| English | Turkish | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | try hard v. | uğraşmak | ||
|
He tried hard to convince me but I refused. Beni ikna etmek için çok uğraştı ama ben reddettim. More Sentences |
||||
| General | try hard v. | çok çalışmak | ||
|
They are trying hard to keep the ads away. Reklamları uzak tutmak için çok çalışıyorlar. More Sentences |
||||
| General | try hard v. | gayret etmek | ||
|
He is trying hard to give up smoking. Sigarayı bırakmak için çok gayret ediyor. More Sentences |
||||
| General | try hard v. | didinmek | ||
| General | try hard v. | gayret sarf etmek | ||
| General | try hard v. | asılmak | ||
| General | try hard v. | özenmek | ||
| General | try hard remembering something v. | zihnini kurcalamak | ||
| General | try hard to forget v. | unutmak için mücadele vermek | ||
| General | try hard to forget v. | unutmak için çaba harcamak | ||
| General | try hard v. | çalışıp çabalamak | ||
