Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | yakında olacak | imminent adj. | ||
The prospect of imminent enlargement means that a change of direction can be delayed no longer. Genişlemenin yakın olması, yön değişikliğinin daha fazla ertelenemeyeceği anlamına geliyor. More Sentences |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | (yakında ölüp kargalara leş olacak) bir deri bir kemik at | crow-bait n. |
General | yakında olacak olan | approaching adj. |
Idioms | ||
Idioms | çok yakında olacak/gerçekleşecek olmak | be within sight v. |
Idioms | çok yakında olacak/gerçekleşecek olmak | be in sight v. |
Idioms | çok yakında olacak/gerçekleşecek olmak | be in sight v. |
Idioms | çok yakında olacak/gerçekleşecek olmak | be within sight v. |
Idioms | çok yakında bir şey olacak | there's something in the wind expr. |
Baseball | ||
Baseball | ayağı sayı kalesinden geri çekilmiş atıcıya en yakında olacak şekilde | in the bucket adv. |