|
- For darkness to be destroyed, the earth must bleed it from you.
- Karanlığın yok edilmesi için toprağın onu senden alması gerekir.
- I think Tom could learn a lot from you.
- Sanırım Tom senden çok şey öğrenebilirdi.
- I've learned so much from you.
- Senden çok şey öğrendim.
- I could learn something from you, I think.
- Sanırım senden bir şeyler öğrenebilirim.
- May I borrow that book from you?
- Senden o kitabı ödünç alabilir miyim?
- Tom is looking forward to hearing from you.
- Tom senden haber almak için sabırsızlanıyor.
- I want to hear it from you.
- Bunu senden duymak istiyorum.
- I never could hide anything from you.
- Senden hiçbir şey saklayamadım.
- We're not expecting any help from you.
- Senden yardım beklemiyoruz.
- Did Tom borrow any money from you?
- Tom senden hiç borç para aldı mı?
- I had hoped to get an email from you today.
- Bugün senden bir e-posta almayı ummuştum.
- I need to get away from you.
- Senden uzak durmam gerekiyor.
- May I borrow that book from you?
- O kitabı senden ödünç alabilir miyim?
- I had hoped to get an email from you today.
- Bugün senden bir e-posta almayı umuyordum.
- Tom is looking forward to hearing from you.
- Tom senden haber bekliyor.
- I have a letter from you.
- Senden bir mektup aldım.
- I would like to borrow fifty dollars from you.
- Senden elli dolar ödünç almak istiyorum.
- I need to borrow some money from you.
- Senden biraz para ödünç almam gerekiyor.
- How much money did Tom borrow from you?
- Tom senden ne kadar borç para aldı?
- I've been looking forward to hearing from you for weeks.
- Ben haftalardır senden haber almak için can atıyorum.
- I never stole anything from you.
- Senden hiçbir zaman bir şey çalmadım.
- I hid the truth from you.
- Gerçeği senden sakladım.
- I'll expect to hear from you by Tuesday.
- Salı günü senden haber bekliyorum.
- I did everything in my power to protect her from you.
- Onu senden korumak için elimden gelen her şeyi yaptım.
- I don't want anything from you.
- Senden hiçbir şey istemiyorum.
- How am I different from you?
- Benim senden ne farkım var?
- I can't conceal it from you.
- Bunu senden saklayamam.
- Am I so different from you?
- Senden çok farklı mıyım?
- I never stole anything from you.
- Ben asla senden hiçbir şey çalmadım.
- I can't think of anything I'd want from you.
- Senden isteyebileceğim bir şey düşünemiyorum.
- There's nothing I want from you.
- Senden istediğim hiçbir şey yok.
- I want to hear it from you.
- Senden duymak istiyorum.
- I've learned a lot from you.
- Senden çok şey öğrendim.
- I've learned a good deal from you.
- Senden çok şey öğrendim.
- Can I borrow some money from you?
- Senden biraz borç para alabilir miyim?
- Tom told me I could learn a lot from you.
- Tom bana senden çok şey öğrenebileceğimi söyledi.
- I think differently from you.
- Ben senden farklı düşünüyorum.
- She's hiding something from you.
- O senden bir şey saklıyor.
- Sorry for keeping it secret from you.
- Senden sır sakladığım için özür dilerim.
- From you I didn't expect it!
- Senden bunu beklemiyordum!
- I want to hear from you.
- Senden duymak istiyorum.
- I have been waiting for your reply, but have not heard from you.
- Cevabını bekliyordum ama senden haber alamadım.
- Can I buy that from you?
- Bunu senden alabilir miyim?
- Tom wants to borrow some money from you.
- Tom senden biraz borç para almak istiyor.
- That's what I want from you.
- Senden istediğim odur.
- Receiving a gift from you was an unexpected surprise.
- Senden bir hediye almak beklenmedik bir sürprizdi.
- I didn't get an email from you today.
- Bugün senden bir e-posta almadım.
- How much did Tom take from you?
- Tom senden ne kadar aldı?
- I've never lied to you, and I don't like to hold things back from you.
- Sana hiç yalan söylemedim ve senden bir şeyler saklamayı sevmiyorum.
- I await an answer from you.
- Senden bir cevap bekliyorum.
- I'll take my cue from you.
- İp ucumu senden alacağım.
- I learned that from you.
- Senden öğrendim.
- I'd love to hear from you.
- Senden duymak isterim.
- I don't need a sermon from you.
- Senden vaaz dinlemeye ihtiyacım yok.
- I don't want anything from you.
- Senden bir şey istemiyorum.
- I'll count up to three and if you won't give it to me willingly, I will take it from you.
