vignette - Turkish English Dictionary

vignette

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "vignette" in Turkish English Dictionary : 19 result(s)

English Turkish
General
vignette n. kısa hikaye
Her following vignette's protagonist is a sultry girl longing for an extravagant life.
Bir sonraki kısa hikayesinin baş karakteri, gösterişli bir hayata özlem duyan tutkulu bir kız.

More Sentences
Automotive
vignette n. vinyet
The author settled on vignette illustrations for their loose borders.
Yazar, belli belirsiz dış hatları nedeniyle vinyet illüstrasyonlarında karar kılmıştır.

More Sentences
General
vignette n. kaş
vignette n. nakış
vignette n. skeç
vignette n. kitap süsü
vignette v. süs çizmek
vignette v. bir kişiyi veya durumu hoş bir biçimde betimlemek
vignette v. süslemek
vignette v. kısaca betimlemek
Art
vignette n. el yazması bir kitabın başlık sayfasından önce veya bölüm başına veya sonuna yerleştirilen bir süs
vignette n. çevresindeki zeminde veya baskısız kağıtta kademeli olarak soluklaşan bir resim
vignette n. posta pulu üzerindeki resim
vignette n. açıklayıcı kısa bir edebi eskiz
Theatre
vignette n. edebi bir eserde üzerine bir süreliğine yoğunlaşılan düşünce veya obje hakkında izlenim yaratılacak sahne
vignette n. vinyet
Photography
vignette n. kaş
vignette n. örtü
vignette v. (resme, fotoğrafa, görsele) vinyet efekti vermek

Meanings of "vignette" with other terms in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

English Turkish
Automotive
road tax vignette n. taşıt pulu
Medical
case vignette n. örnek olgu
clinical vignette n. klinik senaryo