|
- The Commission's communication was also accompanied by detailed reports on rice, nuts and milk.
- Komisyon'un bildirimine pirinç, fındık ve sütle ilgili ayrıntılı raporlar da eşlik etmiştir.
- Several Members asked why there are no proposals on tobacco, sugar or milk in the mid-term review.
- Bazı Üyeler, orta vadeli gözden geçirmede neden tütün, şeker veya sütle ilgili herhangi bir öneri bulunmadığını sordu.
- Research has shown that transgenic DNA from GM animal feed is not found in milk, meat and eggs.
- Araştırmalar, GD hayvan yemlerinden elde edilen transgenik DNA'nın süt, et ve yumurtada bulunmadığını göstermiştir.
- However, the school milk scheme is one of the better schemes.
- Bununla birlikte, okul sütü programı en iyi programlardan biridir.
- With regard to milk, the Commission presented four options for the dairy sector for the period 2008-2015.
- Sütle ilgili olarak Komisyon, 2008-2015 dönemi için süt sektörüne yönelik dört seçenek sundu.
- With milk we have tried to get the quotas into order.
- Süt konusunda kotaları düzene sokmaya çalıştık.
- The flax, milk and sugar subsidies are good examples.
- Keten, süt ve şeker teşvikleri buna iyi birer örnektir.
- We aim to maintain sustainable and extensive production of milk, especially on grassland.
- Özellikle otlaklarda sürdürülebilir ve yaygın süt üretimini sürdürmeyi hedefliyoruz.
- The school milk scheme, for example, has proved itself to be highly effective and must be continued and expanded.
- Örneğin okul sütü programı son derece etkili olduğunu kanıtlamıştır ve devam ettirilmeli ve genişletilmelidir.
- The mid-term review does not include the milk quotas reform, but options are given instead.
- Orta vadeli gözden geçirme süt kotaları reformunu içermemekte, bunun yerine seçeneklere yer verilmektedir.
- What is going to happen about quotas in the milk sector?
- Süt sektöründeki kotalar konusunda ne olacak?
- It has meat, honey, milk and wine - all of it of the highest quality and available in abundance.
- Et, bal, süt ve şarap bulunmaktadır; hepsi en yüksek kalitede ve bol miktarda mevcuttur.
- I would mention the cheese on the pizza and the milk in the bar of chocolate.
- Pizzanın üzerindeki peynirden ve çikolatanın içindeki sütten bahsederdim.
- Is this really what is intended for the entire milk sector?
- Tüm süt sektörü için amaçlanan gerçekten bu mu?
- The four annexes to the regulation concern fresh meat, molluscs, fisheries and milk and milk products.
- Yönetmeliğin dört eki taze et, yumuşakçalar, balıkçılık ve süt ve süt ürünleri ile ilgilidir.
- I have understood the special issue of milk quotas in the Azores.
- Azor Adaları'ndaki süt kotaları ile ilgili özel konuyu anladım.
- In her speech, the President-in-Office mentioned that there are proposals on the table for the milk sector.
- Dönem Başkanı konuşmasında süt sektörüne yönelik önerilerin masada olduğundan bahsetti.
- The Commission's communication was also accompanied by detailed reports on rice, nuts and milk.
- Komisyon'un bildirimine pirinç, fındık ve süt ile ilgili ayrıntılı raporlar da eşlik etmektedir.
- This report is even more significant, though, because meat, milk and fish are basic foodstuffs.
- Bu rapor daha da önemli çünkü et, süt ve balık temel gıda maddeleridir.
- Rapporteur Kindermann then proposes to penalise this Member State and to reduce its milk quota.
- Raportör Kindermann daha sonra bu Üye Devletin cezalandırılmasını ve süt kotasının düşürülmesini önermektedir.
- They ensure the safety, for example, of raw meat, game, molluscs, milk and dairy products.
- Örneğin çiğ et, av hayvanları, yumuşakçalar, süt ve süt ürünlerinin güvenliğini sağlarlar.
- It is found at high concentrations, in particular in breast milk, with a significant risk of contamination in infants.
- Özellikle anne sütünde yüksek konsantrasyonlarda bulunur ve bebeklerde önemli bir bulaşma riski vardır.
