jar - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
jar kavanoz n.
  • You can store the syrup in a jar.
  • Şurubu kavanozda saklayabilirsiniz.
  • I sometimes wonder, are we, in fact, carrying water in the Danaïds' jars?
  • Bazen merak ediyorum, aslında biz Danailerin kavanozlarında su mu taşıyoruz?
  • Sami bought a jar of gherkins.
  • Sami bir kavanoz kornişon turşu aldı.
Show More (71)
jar sarsmak v.
  • The baby jarred the toy and threw it.
  • Bebek oyuncağı sarstı, sonra da fırlattı.
  • She was carrying a bright red bag jarring with the rest of her clothes.
  • Elinde, diğer kıyafetleriyle birlikte sarsıcı, parlak kırmızı bir çanta taşıyordu.
Show More (-1)
jar sinirlendirmek v.
  • Her manners jarred the manager.
  • Davranışları müdürü sinirlendirmişti.
Show More (-2)
jar çömlek n.
  • The ancient jar is estimated to be at least five hundred years old.
  • Antik çömleğin en az beş yüz yıllık olduğu tahmin ediliyor.
Show More (-2)
jar bira bardağı n.
  • I only drank two jars.
  • Sadece iki bardak bira içtim.
Show More (-2)