lure - Turco Inglés Diccionario
Historia

lure

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "lure" en diccionario turco inglés : 32 resultado(s)

Inglés Turco
General
lure n. cazibe
lure n. çığırtkan
lure n. yem
lure n. tuzak
lure n. tuzağa düşüren şey
lure n. tuzağa düşüren kimse
lure n. avcı
lure n. avlayan şey
lure n. baştan çıkaran şey
lure n. çekici şey
lure n. cezbeden şey
lure n. çekicilik
lure n. etkileyicilik
lure n. çekim gücü
lure n. baştan çıkarıcılık
lure n. yumuşak düzleştirici fırça
lure n. (kuş çağırmada kullanılan) ucu tüylü uzun ipten oluşan bir cihaz
lure n. kuş kapanı
lure v. yemlemek
lure v. çekmek
lure v. cezbetmek
lure v. ayartmak
lure v. tuzağa düşürmek
Textile
lure n. fötr şapka yapımında ısıtılarak kullanılan bir alet
lure n. şapka zımpara aleti
Fishery
lure n. hareketli yapay balık yemi
lure n. hareketli olta
History
lure n. aşağı bakan iki kanattan oluşan bir arma motifi
Hunting
lure n. (hayvanları yakalamak için kullanılan) tuzak yemi
lure n. yapay olta yemi
Music
lure n. (tunç çağına ait olduğu düşünülen, danimarka tubarlıklarında bulunan) büyük bir tür tunç borazan
Archaic
lure v. (kapana) şahin çağırmak

Significados de "lure" con otros términos en diccionario inglés turco: 35 resultado(s)

Inglés Turco
General
lure someone into one's trap v. tuzağına düşürmek
lure [obsolete] v. seslice bağırmak
lure [obsolete] v. seslenmek
Phrasals
lure away v. aklını çelmek
lure someone away from something v. ayartarak uzaklaştırmak
lure or seduce someone into something v. birini bir şey yapmaya ayartmak
lure someone in v. birini bir yere çekmek (tuzağa vb)
lure someone away from something v. birini bir şeyden caydırmak
lure someone in to something v. birini bir yere çekmek (tuzağa vb)
lure someone in v. cezbederek çekmek
lure someone in to something v. cezbederek çekmek
lure out v. oltaya getirmek
lure (someone or something) away v. (birinin/bir şeyin) aklını çelmek
lure (someone or something) away v. (birini/bir şeyi) ayartarak uzaklaştırmak
lure (someone or something) away v. (birini/bir şeyi) caydırmak
lure (someone or something) in(to something or some place) v. (birini/bir şeyi bir şeye/yere) çekmek
lure (someone or something) in(to something or some place) v. (birini/bir şeyi bir şeye/yere) gelmesi için ayartmak
lure (someone or something) in(to something or some place) v. (birini/bir şeyi bir şeye/yere) düşürmek
lure (someone or something) in(to something or some place) v. (birini/bir şeyi bir şey) tuzağına düşürmek
lure in to v. -e cezbederek çekmek
lure in to v. '-e gelmesi için ayartmak
lure in to v. '-e düşürmek
lure in to v. bir şey tuzağına düşürmek
Colloquial
irresistible lure n. dayanılmaz cazibe
irresistible lure n. karşı konulmaz cazibe
Tourism
lure book n. prestij kitabı
Marine Biology
fish-lure n. zoka
Fishery
fish lure n. olta yemi
fish lure n. suni yem
fish lure n. zoka
fisherman's lure n. olta yemi
fisherman's lure n. suni yem
fisherman's lure n. zoka
fisherman's lure n. sahte olta balığı
Geography
lake lure n. north carolina eyaletinde yerleşim yeri