- It must be clear to us that Argentina is a country which really is flowing with milk and honey.
- Arjantin'in gerçekten süt ve bal akan bir ülke olduğu bizim için açık olmalıdır.
- The report describes the effect of the dumping of milk on Jamaica and the dumping of beef on West Africa.
- Raporda Jamaika'ya yapılan süt dampinginin ve Batı Afrika'ya yapılan sığır eti dampinginin etkileri anlatılmaktadır.
- All farmers in Europe pay extra if they produce too much milk.
- Avrupa'daki tüm çiftçiler çok fazla süt ürettiklerinde fazladan ödeme yaparlar.
- The substance accumulates in nature and, as has already been pointed out, it has been found in mother's milk.
- Bu madde doğada birikmektedir ve daha önce de belirtildiği gibi anne sütünde bulunmuştur.
- Previous studies have shown that penta-BDE is also found in mothers' breast milk.
- Önceki araştırmalar penta-BDE'nin anne sütünde de bulunduğunu göstermiştir.
- It must be clear to us that Argentina is a country which really is flowing with milk and honey.
- Arjantin'in gerçekten süt ve bal akan bir ülke olduğu açıkça görülmelidir.
- With regard to the fourth case, that of milk, there are no proposals for modification.
- Dördüncü durum olan süt ile ilgili olarak ise herhangi bir değişiklik önerisi bulunmamaktadır.
- The starting point for this business was the 1984 milk quotas.
- Bu işin başlangıç noktası 1984 süt kotalarıydı.
- It poses a risk to the environment, is bioaccumulating and has been found in human breast milk.
- Çevre için risk oluşturur, biyolojik olarak birikir ve anne sütünde bulunmuştur.
- We try to discuss issues like school milk.
- Okul sütü gibi konuları tartışmaya çalışıyoruz.
- With regard to milk, the Commission presented four options for the dairy sector for the period 2008-2015.
- Süt ile ilgili olarak Komisyon, 2008-2015 dönemi için süt sektörüne yönelik dört seçenek sunmuştur.
- In her speech, the President-in-Office mentioned that there are proposals on the table for the milk sector.
- Sayın Cumhurbaşkanı konuşmasında süt sektörüne yönelik tekliflerin masada olduğundan bahsetti.
- With milk we have tried to get the quotas into order.
- Süt ile kotaları düzene sokmaya çalıştık.
- If I wanted something cold, I'd ask for milk.
- Soğuk bir şey isteseydim süt isterdim.
- Children under two years must be served white whole milk.
- İki yaşın altındaki çocuklara beyaz tam yağlı süt verilmesi gerekir.
- And so you see, our son was just playing a joke, and the little fat kid put it on the milk carton.
- Ve görüyorsunuz, oğlumuz şaka yapıyordu ve küçük şişman velet bunu süt kutusunun üzerine koydu.
- Children under two years must be served white whole milk.
- İki yaşından küçük çocuklara beyaz tam yağlı süt verilmelidir.
- There's a black magic witch doctor who loves to drink breast milk.
- Anne sütü içmeyi seven bir kara büyü büyücüsü var.
- If I wanted something cold, I'd ask for milk.
- Soğuk bir şey istersem süt isterim.
- Items like bread, milk, and meat were unavailable or could only be obtained on the black market.
- Ekmek, süt ve et gibi ürünler bulunamıyor ya da sadece karaborsadan temin edilebiliyordu.
- Children under two years must be served white whole milk.
- İki yaşın altındaki çocuklara tam yağlı beyaz süt verilmesi gerekir.
- And so you see, our son was just playing a joke, and the little fat kid put it on the milk carton.
- Oğlumuz sadece şaka yapıyordu ve küçük şişman çocuk da onu süt kutusunun üzerine koydu.
- My daughter is buying milk from the store.
- Kızım marketten süt alıyor.
- Tom wondered when Mary had bought the milk that was in the refrigerator.
- Tom, Mary'nin buzdolabındaki sütü ne zaman aldığını merak etti.
- With her stomach full of milk, the baby fell asleep.
- Bebek süt dolu midesiyle uykuya daldı.
- More milk, young man?
- Biraz daha süt, genç adam?
- I want milk.
- Ben süt istiyorum.
