ısıtılmış - Turkish English Dictionary
History

ısıtılmış



Meanings of "ısıtılmış" in English Turkish Dictionary : 8 result(s)

Turkish English
General
ısıtılmış warmed adj.
ısıtılmış heated adj.
ısıtılmış heated up adj.
ısıtılmış het up adj.
ısıtılmış het adj.
ısıtılmış heated adj.
Technical
ısıtılmış heated adj.
Automotive
ısıtılmış heated adj.

Meanings of "ısıtılmış" with other terms in English Turkish Dictionary : 71 result(s)

Turkish English
General
önceden ısıtılmış fırın preheated oven n.
kırma yapmak için kullanılan ısıtılmış ütü gibi gereç gauffer n.
(kuru temizlemede) ulaşılması zor yerleri ütülemede kullanılan ısıtılmış demir çubuk puffer n.
ısıtılmış demir çubuk ile ütü yapan kuru temizleme çalışanı puffer n.
(cam tüpün) ısıtılmış boynunu sıkıştırarak kapatmak nip [obsolete] v.
ısıtılmış kenevir özü yağının buharını soluyarak (kenevir) tüketmek dab v.
(kokaini) tortusunu ısıtılmış çözücü yardımıyla ayırarak saflaştırmak freebase v.
(kokaini) tortusunu ısıtılmış çözücü yardımıyla ayırarak saflaştırmak free-base v.
önceden ısıtılmış preheated adj.
fazla ısıtılmış overheated adj.
içime hazırlanmak üzere ısıtılmış ve tatlandırılmış (şarap) mulled adj.
iyi ısıtılmış well-heated adj.
alttan ısıtılmış underfired adj.
ısıtılmış olarak temperedly adv.
Colloquial
espresso kahvenin üzerine buharla ısıtılmış süt ekleyerek hazırlanan içecek flattie n.
Idioms
tekrar ele alınmış/ısıtılmış warmed-over adj.
Industry
iplik veya kumaştan çıkan lif ve tüyleri gaz alevi veya ısıtılmış silindirle gidermek gas v.
Technical
kontrplak yapımında ve kaplama yüzeyini şekillendirmede basıncı eşitlemek için kullanılan ısıtılmış metal levha caul n.
aşırı ısıtılmış parça overheated part n.
boyalarda kurutucu olarak kullanılan ısıtılmış yağ boiled oil n.
havalandırılmış ve ısıtılmış çok hücreli etüv ventilated and heated multi-chamber oven n.
ısıtılmış filament heated filament n.
ısıtılmış ego heated ego n.
ısıtılmış tel heated filament n.
ısıtılmış hava heated air n.
ısıtılmış paralel plakalar heated parallel plates n.
ısıtılmış türbin heat soaked turbine n.
ısıtılmış basma bağlaması heated press joining n.
ısıtılmış kalıplar heated dies n.
eritilmiş camın ucunu tutturmak için kullanılan önceden ısıtılmış demir bait n.
tepesini kızartmak için yiyeceğin üstüne tutulan ısıtılmış metal plaka salamander n.
pencere camı üretimi için cam silindirlerin düzleştirildiği ısıtılmış hazne flattening oven n.
pencere camı üretimi için cam silindirlerin düzleştirildiği ısıtılmış hazne flatting furnace n.
ısıtılmış keten yağı stand oil n.
doğrudan ısıtılmış pozitif basamak directly-heated positive step v.
aşırı ısıtılmış overheated adj.
aşırı ısıtılmış su buharı vb superheated adj.
doğrudan ısıtılmış directly heated adj.
doğrudan ısıtılmış directly-heated adj.
yeniden ısıtılmış reheated adj.
spiral haddeleme işlemi ile ısıtılmış katı bir çubuktan elde edilen (kaynaksız boru) solid-drawn adj.
Construction
binanın tavanından ısıtılmış hava üfleyen fan attic fan n.
Automotive
giriş tarafı ısıtılmış oksijen sensörü upstream heated oxygen sensor n.
ısıtılmış oksijen sensörü heated oxygen sensor n.
ısıtılmış oksijen sensör ısıtıcısı heated oxygen sensor heater n.
ısıtılmış hava emme düzeni heated air intake system n.
kuyu tipi ısıtılmış jikle well-type heated choke n.
Aeronautic
ısıtılmış havalı rüzgar tüneli heated air wind tunnel n.
ısıtılmış rotor kanadı heated rotor blade n.
Mining
ısıtılmış minerallerle ilgili pyrognostic adj.
ısıtılmış (mineral) pyrognostic adj.
Medical
galvanik akımla ısıtılmış tel aracılığıyla yakma galvanocautery n.
galvanik akımla ısıtılmış tel ile yakan cihaz galvanocautery n.
ısıtılmış kumun tedavi amacıyla kullanımı saburration n.
Food Engineering
buharla ısıtılmış süt steamed milk n.
malt kurutulan ısıtılmış hazne malt kiln n.
neredeyse kaynayana kadar ısıtılmış süt scalded milk n.
Gastronomy
yeniden ısıtılmış yiyecek réchauffé n.
üzerinde az miktarda buharla ısıtılmış süt bulunan espresso kahve macchiato n.
zengin kahverengi sosta yeniden ısıtılmış (ördek) av eti salmi n.
zengin kahverengi sosta yeniden ısıtılmış (ördek) av eti salmis n.
espresso kahvenin üzerine buharla ısıtılmış süt ekleyerek hazırlanan içecek flat white n.
soğuduktan sonra tekrar ısıtılmış (yiyecek) cooked-over adj.
Physics
ısıtılmış metal yüzeye akıtılan sıvının değer değmez küresel damlacıklar halinde süzülerek buharlaştığı madde hali spheroidal state n.
Biochemistry
aşırı ısıtılmış superheated adj.
Marine Biology
aşırı ısıtılmış super heated adj.
Apiculture
yüksek ısıda ısıtılmış bal over-heated honey n.
Tobacco
kesilmiş tütünün geçirildiği ısıtılmış eğimli bir silindir toaster n.
Meteorology
yer yüzeyine yakın ısıtılmış havanın bulunduğu hal summer colt n.
Military
ısıtılmış depolama yeri heated storage space n.
Modern Slang
espresso, sıcak su ve buharda ısıtılmış sütten oluşan bir kahve americano-misto n.