|
- Unfortunately, this doesn't mean that simply breathing deeply will help us lose weight.
- Ne yazık ki bu, sadece derin nefes almanın kilo vermemize yardımcı olacağı anlamına gelmez.
- I'm having trouble breathing.
- Nefes almada sorun yaşıyorum.
- I have some difficulty breathing.
- Nefes almada biraz zorluk çekiyorum.
- Tom had trouble breathing.
- Tom nefes almakta zorluk yaşadı.
- Tom has been having difficulty breathing.
- Tom nefes almada zorluk çekiyordu.
- Do you have difficulty breathing when you lie down flat?
- Sırt üstü yattığınızda nefes almakta zorlanıyor musunuz?
- Tom is having difficulty breathing.
- Tom nefes almakta zorlanıyor.
- Do you have difficulty breathing when you lie down flat?
- Düz yattığınızda nefes almakta zorlanıyor musunuz?
- I've been having trouble breathing.
- Nefes almada zorluk çekiyorum.
- She stopped breathing.
- Nefes almayı kesti.
- He is having difficulty breathing.
- Nefes almakta zorlanıyor.
- Tom is having difficulty breathing.
- Tom nefes almada zorluk yaşıyor.
- Are you having any trouble breathing?
- Nefes almakta zorlanıyor musun?
- You seem to be having trouble breathing.
- Nefes almada sorun yaşıyorsun gibi görünüyor.
- Are you having any difficulty breathing through your nose?
- Burnundan nefes almakta zorlanıyor musun?
- Tom had trouble breathing.
- Tom nefes almakta zorlanıyordu.
- He had trouble breathing.
- Nefes almakta zorlanıyordu.
- Tom realized that Mary was having trouble breathing.
- Tom, Mary'nin nefes almakta zorlandığını fark etti.
- Tom stopped breathing.
- Tom nefes almayı bıraktı.
- Tom noticed that Mary was having trouble breathing.
- Tom, Mary'nin nefes almakta zorlandığını fark etti.
- Breathing is forbidden here.
- Burada nefes almak yasak.
- I think Tom has stopped breathing.
- Sanırım Tom'un nefes alması durdu.
- Breathing is an involuntary bodily process.
- Nefes almak istemsiz bir bedensel süreçtir.
- Tom had trouble breathing.
- Tom nefes almada sorun yaşadı.
- I'm having trouble breathing.
- Nefes almakta zorlanıyorum.
- I have some difficulty breathing.
- Nefes almakta zorlanıyorum.
- Are you having any difficulty breathing through your nose?
- Burnundan nefes almakta güçlük çekiyor musun?
- Are you having any difficulty breathing?
- Nefes almakta zorlanıyor musun?
- My breathing got faster and I became tense.
- Nefes almam hızlandı ve gerildim.
- Tom is having trouble breathing.
- Tom nefes almakta zorlanıyor.
- Tom has been having difficulty breathing.
- Tom nefes almakta zorlanıyordu.
- Pneumonia causes difficulty in breathing.
- Zatürre nefes almada zorluğa neden olur.
- The breathing becomes more and more hard.
- Nefes almak gittikçe zorlaşıyor.
- It seems like Tom is having trouble breathing.
- Tom nefes almakta zorlanıyor gibi görünüyor.
- Tom seems to be having trouble breathing.
- Tom nefes almakta zorlanıyor gibi görünüyor.
- Tom seems to be having trouble breathing.
- Tom nefes almada zorluk yaşıyor gibi görünüyor.
- I've been having trouble breathing.
- Nefes almakta zorlanıyorum.
- Tom has a hard time breathing.
- Tom nefes almakta zorlanıyor.
- I have difficulty breathing.
- Nefes almakta zorlanıyorum.
- He seems to be having trouble breathing.
- Nefes almakta zorlanıyor gibi görünüyor.
- Sami noticed that Layla wasn't breathing.
- Sami, Layla'nın nefes almadığını fark etti.
- I shot the horse because it had trouble breathing.
- Atı vurdum çünkü nefes almakta zorlanıyordu.
- The breathing becomes more and more hard.
- Nefes almak giderek zorlaşıyor.
- Has anyone ever told you that you stop breathing when you're asleep?
- Hiç kimse size uyurken nefes almayı kestiğinizden bahsetti mi?
- Tom is having trouble breathing.
- Tom nefes almada sorun yaşıyor.
- I have difficulty breathing.
- Nefes almada zorluk çekiyorum.
- It seems like Tom is having trouble breathing.
- Tom nefes almakta sorun yaşıyor gibi görünüyor.
- Mary stopped breathing.
- Mary nefes almayı bıraktı.
- Breathing was difficult.
- Nefes almak zordu.
- Are you having any trouble breathing?
- Nefes almakta zorluk çekiyor musun?
- You seem to be having trouble breathing.
- Nefes almakta zorlanıyor gibisin.
Show More (48)
|