- Üçe kadar sayacağım ve eğer onu bana kendi isteğinle vermezsen, senden zorla alacağım.
- I learned that from you!
- Bunu senden öğrendim!
- I couldn't take money from you.
- Senden para alamam.
- I have received no reply from you yet.
- Senden henüz bir yanıt alamadım.
- Sorry for keeping it secret from you.
- Bunu senden gizli tuttuğum için üzgünüm.
- I wasn't expecting to hear from you.
- Senden duymayı beklemiyordum.
- I think Tom could learn a lot from you.
- Bence Tom senden çok şey öğrenebilir.
- I have no secrets from you.
- Senden sakladığım bir şey yok.
- Can I borrow five pounds from you?
- Senden beş pound ödünç alabilir miyim?
- Am I so different from you?
- Senden çok mu farklıyım?
- I'll buy that back from you if that's what you want.
- Eğer istediğin buysa, senden bunu geri alacağım.
- The rich are different from you and me.
- Zenginler senden ve benden farklıdır.
- I'd understand anything coming from you.
- Senden gelen her şeyi anlarım.
- Tom is waiting to hear from you.
- Tom senden haber bekliyor.
- I want an answer from you ASAP.
- Senden en kısa zamanda bir cevap istiyorum.
- I have no secrets from you.
- Senden sakladığım bir sırrım yok.
- I'm always happy when I get email from you.
- Senden e-posta aldığımda hep mutlu oluyorum.
- We are very happy to have received a message from you.
- Senden bir mesaj aldığımız için çok mutluyuz.
- I don't want to have any secrets from you.
- Senden sır saklamak istemiyorum.
- I didn't expect that to come from you.
- Bunun senden gelmesini beklemiyordum.
- I want an answer from you ASAP.
- En kısa sürede senden bir cevap istiyorum.
- I'll count up to three and if you won't give it to me willingly, I will take it from you.
- Üçe kadar sayacağım ve eğer isteyerek vermezsen, onu senden alacağım.
- I never heard back from you, so I thought you wouldn't be here today.
- Senden tekrar haber almadım bu yüzden bugün burada olmayacağını düşündüm.
- I learned that from you!
- Onu senden öğrendim!
- I thought this present might be from you.
- Bu hediyenin senden olabileceğini düşündüm.
- Can I borrow five pounds from you?
- Senden 5 pound ödünç alabilir miyim?
- I need to borrow some money from you.
- Senden biraz borç para almam lazım.
- Tom said he wasn't expecting any help from you.
- Tom senden yardım beklemediğini söyledi.
- I need an answer from you before the end of the day.
- Gün bitmeden senden bir cevap istiyorum.
- I think I'm going to learn a lot from you.
- Sanırım senden çok şey öğreneceğim.
- I need one last favor from you.
- Senden son bir iyilik istiyorum.
- I'm always happy when I get email from you.
- Senden e-posta aldığımda her zaman mutlu olurum.
- I think I'm going to learn a lot from you.
- Senden çok şey öğreneceğimi düşünüyorum.
- I want much more than that from you.
- Senden bundan çok daha fazlasını istiyorum.
- I need an answer from you before the end of the day.
- Günün sonundan önce senden bir cevap istiyorum.
- I want the truth from you.
- Senden gerçeği istiyorum.
- I really wasn't expecting that from you.
- Bunu senden gerçekten beklemiyordum.
- Did Tom borrow any money from you?
- Tom senden hiç para ödünç aldı mı?
- I'll stay away from you.
- Senden uzak kalacağım.
- I don't expect anything from you.
- Senden bir şey beklemiyorum.
- I'm not the one who kept secrets from you.
- Senden sır saklayan ben değilim.
- Tom wants me to stay away from you.
- Tom senden uzak kalmamı istiyor.
- How much money has Tom stolen from you?
- Tom senden ne kadar para çaldı?
- I keep nothing from you.
- Senden hiçbir şey gizlemiyorum.
- I never concealed anything from you.
- Senden hiçbir şey saklamadım.
- I wasn't expecting it from you!
- Bunu senden beklemiyordum!
- I expect the truth from you.
- Senden gerçeği bekliyorum.
- I'm looking forward to receiving letters from you.
- Senden mektup almak için sabırsızlanıyorum.
- Tom isn't expecting any help from you.
- Tom senden yardım beklemiyor.
- I am expecting some serious work from you.
- Senden ciddi bir iş bekliyorum.
- How much money did Tom borrow from you?
- Tom senden ne kadar ödünç para aldı?
- I look forward to hearing from you.
- Senden haber almayı dört gözle bekliyorum.
- I heard it from you.
