1 |
be done |
bitirmek |
v. |
|
- Tom should be done by now.
- Tom şimdiye kadar bitirmiş olmalıydı.
- Tom said that he was done.
- Tom bitirdiğini söyledi.
- I thought we were done.
- Bitirdiğimizi sanmıştım.
- I'll be done in an hour.
- Bir saat içinde bitireceğim.
- I don't know when I'll be done.
- Ne zaman bitireceğimi bilmiyorum.
- The work has just been done.
- İş az önce bitirildi.
- We'll be done in no time.
- Kısa sürede bitireceğiz.
- I'll be done in an hour.
- Bir saate kadar bitiririm.
Show More (5)
|
2 |
be done |
tamamlamak |
v. |
|
- The deal is done.
- Anlaşma tamamlandı.
- The kitchen and the bedrooms are done.
- Mutfak ve yatak odaları tamamlandı.
- The job has already been done.
- İş çoktan tamamlandı.
Show More (0)
|
3 |
be done |
halletmek |
v. |
|
- It must be done quickly.
- Çabucak halledilmesi gerekiyor.
- There's some work to be done first.
- Önce halledilmesi gereken bazı işler var.
- We'll be done in no time.
- Hemen hallederiz.
Show More (0)
|