huddle - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
huddle bir araya toplanmak v.
  • It was a waste of time to huddle for such a minor issue.
  • Bu kadar basit bir sorun için bir araya toplanmak zaman kaybıydı.
Show More (-2)
huddle tortop olmak v.
  • Gloria spent the night huddling and wondering what to do.
  • Gloria geceyi tortop olup ne yapacağını düşünerek geçirdi.
Show More (-2)
huddle takım oyuncularının bir sonraki oyuna dair talimatları almak üzere kısa süreliğine hücum hattının arkasında toplanması n.
  • The huddle of players came up with a new game plan.
  • Sahada toplanan oyuncu grubu yeni bir oyun planı geliştirdi.
Show More (-2)
huddle yığın n.
  • She started to wash the huddle of fruit on the kitchen shelf.
  • Mutfak tezgahında meyve yığınını yıkamaya başladı.
Show More (-2)
huddle toplanmak v.
  • When the paramedics arrived, people huddled around the woman having a heart attack.
  • Sağlık görevlileri geldiğinde insanlar kalp krizi geçiren kadının çevresine toplandılar.
Show More (-2)