yüzer - Turkish English Dictionary
History

yüzer



Meanings of "yüzer" in English Turkish Dictionary : 6 result(s)

Turkish English
Common Usage
yüzer floating adj.
General
yüzer buoyant adj.
yüzer insubmergible adj.
yüzer insubmersible adj.
Marine
yüzer pontoon n.
yüzer afloat adj.

Meanings of "yüzer" with other terms in English Turkish Dictionary : 190 result(s)

Turkish English
General
kereste ve diğer yüzer malzemelerden yapılma düz ve yüzer su taşıtı raft n.
yüzer kafes floating cage n.
yüzer havuz floating dock n.
yüzer ada floating island n.
yüzer liman floating dock n.
yüzer kütüklerden oluşan engel boom n.
yüzer otel flotel n.
yüzer havuz wet dock n.
yüzer buz kristali frazil ice n.
yüzer cisimler floating objects n.
yüzer duba floating pontoon n.
yüzer kapı floating gate n.
ince yüzer buz grue [scotland] n.
havada yüzer gibi görünen hafif ve kabarık kütle cloud n.
nehir kıyısını koruyan yüzer set curtain n.
ayrı bölümler veya kesonlardan yapılmış bir tür yüzer havuz sectional dock n.
yüzer madde supernatant n.
yüzer durumda afloat adv.
yüzer halde afloat adv.
suda yüzer şekilde aslosh adv.
Trade/Economic
daima yüzer halde always afloat adv.
yüzer halde afloat adv.
daima yüzer halde değil not always afloat expr.
Law
yüzer hapishane prison hulk n.
yüzer hapishane prison ship n.
Politics
yüzer gezer oy floating voter n.
Tourism
yüzer tesis floating establishment n.
yüzer lokanta floating restaurant n.
yüzer otel floating hotel n.
Technical
yüzer merdane floating roller n.
yüzer köprü movable bridge n.
yüzer madde floating matter n.
yüzer havuz floating drydock n.
yüzer tip anahtarlama float switch n.
yüzer malafa floating plug n.
yüzer vinç sheer legs n.
yüzer kazık çakma tesisi floating pile-driving plant n.
yüzer vinç floating derrick n.
yüzer şamot ring n.
yüzer tavan floating roof n.
yüzer katmanlı sütsü temizleyici floating layer emulsion cleaner n.
yüzer döşeme uygulamalarında darbe ses yalıtımı impact sound insulation in floating floor applications n.
yüzer madde tutucular floating matter arresters n.
yüzer vibrator float vibrator n.
yüzer lastik boru floating rubber pipe n.
yüzer havuz floating dock n.
yüzer vinç floating crane n.
yüzer pistonlu silindir yöntemi floating piston cylinder method n.
yüzer merdane floating roll n.
yüzer havuz vinci pond dock crane n.
yüzer duba floating barge n.
yüzer piston floating piston n.
yüzer kazık friction pile n.
yüzer ev houseboat n.
yüzer merdane yöntemi floating roller method n.
yüzer madde tutucu floating matter arrester n.
yüzer vinç barge-mounted crane n.
yüzer ayaklı köprü floating bridge n.
yarı yüzer aks semifloating axle n.
yarı yüzer dingil semifloating axle n.
yüzer küreli çekvalf bal-check valve n.
bir tür yüzer iskele balance dock n.
yüzer havuz hydraulic dock n.
yüzer elektrik santrali powership n.
yüzer depolama ve gazlaştırma ünitesi floating storage regasification unit (fsru) n.
yüzer vinç hoisting shears n.
yüzer vinç shear legs n.
yüzer vinç shearleg n.
yüzer vinç shearlegs n.
yüzer vinç shears n.
yüzer vinç sheerlegs n.
yüzer vinç sheers n.
yüzer durumda kalmak live v.
yüzer durumda afloat adv.
Computer
yüzer lisans floating license n.
saniyede bir milyon yüzer nokta işlemine eşdeğer bir hız birimi megaflop n.
saniyede bir milyon yüzer nokta işlemine eşdeğer bir hız birimi megaflops n.
saniyede bir milyon yüzer nokta işlemi mflop (million floating point operations per second) abrev.
Telecom
yüzer nokta işlemleri floating point operations n.
Mechanic
yüzer malafa floating plug n.
Textile
yüzer iplikler floating threads n.
yüzer ipler floating threads n.
Construction
sabİt ve yüzer sondaj platform fixed and floating platform n.
yüzer burç floating bush n.
yüzer strüktür floating structure n.
yüzer döşeme floating floor n.
yüzer bölge floating zone n.
yüzer ayaklı köprü floating bridge n.
yüzer temel buoyant foundation n.
yüzer dalgakıran floating breakwater n.
yüzer vinç floating crane n.
yüzer vibratör float vibrator n.
yüzer köprü floating bridge n.
yüzer çatı floating roof n.
yüzer plak floating slab n.
yüzer boru hattı floating pipeline n.
yüzer şap floating screed n.
yüzer döşeme levhası floating screed n.
yüzer şap screed n.
yüzer şap screed strip n.