- Onu senden duydum.
- I am going to learn a lot from you.
- Senden çok şey öğreneceğim.
- I keep nothing from you.
- Senden hiçbir şey saklamıyorum.
- I hoped to get an email from you today.
- Bugün senden bir e-posta almayı umuyordum.
- Tom is hiding something from you.
- Tom senden bir şey saklıyor.
- I didn't expect this from you.
- Bunu senden beklemiyordum.
- I learned it from you.
- Onu senden öğrendim.
- I never heard back from you, so I thought you wouldn't be here today.
- Senden hiç haber almadım, bu yüzden bugün burada olmayacağını düşündüm.
- I'm looking forward to hearing from you.
- Senden haber almayı dört gözle bekliyorum.
- I want much more than that from you.
- Senden ondan daha fazlasını istiyorum.
- I need a little help from you.
- Senden küçük bir yardıma ihtiyacım var.
- I've never lied to you, and I don't like to hold things back from you.
- Sana hiç yalan söylemedim ve senden bir şeyler saklamaktan da hoşlanmıyorum.
- I learned it from you.
- Bunu senden öğrendim.
- We're not buying it from you.
- Senden almayacağız.
- I've learned a lot from you over the past year.
- Geçen yıl boyunca senden çok şey öğrendim.
- Tom is a block away from you.
- Tom senden bir blok ötede.
- We want nothing from you.
- Senden hiçbir şey istemiyoruz.
- What do you think Tom might want from you?
- Sence Tom senden ne isteyebilir?
- Does your best friend live very far from you?
- En iyi arkadaşın senden çok uzakta mı yaşıyor?
- I haven't heard from you for a long time.
- Uzun zamandır senden haber almıyorum.
- I want an answer from you as soon as possible.
- Senden mümkün olduğunca çabuk bir cevap istiyorum.
- Nobody expected anything from you.
- Kimse senden bir şey beklemedi.
- This is exactly what I expected from you.
- Bu tam olarak senden beklediğim şey.
- I don't need anything from you to be happy.
- Mutlu olmak için senden gelecek hiçbir şeye ihtiyacım yok.
- I'm not hiding anything from you.
- Senden hiçbir şey gizlemiyorum.
- Tom seems to want something from you.
- Tom senden bir şey istiyor gibi görünüyor.
- Nobody expected anything from you.
- Kimse senden bir şey beklemiyordu.
- Did Tom borrow money from you?
- Tom senden borç para aldı mı?
- I want an answer from you as soon as possible.
- En kısa sürede senden bir cevap istiyorum.
- I need some answers from you.
- Senden gelecek bazı cevaplara ihtiyacım var.
- I am looking forward to hearing from you.
- Senden haber almayı dört gözle bekliyorum.
- I wasn't expecting it from you!
- Ben de senden beklemiyordum!
- I haven't heard from you for a long time.
- Uzun zamandır senden haber alamadım.
- I've got no secrets from you.
- Senden sakladığım hiçbir sırrım yok.
- I don't need anything from you.
- Senden hiçbir şey istemiyorum.
- There's nothing I want from you.
- Senden istediğim bir şey yok.
- I don't take orders from you anymore, Tom.
- Artık senden emir almıyorum, Tom.
- I learned everything from you.
- Her şeyi senden öğrendim.
- I never concealed anything from you.
- Asla senden bir şey gizlemedim.
- I don't keep secrets from you.
- Senden sır saklamıyorum.
- I've got no secrets from you.
- Senden sakladığım bir şey yok.
- I didn't expect that to come from you.
- Bunu senden beklemezdim.
- We're not buying it from you.
- Onu senden almıyoruz.
- I've learned a lot from you over the past year.
- Geçtiğimiz yıl boyunca senden çok şey öğrendim.
- This is exactly what I expected from you.
- Senden beklediğim de tam olarak buydu.
- Can I buy that from you?
- Onu senden alabilir miyim?
- I have no secrets from you.
- Senden gizlim saklım yok.
- We're looking forward to hearing from you soon.
- Yakında senden haber bekliyoruz.
- We are looking forward to hearing from you soon.
- Yakında senden haber almak için sabırsızlanıyoruz.
- I'm expecting a call from you.
- Senden bir telefon bekliyorum.
- I can't conceal it from you.
- Onu senden gizleyemem.
- That's the most important thing I've learned from you.
- Senden öğrendiğim en önemli şey bu.
- I've been looking forward to hearing from you for weeks.
- Haftalardır sabırsızlıkla senden haber bekliyordum.
- I'm not hiding anything from you.
- Senden hiçbir şey saklamıyorum.
- I don't keep secrets from you.
