tutmuş - Turkish English Dictionary
History

tutmuş



Meanings of "tutmuş" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
Technical
tutmuş glued adj.

Meanings of "tutmuş" with other terms in English Turkish Dictionary : 64 result(s)

Turkish English
General
aksiliği tutmuş grumpiness n.
kaymak tutmuş süt clabber n.
buz tutmuş yol frozen road n.
buz tutmuş kar crusted snow n.
tutmuş aşı take n.
kaymak tutmuş süt thick milk [pennsylvania] n.
yok olmaya yüz tutmuş fikirler embers n.
tutmuş piyango bileti lot [obsolete] n.
üstü tuzdan kabuk tutmuş yüzey salina n.
nasır tutmuş callous adj.
buz tutmuş frosted adj.
kaymak tutmuş curdled adj.
buz tutmuş gelid adj.
yosun tutmuş mossy adj.
buz tutmuş frosty adj.
kabuk tutmuş encrusted adj.
buz tutmuş (liman) icebound adj.
nasır tutmuş horny adj.
aksiliği tutmuş grumpy adj.
araba tutmuş carsick adj.
nasır tutmuş callused adj.
eskimeye yüz tutmuş obsolescent adj.
tren tutmuş trainsick adj.
yok olmaya yüz tutmuş almost extinct adj.
yok olmaya yüz tutmuş facing extinction adj.
buz tutmuş icebound adj.
unutulmaya yüz tutmuş sinking into oblivion adj.
uçak tutmuş air sick adj.
nefesini tutmuş breathless adj.
yıkılmaya yüz tutmuş dilapidated adj.
uçak tutmuş airsick adj.
elleri nasır tutmuş horny-handed adj.
yosun tutmuş mossgrown adj.
azalmaya yüz tutmuş diminutive adj.
yosun tutmuş foggy [scotland] adj.
deniz tutmuş seasick adj.
nasır tutmuş calloused adj.
buz tutmuş bir şekilde gelidly adv.
Idioms
unutulmaya yüz tutmuş şey ancient history n.
kullanılmamaya yüz tutmuş went/had gone out with the ark expr.
unutulmaya yüz tutmuş sunk into oblivion expr.
unutulmaya yüz tutmuş as dead as mutton expr.
unutulmaya yüz tutmuş dead as mutton expr.
(bir şeye) yüz tutmuş on the edge of (something) expr.
unutulmaya yüz tutmuş through the cracks expr.
Law
hiç evlenmemiş yaşlı veya yaşlanmaya yüz tutmuş kadın spinster n.
Technical
kabuk tutmuş kar shallow crusted snow n.
buz tutmuş iced adj.
kırağı tutmuş rimy adj.
pas tutmuş rusted adj.
Traffic
buz tutmuş yol ice road n.
Marine
deniz tutmuş seasick adj.
Food Engineering
kaymak tutmuş süt lobber n.
Agriculture
(tahıl) çürümeye yüz tutmuş sloomy adj.
Geography
kırağı tutmuş rimy adj.
buz tutmuş rimy adj.
Archaic
buz tutmuş frore adj.
Slang
siki tutmuş fucked-up adj.
siki tutmuş screwed up adj.
siki tutmuş effed adj.
siki tutmuş cooked adj.
Modern Slang
yosun tutmuş algified adj.
her yönden siki tutmuş all kinds of fucked up adj.
siki tutmuş all jacked up adj.