Woodworking
tam olarak desteklenen yapısal olmayan yüzer döşeme fully supported non-structural floating floor n.
Automotive
pimli yüzer kaliperli disk fren pin slider caliper disc brake n.
tam yüzer yataklar full floating bearings n.
tam-yüzer tip full-floating type n.
üç çeyrek yüzer (serbest) aks three-quarter floating axle n.
yarı gezer yüzer dingil semi-floating axle n.
yarı serbest (yüzer) aks semi-floating axle n.
yan-yüzer tip semi-floating type n.
yüzer aks floating axle n.
yüzer kaliperli disk fren floating caliper disc brake n.
yüzer kol yayı floating arm spring n.
tam yüzer fully floating adj.
tam yüzer fully floating adj.
Railway
yüzer vinç floating crane n.
Aeronautic
yüzer uçak floating plane n.
Marine
ayaklı yüzer rıhtım floating wharf with legs n.
bir tekneden yolcuların inebilecekleri genellikle yüzer durumda olan platform landing stage n.
çokgen yüzer yapılar polygonal floating structure n.
kullanıcılarını üzerinde taşıyan yüzer yüzey surfboard n.
levha biçimli yüzer dalgakıran sheet type floating breakwater n.
serbest yüzer tip yapı free-floating-type structure n.
suyla aynı ağırlıkta olup ne batar ne de yüzer durumda olma neutral buoyancy n.
tek noktada demirli yüzer işaret single point moored floating sign n.
üzerinde köprü kurulan yüzer duba pontoon n.
yüzer karaya çıkma iskelesi floating landing stage n.
yüzer rıhtım floating jetty n.
yüzer köprü floating bridge n.
yüzer tip gelgit ölçer floating-type tide gage n.
yüzer tip rıhtım floating type wharf n.
yüzer havuz wet dock n.
yüzer bariyer floating barrier n.
yüzer rıhtım floating quay n.
yüzer dalgakıran floating breakwater n.
yüzer zincir floating chain n.
yüzer çöp floating trush n.
yüzer iskele floating pier n.
yüzer yapay resif floating artificial reef n.
yüzer köprü bateau bridge n.
yüzer köprü pontoon bridge n.
yüzer maçuna floating crane n.
yüzer tarak gemisi floating dredge n.
yüzer cisim floating body n.
yüzer iskele floating jetty n.
yüzer çapa floating anchor n.
yüzer ada floating island n.
yüzer vinç floating crane n.
yüzer boru hattı floating pipeline n.
yüzer tip açıkdeniz yapıları floating type offshore structure n.
yüzer yapıların salınımı oscillation of floating structure n.
yüzer derik floating derrick n.
yüzer tip dalga enerjisi floating type wave power convertor n.
yüzer havuz floating dock n.
yüzer vinç floating derrick n.
yüzer dalga emici dalgakıran floating wave-absorbing breakwater n.
yüzer engeli boom n.
yüzer dalgakıran floating pier n.
daima yüzer durumda always afloat adj.
daimi emniyette yüzer halde always safely afloat adv.
daima emniyetle yüzer halde always safely afloat adv.
yüzer halde afloat adv.
her zaman yüzer durumda always safely afloat expr.
Petrol
çimentolama yüzer donanımı cementing float equipment n.
Medical
(idrar) çok sayıda yüzer partikül içeren flocculent adj.
Psychology
yüzer nokta floater n.
yüzer-gezer kaygı free-floating anxiety n.
yüzer gezer anksiyete free-floating anxiety n.
Food Engineering
yüzer etkili denetim floating control action n.
Chemistry
yüzer vibratör float vibrator n.
Marine Biology
yüzer solungaç ağı floating gill net n.
yüzer trol floating trawl n.
kafadanbacaklılarda yüzer huni siphon n.
Fishery
yüzer parakete floating log n.
Environment
yüzer temel floating foundation n.
yüzer yapı floating structure n.
Geography
yüzer setler floating booms n.
yüzer buz drift ice n.
Military
önden konuşlanmış yüzer birlik afloat pre-positioning force n.
önden konuşlanmalı yüzer harekat afloat pre-positioning operations n.
önden konuşlanmış yüzer gemiler afloat pre-positioning ships n.
ölü ve yaralılarla ilgilenilmesi için belirlenmiş yüzer gezer gemi casualty receiving and treatment ship n.
şişme yüzer köprü pneumatic type floating bridge n.
yüzer mayın floating mine n.
yüzer radar yansıtıcısı gull n.
yüzer hedef floating target n.
yüzer üs desteği floating base-support n.
yüzer destek afloat support n.
yüzer lojistik destek afloat logistic support n.
ön çarpışma ikmal maddeleri ve yüzer atıkların boşaltılmasından sonra hücum filosunda geriye kalan ikmal maddeleri landing force supplies n.
Sport
kişisel yüzer aleti personal flotation device (pfd) n.
Printery
yüzer üst floating top n.