük
travelling crane n. seyyar vinç
travelling bag n. seyahat çantası
travelling crane n. seyyar kreyn
independent travelling pendant n. vinçten bağımsız kumanda sistemi
travelling cable n. (asansör) kabin bükülgen kablosu
travelling wave amplifier tube n. yürüyen dalga yükselteç tüpü
travelling wave tube n. yürüyen dalga tüpü
travelling crane n. yürür vinç
travelling tower crane n. yürür kule vinç
Computer
travelling merchant n. seyyar satıcı
travelling merchant n. gezgin tüccar
Telecom
travelling wave n. giden dalga
Electric
transverse field travelling wave tube n. enine alanlı yürüyen dalga tüpü
travelling wave maser n. yürüyen dalga maşeri
travelling wave magnetron n. yürüyen dalga magnetronu
travelling wave tube n. yürüyen dalga tüpü
travelling wave amplifier n. yürüyen dalga amplifikatörü
travelling wave antenna n. yürüyen dalga anteni
Construction
overhead travelling and portal bridge cranes n. gezer köprülü ve portal vinçler
overhead travelling crane n. gezer köprülü vinç
travelling bridge crane n. gezer köprülü vinç
overhead travelling crane n. köprülü gezer vinç
Traffic
average travelling speed n. ortalama seyahat hızı
Marine
travelling speed n. hareket
Petrol
travelling block n. hareketli makara bloğu
Psychology
travelling wave n. giden dalga
Statistics
travelling salesman problem n. gezgin satıcı problemi
Physics
travelling wave n. yürüyen dalga
Apiculture
travelling box n. taşıma kutusu
travelling cage n. taşıma kafesi
Social Sciences
travelling people [brit] n. çingeneler
travelling people [brit] n. gezginler
travelling folk [brit] n. çingeneler
travelling folk [brit] n. gezginler
Military
travelling overwatch n. himayeli ilerleme
travelling team n. seyyar ekip
travelling team n. seyyar tim
travelling overwatch technique n. taktik intikal tekniği
travelling position n. yol vaziyeti
Art
travelling theatre n. gezici tiyatro
Theatre
travelling company n. gezici topluluk
Cinema
travelling matt n. figür veya siluetlerin seçilen belirli alanları maskelediği film
travelling matte n. figür veya siluetlerin seçilen belirli alanları maskelediği film
complex travelling n. çapraşık kaydırma
oblique travelling n. eğik kaydırma