work with - Turkish English Dictionary
History

work with

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "work with" in Turkish English Dictionary : 5 result(s)

English Turkish
General
work with v. ile birlikte çalışmak
Phrasals
work with v. çekip çevirmek
work with v. idare etmek
work with v. yanında çalışmak
work with v. yönetmek

Meanings of "work with" with other terms in English Turkish Dictionary : 65 result(s)

English Turkish
General
social work with the handicapped n. engellilerle sosyal çalışma
social work with children and families: getting into practice n. aile ve çocuklarla sosyal hizmet: uygulamaya giriş
social case work with youth n. gençlerle sosyal vaka çalışması
social work with the aged n. yaşlılarla sosyal hizmet
social work with alcoholics n. alkoliklerle sosyal hizmet
social work with children with disabilities n. engelli çocuklarla sosyal hizmet
social work with children n. çocuklarla sosyal hizmet
social work with women n. kadınlarla sosyal hizmet
social work with youth n. gençlerle sosyal hizmet
social work with the homeless n. evsizlerle sosyal hizmet
social work with people with disabilities n. engellilerle sosyal hizmet
be snowed under with work v. başını kaşıyacak vakti olmamak
start work on with purpose and vigor v. atağa geçmek
work with determination v. azimle çalışmak
work with limited means v. sınırlı araçlarla çalışmak
work closely with v. ile yakın çalışmak
work closely with v. ile yakın çalışmalar içinde olmak
work together with v. ile birlikte çalışmak
make friends with all the people he/she work with v. (birlikte) çalıştığı herkesle/bütün insanlara arkadaş olmak istemek
work with harmony v. uyum içinde çalışmak
work with harmony v. ahenk içinde çalışmak
in association with work-related stress adv. işe bağlı stres ile bağlantılı olarak
Phrasals
work with (something) v. (bir şeyle/malzemeyle) çalışmak
work with (something) v. (bir malzeme) kullanarak çalışmak
work with (something) v. (bir aletle) çalışmak
work with (something) v. (bir alet) kullanmak
work with (someone) v. (biriyle) çalışmak
work with (someone) v. (biriyle) iş birliği içerisinde çalışmak
work with (someone) v. (biriyle) birlikte çalışmak
Phrases
with respect to scope of work expr. işin kapsamı açısından
with respect to scope of work expr. işin kapsamı ile ilgili
Idioms
work hand in glove with somebody v. biriyle elele verip bir işe girişmek
work hand in glove with somebody v. dirsek temasına geçmek
work hand in glove with somebody v. dirsek temasında olmak
work hand in glove with somebody v. işbirliğine girişmek
work hand in glove with somebody v. sırt sırta vermek
work wonders with something v. (ağrı/acı/dert gibi) bir şeye çok iyi gelmek
work in tandem with v. -ile birlikte uyum içinde çalışmak
work miracles (for/on/with somebody/something) v. (biri/bir şey için/üzerinde) harikalar yaratmak
work miracles (for/on/with somebody/something) v. (biri/bir şey için/üzerinde/ile) harika iş çıkartmak
work miracles (for/on/with somebody/something) v. (biri/bir şey ile ilgili/üzerinde) mucizeler yaratmak
work wonders (for/on/with somebody/something) v. (biri/bir şey için/üzerinde) harikalar yaratmak
work wonders (for/on/with somebody/something) v. (biri/bir şey için/üzerinde/ile) harika iş çıkartmak
work wonders (for/on/with somebody/something) v. (biri/bir şey ile ilgili/üzerinde) mucizeler yaratmak
work hand and glove with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) yakın temas içerisinde çalışmak
work hand and glove with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) yakın iş birliği içerisinde çalışmak
work hand and glove with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) dirsek temasında olmak/çalışmak
work hand and glove with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) sırt sırta çalışmak
work hand and glove with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) yan yana/omuz omuza çalışmak
work hand and glove with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ortaklaşa çalışmak
work hand and glove with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) bir arada çalışmak
work hand in glove with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) yakın temas içerisinde çalışmak
work hand in glove with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) yakın iş birliği içerisinde çalışmak
work hand in glove with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) dirsek temasında olmak/çalışmak
work hand in glove with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) sırt sırta çalışmak
work hand in glove with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) yan yana/omuz omuza çalışmak
work hand in glove with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ortaklaşa çalışmak
work hand in glove with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) bir arada çalışmak
Speaking
I can't work with a guy like that expr. ben böyle bir herifle çalışamam
who do you want to work with? expr. kimlerle çalışmak istiyorsun?
who do you want to work with? expr. kiminle çalışmak istiyorsun?
we would like to work with you expr. sizlerle çalışmak isteriz
Politics
work with visual display units n. görsel teşhir birimleri ile çalışma
Slang
to hell with work n. çalışmanın canı cehenneme
to hell with work expr. işin canı cehenneme