intrinsic - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
intrinsic kendine özgü adj.
  • We believe that the recommendation has intrinsic environmental value.
  • Tavsiyenin kendine özgü bir çevresel değeri olduğuna inanıyoruz.
  • Good air connections have intrinsic value, but that is something national airlines cannot have.
  • İyi hava bağlantılarının kendine özgü bir değeri vardır, ancak bu ulusal havayollarının sahip olamayacağı bir şeydir.
  • They have an intrinsic value and should be dealt with as such.
  • Kendilerine özgü bir değerleri vardır ve bu şekilde ele alınmalıdırlar.
Show More (0)
intrinsic içsel adj.
  • Such choices, indeed, are a valid and intrinsic part of local political life.
  • Bu tür seçimler, gerçekten de, yerel siyasi yaşamın geçerli ve içsel bir parçasıdır.
  • Tom lacks intrinsic motivation to study French.
  • Tom'un Fransızca çalışmak için içsel motivasyonu yok.
Show More (-1)
intrinsic kendi başına adj.
  • A cryptocurrency has no intrinsic value, yet it is a medium of exchange.
  • Kripto paranın kendi başına bir değeri olmasa da, bir takas aracı niteliğindedir.
Show More (-2)