- Ben senden sır saklamıyorum.
- I need some answers from you.
- Senden gelecek birkaç cevaba ihtiyacım var.
- I think differently from you.
- Senden farklı düşünüyorum.
- I expected better from you.
- Senden daha iyisini beklerdim.
- We are very happy to receive a message from you.
- Senden bir mesaj aldığımız için çok mutluyuz.
- These ideas come from you.
- Bu fikirler senden geliyor.
- I want nothing from you.
- Senden hiçbir şey istemiyorum.
- I don't take orders from you.
- Senden emir almam.
- I can't bear the thought of being away from you.
- Senden uzak kalma düşüncesine dayanamıyorum.
- Tom, I want to hear it from you.
- Tom, bunu senden duymak istiyorum.
- We want to hear from you.
- Biz senden duymak istiyoruz.
- We want to hear from you.
- Senden duymak istiyoruz.
- I need some information from you.
- Senden bilgi almam lazım.
- I expected better from you.
- Senden daha iyisini bekliyordum.
- I hid the truth from you.
- Senden gerçeği sakladım.
- What do you think Tom might want from you?
- Tom'un senden ne isteyebileceğini düşünüyorsun?
- I learned a lot from you.
- Senden çok şey öğrendim.
- I don't take orders from you.
- Senden emir almıyorum.
- What did those two men want from you?
- O iki adam senden ne istedi?
- She's hiding something from you.
- Senden bir şey saklıyor.
- That's what I want from you.
- Senden istediğim şey bu.
- I don't need anything from you to be happy.
- Mutlu olmak için senden gelen hiçbir şeye ihtiyacım yok.
- I didn't expect this from you.
- Senden bunu beklemezdim.
- I have no secrets from you.
- Senden hiçbir sır saklamıyorum.
- A hint from you is enough.
- Senden bir ipucu yeterli.
- What did Tom buy from you?
- Tom senden ne aldı?
- I'm learning so much from you.
- Senden çok şey öğreniyorum.
- I expected more from you.
- Senden daha fazlasını beklerdim.
- Does Tom live far from you?
- Tom senden uzakta mı yaşıyor?
Show More (187)
|
|
- You have until tomorrow to think about it, but I shall expect an undertaking from you before the vote takes place.
- Bunu düşünmek için yarına kadar vaktiniz var ancak oylama yapılmadan önce sizden bir taahhüt bekliyorum.
- I do not need a public answer from you now, ladies and gentlemen, but I would ask you to think it over.
- Şu anda sizden açık bir cevap istemiyorum, bayanlar ve baylar, ancak bunu düşünmenizi rica ediyorum.
- I take it from you that it is very unlikely that any agreement could be reached.
- Sizden anladığım kadarıyla herhangi bir anlaşmaya varılması pek olası değil.
- However, there is one simple question to which I have not yet heard an answer from you.
- Bununla birlikte, sizden henüz cevabını duymadığım basit bir soru var.
- That is why we expect a robust commitment from you to take account of increasing life expectancy.
- Bu nedenle sizden artan yaşam beklentisini dikkate alacak sağlam bir taahhüt bekliyoruz.
- But I believe that a joint effort may perhaps still elicit an answer from you.
- Ancak ortak bir çabanın belki de hala sizden bir cevap alabileceğine inanıyorum.
- I am astonished by the clarity of your reply; it is something we are not used to from you.
- Cevabınızın netliği karşısında hayrete düştüm; bu sizden alışık olmadığımız bir şey.
- That is what we hope for from the Council and from you.
- Konsey'den ve sizden beklediğimiz de budur.
- Even if we did want to, we could not take it away from you.
- İstesek bile bunu sizden alamayız.
- That is something on which I would like an answer from you.
- Bu konuda sizden bir yanıt bekliyorum.
- The reverend gentleman is not getting a great deal of help from you, then.
- O zaman saygıdeğer beyefendi sizden çok fazla yardım almıyor.
- We need to know that is being done and we need to hear from you that it is being done.
- Bunun yapıldığını bilmemiz ve yapıldığını sizden duymamız gerekiyor.
- I have discussed the matter with your staff, and I wanted a precise undertaking from you.
- Konuyu personelinizle görüştüm ve sizden kesin bir taahhüt istedim.
- I expect the same courtesy from you.
- Aynı nezaketi sizden de bekliyorum.
- There are just two things we have to ask from you, then.
- O halde sizden istediğimiz sadece iki şey var.
- This is what I wished to find out from you.
- Sizden öğrenmek istediğim şey buydu.
- I'll take my cue from you.
- İşaretimi sizden alacağım.
- I'm looking forward to hearing from you soon.
