|
- The strong Europeanism of Italy and of its democratically elected government is indisputable.
- İtalya'nın ve demokratik yollarla seçilmiş hükümetinin güçlü Avrupacılığı tartışılmazdır.
- It is the indisputable right of the Chechens to hold a peaceful conference in Copenhagen if it is their wish to do so.
- Eğer arzu ederlerse Kopenhag'da barışçıl bir konferans düzenlemek Çeçenlerin tartışılmaz hakkıdır.
- The success of URBAN during the 1994-1999 programming period is indisputable.
- URBAN'ın 1994-1999 programlama dönemindeki başarısı tartışılmazdır.
- The annual European death toll of 40 000 is the indisputable reason for that.
- Avrupa'da her yıl 40.000 kişinin hayatını kaybetmesi bunun tartışılmaz nedenidir.
- It is the indisputable right of the Chechens to hold a peaceful conference in Copenhagen if it is their wish to do so.
- Eğer arzu ediyorlarsa Kopenhag'da barışçıl bir konferans düzenlemek Çeçenlerin tartışılmaz hakkıdır.
- It is indisputable that some stocks of cod are, in many areas, in a vulnerable situation.
- Bazı morina rezervlerinin birçok bölgede hassas bir durumda olduğu tartışılmazdır.
- Mr Aznar, the need to combat illegal immigration is clearly indisputable.
- Sayın Aznar, yasadışı göçle mücadele edilmesi gerektiği tartışılmaz bir gerçektir.
- The report makes the indisputable observation that "Economic Europe is not yet a reality".
- Rapor, "Ekonomik Avrupa henüz bir gerçeklik değildir" şeklinde tartışılmaz bir gözlemde bulunmaktadır.
- This is an indisputable fact.
- Bu tartışılmaz bir gerçek.
- The evidence is indisputable.
- Kanıtlar tartışılmaz.
- It's an indisputable matter.
- Bu tartışılmaz bir konu.
- There is indisputable proof that Tom is the thief.
- Tom'un hırsız olduğuna dair tartışılmaz kanıtlar var.
- This is an indisputable fact.
- Bu tartışılmaz bir gerçektir.
Show More (10)
|
