group - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
group grup n.
  • The black spots on European roads are also black spots for this group of most vulnerable users.
  • Avrupa yollarındaki kara noktalar aynı zamanda bu en hassas kullanıcı grubu için de kara noktalardır.
  • My group is therefore opposed to drastic cuts, which can be brought in over longer periods.
  • Bu nedenle grubum, daha uzun dönemlere yayılabilecek ciddi kesintilere karşı çıkmaktadır.
  • We, the Group of the Greens/European Free Alliance, fully support the report and the amendments tabled.
  • Biz Yeşiller/Avrupa Özgür İttifakı Grubu olarak raporu ve sunulan değişiklik önergelerini tamamen destekliyoruz.
Show More (1256)
group gruplamak v.
  • Our good relations with this group proved to be an essential element in achieving a successful outcome.
  • Bu grupla olan iyi ilişkilerimiz başarılı bir sonuca ulaşmamızda önemli bir unsur oldu.
  • They must have known, sir, that you are associated with that group.
  • Sizin bu grupla ilişkili olduğunuzu biliyor olmalılar efendim.
  • I met a group of the most well-known Cuban dissidents during my visit to Havana in March 2003.
  • Mart 2003'te Havana'ya yaptığım ziyaret sırasında Kübalı muhaliflerin en tanınmışlarından bir grupla tanıştım.
Show More (20)
group gruplandırmak v.
  • In actual fact, they are grouped together more for what they are not than for what they are.
  • Aslında ne olduklarından çok ne olmadıkları için bir arada gruplandırılmışlardır.
Show More (-2)
group topluluk n.
  • Turning to Turkey, the EU is a secular group of institutions and therefore religion is no barrier to membership.
  • Türkiye'ye dönecek olursak, AB laik bir kurumlar topluluğudur ve bu nedenle din üyeliğe engel değildir.
Show More (-2)
group ada grubu n.
  • Japan is a group of islands with many mountains and almost no forests.
  • Japonya, birçok dağı olan ve neredeyse hiç ormanı olmayan bir adalar grubudur.
Show More (-2)