- Yakında sizden haber almak için sabırsızlanıyorum.
- We are looking forward to hearing from you.
- Sizden haber almayı sabırsızlıkla bekliyoruz.
- I differ from you on that point.
- Bu noktada sizden farklı düşünüyorum.
- I'm looking forward to receiving a favorable answer from you.
- Sizden tatminkar bir yanıt almayı dört gözle bekliyorum.
- Am I so different from you?
- Sizden çok farklı mıyım?
- I didn't get an email from you today.
- Bugün sizden bir e-posta almadım.
- I look forward to hearing from you soon.
- Yakında sizden haber almak için sabırsızlanıyorum.
- The car I rented from you has a problem.
- Sizden kiraladığım arabanın bir sorunu var.
- Nobody has asked you to agree, but can't you at least accept that there are people who hold different views from you?
- Kimse sizden aynı fikirde olmanızı istemedi, ama en azından sizden farklı görüşlere sahip insanlar olduğunu kabul edemez misiniz?
- I didn't expect such a nice present from you.
- Sizden böyle güzel bir hediye beklemiyordum.
- We are very happy to receive a message from you.
- Sizden bir mesaj aldığımız için çok mutluyuz.
- We're not expecting any help from you.
- Sizden herhangi bir yardım beklemiyoruz.
- I am looking forward to hearing from you at your earliest convenience.
- En kısa zamanda sizden haber bekliyorum.
- I have received no reply from you yet.
- Sizden henüz bir cevap almadım.
- We don't want anything from you.
- Sizden hiçbir şey istemiyoruz.
- It was nice to meet you, and I look forward to hearing from you.
- Sizinle tanışmak güzeldi ve sizden haber almayı dört gözle bekliyorum.
- Am I so different from you?
- Sizden çok mu farklıyım?
- We are looking forward to hearing from you.
- Sizden haber bekliyoruz.
- We are looking forward to hearing from you soon.
- Yakında sizden haber almayı sabırsızlıkla bekliyoruz.
- I would like to borrow fifty dollars from you.
- Sizden elli dolar borç almak istiyorum.
- It was nice to meet you, and I look forward to hearing from you.
- Sizinle tanışmak hoştu. Sizden dört gözle haber bekliyorum.
- I am looking forward to hearing from you.
- Sizden sabırsızlıkla haber bekliyorum.
- I would appreciate hearing from you soon.
- Yakında sizden haber alırsam memnun olurum.
- I can't hide the fact from you.
- Gerçeği sizden saklayamam.
- I am looking forward to hearing from you soon.
- Yakında sizden haber almak için sabırsızlanıyorum.
- Can I borrow some money from you?
- Sizden biraz para ödünç alabilir miyim?
- I'm looking forward to receiving a favorable answer from you.
- Sizden olumlu bir cevap almayı dört gözle bekliyorum.
- I am very pleased to receive this from you.
- Bunu sizden aldığım için çok memnunum.
- Yes, I have heard mention of that, but I love to hear it from you.
- Evet, bundan bahsedildiğini duydum ama bunu sizden duymak isterim.
- I'd like to borrow fifty dollars from you.
- Sizden 50 dolar borç almak istiyorum.
- We want nothing from you.
- Sizden hiçbir şey istemiyoruz.
- I look forward to hearing from you soon.
- Yakında sizden haber bekliyorum.
- I have been waiting for your reply, but have not heard from you.
- Yanıtınızı bekliyordum ama sizden haber almadım.
- I differ from you on that point.
- Bu konuda sizden ayrışıyorum.
- We learned violence from you.
- Şiddeti sizden öğrendik.
- We are very happy to have received a message from you.
- Sizden bir mesaj aldığımız için çok mutluyuz.
- What did those two men want from you?
- O iki adam sizden ne istedi?
- Receiving a gift from you was an unexpected surprise.
- Sizden bir hediye almak beklenmedik bir sürprizdi.
- The car I rented from you has a problem.
- Sizden kiraladığım arabada bir sorun var.
- I look forward to hearing from you.
- Sizden sabırsızlıkla haber bekliyorum.
- I'll expect to hear from you by Tuesday.
- Salı gününe kadar sizden haber bekleyeceğim.
- We learned violence from you.
- Biz şiddeti sizden öğrendik.
- I'm looking forward to hearing from you.
- Sizden haber bekliyorum.
- I couldn't take money from you.
- Ben sizden para alamadım.
- I am going to learn a lot from you.
- Sizden çok şey öğreneceğim.
- I'll buy that back from you if that's what you want.
- İstediğiniz buysa onu sizden geri alayım.
Show More (60)
|
