blonde - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
blonde sarışın (kadın) n., adj.
  • The beautiful blonde was sunbathing on the beach.
  • Güzel sarışın plajda güneşleniyordu.
  • I'm attracted to blondes.
  • Ben sarışınların çekimine kapılıyorum.
  • Bozhena is a pretty blonde; she is the prettiest girl in our school.
  • Bozhena güzel bir sarışın; okulumuzdaki en güzel kız o.
Show More (64)
blonde sarı n.
  • Anna's hair is brown, but Magdalena's is blonde.
  • Anna'nın saçı kahverengi fakat Magdalena'nınki sarı.
  • Also Felicja has blonde straight hair.
  • Ayrıca Felicja'nın sarı düz saçları var.
  • Anna's hair is brown, but Magdalena's is blonde.
  • Anna'nın saçları kahverengi ama Magdalena'nınki sarı.
Show More (5)
blonde sarışın kız n.
  • Do you know who that tall blonde girl in green is?
  • Yeşiller içindeki uzun boylu sarışın kızın kim olduğunu biliyor musun?
  • The blonde girl has a really nice cleavage.
  • Sarışın kızın gerçekten güzel bir göğüs dekoltesi var.
  • Do you know who that tall blonde girl in green is?
  • Yeşil giyinmiş, o uzun boylu sarışın kızın kim olduğunu biliyor musun?
Show More (1)
blonde sarışın kadın n.
  • Why do men find blonde women so attractive?
  • Erkekler sarışın kadınları neden bu kadar çekici buluyor?
Show More (-2)