lure - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
lure çekmek v.
  • The car factory raised salaries to lure old workers back.
  • Araba fabrikası eskiden çalışan işçileri yeniden çekmek için maaşları yükseltti.
  • Layla lured Sami to her house.
  • Layla, Sami'yi evine çekti.
  • Layla lured Sami to her house.
  • Leyla, Sami'yi evine çekti.
Show More (2)
lure cezbetmek v.
  • The music lured everyone.
  • Müzik herkesi cezbetti.
  • The music lured everyone.
  • Müzik, herkesi cezbetti.
Show More (-1)
lure tuzağa düşürmek v.
  • Young people can be lured to use drugs by hanging with the wrong people.
  • Gençler yanlış insanlarla takılarak uyuşturucu tuzağına düşürülebiliyor.
Show More (-2)
lure cazibe n.
  • The lure of rural life can trick people.
  • Kırsal yaşamın cazibesi insanları kandırabilir.
Show More (-2)
lure (hayvanları yakalamak için kullanılan) tuzak yemi n.
  • The zoologists use lures to catch and mark crocodiles.
  • Zoologlar timsahları yakalamak ve işaretlemek için tuzak yemi kullanırlar.
Show More (-2)
lure ayartmak v.
  • Young men and women are lured by the warlords to join their unruly gangs.
  • Genç erkekler ve kadınlar savaş lordları tarafından asi çetelerine katılmaları için ayartılıyor.
Show More (-2)
lure tuzağa çekmek n.
  • Cheese often lures a mouse into a trap.
  • Peynir genellikle bir fareyi tuzağa çeker.
Show More (-2)