tutarsızlık - Turkish English Dictionary
History

tutarsızlık



Meanings of "tutarsızlık" in English Turkish Dictionary : 38 result(s)

Turkish English
General
tutarsızlık desultoriness n.
tutarsızlık contradictoriness n.
tutarsızlık contradiction n.
tutarsızlık inconsistency n.
tutarsızlık incoherency n.
tutarsızlık unstableness n.
tutarsızlık variable n.
tutarsızlık abruptness n.
tutarsızlık repugnance n.
tutarsızlık discrepancy n.
tutarsızlık discursiveness n.
tutarsızlık unconformity n.
tutarsızlık disconnectedness n.
tutarsızlık incongruity n.
tutarsızlık disjointedness n.
tutarsızlık sheerness n.
tutarsızlık inconsequence n.
tutarsızlık variance n.
tutarsızlık incoherence n.
tutarsızlık inconsistence n.
tutarsızlık unintelligibility n.
tutarsızlık disconnect n.
tutarsızlık change [obsolete] n.
tutarsızlık changefulness n.
tutarsızlık repugnancy n.
tutarsızlık hole n.
tutarsızlık disproportion n.
tutarsızlık incoherentness n.
tutarsızlık inconsequentness n.
tutarsızlık inconsistentness n.
tutarsızlık inconvenient [obsolete] n.
tutarsızlık paradoxicality n.
tutarsızlık paradoxy n.
tutarsızlık discomposition [obsolete] n.
Trade/Economic
tutarsızlık paradox n.
Law
tutarsızlık incoherence n.
Logic
tutarsızlık inconsistency n.
Archaic
tutarsızlık instableness n.

Meanings of "tutarsızlık" with other terms in English Turkish Dictionary : 16 result(s)

Turkish English
General
kognitif tutarsızlık cognitive inconsistency/contradiction/dissonance n.
(değerde, yönde) tutarsızlık offset n.
beklenen ile gerçek arasındaki tutarsızlık irony n.
tutarsızlık göstermek show inconsistency v.
tutarsızlık yaratan incoherentific [obsolete] adj.
Idioms
tutarsızlık içerisinde at odds with (oneself) expr.
Trade/Economic
istatistiksel tutarsızlık statistical discrepancy n.
rakamlarda tutarsızlık discrepancy n.
Law
iki ifade arasındaki tutarsızlık variance n.
iki belge arasındaki tutarsızlık variance n.
Technical
deneysel tutarsızlık experimental inconsistency n.
deneysel tutarsızlık experimental paradox n.
Logic
tutarsızlık içeren ifade logical impossibility n.
Literature
hikayede gidişata ters düşen ve mantığa uymayan noktalar/tutarsızlık plot hole n.
hikayede gidişata ters düşen ve mantığa uymayan noktalar/tutarsızlık plothole plot error n.
Theatre
oyunda geliştirilen durum ile oyuncuların konuşmaları veya hareketleri arasındaki tutarsızlık irony n.