|
Category |
English |
Turkish |
|
| Phrases |
|
| 1 |
Phrases |
can't live with them, can't live without them expr.
|
onla da olmaz, onsuz da |
|
| 2 |
Phrases |
can't live with them, can't live without them expr.
|
onla da olmuyor, onsuz da |
|
| 3 |
Phrases |
can't live with them, can't live without them expr.
|
ne onla ne onsuz |
|
| Colloquial |
|
| 4 |
Colloquial |
can't live with them, can't live without them expr.
|
olsa bir dert olmasa bir dert |
|
| 5 |
Colloquial |
can't live with them, can't live without them expr.
|
olsa bir türlü olmasa bir türlü |
|
| Idioms |
|
| 6 |
Idioms |
you can't live with them, you can't live without them expr.
|
onla da olmaz, onsuz da |
|
| 7 |
Idioms |
you can't live with them, you can't live without them expr.
|
onla da olmuyor, onsuz da |
|
| 8 |
Idioms |
you can't live with them, you can't live without them expr.
|
ne onla ne onsuz |
|
| 9 |
Idioms |
with the best of them expr.
|
diğerleri kadar iyi |
|
| 10 |
Idioms |
eat and drink with your friends but do not trade with them expr.
|
dostluk başka alışveriş başka |
|
| 11 |
Idioms |
with the best of them expr.
|
diğerleriyle aynı yetenekte |
|
| 12 |
Idioms |
with the best of them expr.
|
herkes kadar iyi |
|
| 13 |
Idioms |
if you can't dazzle them with brilliance, baffle them with bull expr.
|
eğer anlatacak iyi/parlak bir şeyin yoksa, palavrayla/abartıyla gözlerini boya/ikna et |
|
| 14 |
Idioms |
if you can't dazzle them with brilliance, baffle them with bull expr.
|
eğer anlatacak iyi/parlak bir şeyin yoksa, gargaraya getirip kandır/inandır |
|
| Speaking |
|
| 15 |
Speaking |
it's impossible for them to get along with each other expr.
|
ikisini bir kazana koysan kaynamazlar |
|
| 16 |
Speaking |
have you ever been with one of them? expr.
|
onlardan biriyle hiç beraber oldun mu? |
|
| 17 |
Speaking |
kill them with your smile expr.
|
onları gülüşünle öldür |
|
|
|
| 18 |
Speaking |
stop hanging out with them expr.
|
onlarla takılmayı bırak |
|
| 19 |
Speaking |
are you familiar with them? expr.
|
onlara aşina mısın? |
|
| 20 |
Speaking |
stop hanging out with them expr.
|
onlarla takılmaktan vazgeç |
|
| 21 |
Speaking |
I am out on a limb for you with them expr.
|
senin yüzünden onlara karşı zor durumda kaldım |
|
| 22 |
Speaking |
why aren't you with them? expr.
|
sen neden onlarla değilsin? |
|
| Trade/Economic |
|
| 23 |
Trade/Economic |
explanatory note related to revenues or profits and expenses or losses of previous period with sources and amounts of them n.
|
önceki döneme ilişkin gelir ve karlar ile önceki döneme ait gider ve zararların tutarlarını ve kaynaklarını açıklayıcı not |
|
