curb - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
curb engellemek v.
  • Article 280 of the Treaty allows the Council to pinpoint the appropriate instruments to curb fraud.
  • Antlaşmanın 280. Maddesi Konsey'e dolandırıcılığı engellemek için uygun araçları belirleme yetkisi vermektedir.
  • Several Member States have therefore taken legal measures to curb this risk.
  • Bu nedenle birçok Üye Devlet bu riski engellemek için yasal tedbirler almıştır.
  • They must take all necessary measures to curb the abuse of children.
  • Çocukların istismarını engellemek için gerekli tüm tedbirleri almalıdırlar.
Show More (3)
curb kaldırım kenarı n.
  • Don't stand so close to the curb.
  • Kaldırım kenarına çok yakın durmayın.
  • I sat on the curb.
  • Kaldırım kenarında oturdum.
Show More (-1)
curb frenlemek v.
  • I really need to curb my appetite.
  • İştahımı frenlemem lazım.
Show More (-2)
curb gem n.
  • He has to put a curb on his bad temper.
  • Öfkesine gem vurması gerekiyor.
Show More (-2)
curb kaldırım n.
  • I found a wallet on the curb.
  • Kaldırımın kenarında bir cüzdan buldum.
Show More (-2)