- I didn't drink that milk.
- Ben o sütü içmedim.
- Would you mind if I drank the rest of the milk?
- Sütün kalanını içsem sorun olur mu?
- Tom doesn't like milk.
- Tom süt sevmiyor.
- I put some milk in my coffee.
- Kahveme biraz süt koydum.
- The milk is in the fridge.
- Süt buzdolabında.
- I stopped at the store and got some milk on my way back.
- Dönerken markete uğradım ve biraz süt aldım.
- There is not enough milk.
- Yeterince süt yok.
- Milk and alcohol don't solve problems.
- Süt ve alkol sorunları çözmez.
- Tom put some milk in his coffee.
- Tom kahvesine biraz süt koydu.
- I wonder if this milk is still good.
- Acaba bu süt hala taze mi?
- Go and get me some milk.
- Git ve bana biraz süt getir.
- She always buys milk.
- Daima süt alır.
- The milk is sour.
- Süt ekşi.
- Would you like a cup of milk?
- Bir fincan süt ister misin?
- I don't want to drink any more milk now.
- Artık süt içmek istemiyorum.
- Tom put some sugar and milk in his tea.
- Tom çayına biraz şeker ve süt koydu.
- Layla is Sami's milk mother.
- Layla, Sami'nin süt annesi.
- The neighbor's cat spilled its cup of milk on the floor tiles.
- Komşunun kedisi süt kabını yer karolarına döktü.
- Cows give us milk and chickens, eggs.
- İnekler bize süt, tavuklar da yumurta verir.
- Tom finished his glass of milk.
- Tom bir bardak sütünü bitirdi.
- Milk invigorates tired men.
- Süt yorgun insanları canlandırır.
- Milk allergies are quite rare.
- Süt alerjileri oldukça nadirdir.
- Tom didn't drink the milk Mary poured for him.
- Tom, Mary'nin onun için doldurduğu sütü içmedi.
- Sami is Layla's milk son.
- Sami, Leyla'nın süt oğlu.
- Tom dunked the Oreo in milk for too long and it became soggy.
- Tom Oreo'yu süte çok uzun süre batırdı ve vıcık vıcık oldu.
- He put milk in his coffee.
- O kahvesine süt koydu.
- With her stomach full of milk, the baby fell asleep.
- Karnı sütle dolu olan bebek uykuya daldı.
- Bad milk tastes sour.
- Bozuk sütün tadı ekşidir.
- I've run out of milk.
- Sütüm bitti.
- Tom asked Mary to go to the supermarket to get some milk.
- Tom, Mary'nin biraz süt alması için süpermarkete gitmesini istedi.
- Tom poured the milk in a bowl.
- Tom sütü bir kaseye döktü.
- Tom poured milk into the blender.
- Tom blendera süt doldurdu.
- Lopez went into the kitchen for a carton of milk.
- Lopez bir kutu süt almak için mutfağa gitti.
- This milk smells bad.
- Bu süt kötü kokuyor.
- We make milk into cheese and butter.
- Biz sütten peynir ve tereyağı yaparız.
- Would you like water or milk?
- Su ya da süt ister misin?
- Sami is Layla's milk son.
- Sami Leyla'nın süt oğlu.
- The milk has gone bad.
- Süt bozuldu.
- Tom passed a glass of milk to Mary.
- Tom bir bardak sütü Mary'ye uzattı.
- Bring me that glass of milk.
- O bardak sütü bana getir.
- Yes, the milk is very good.
- Evet, süt çok güzel.
- Will you warm the milk, please?
- Lütfen sütü ısıtır mısın?
- Mary asked if the cat had drunk all of the milk.
- Mary kedinin tüm sütü içip içmediğini sordu.
- Tom spilled the milk.
- Tom sütü döktü.
- Milk can be made into butter, cheese, and many other things.
- Sütten tereyağı, peynir ve daha pek çok şey yapılabilir.
- Milk boils at a higher temperature than water.
- Süt sudan daha yüksek bir ısıda kaynar.
- I have split some milk on my jacket.
- Ceketimin üzerine biraz süt döktüm.
- Tom poured milk into a bowl for his cat.
- Tom kedisi için bir kaseye süt döktü.
- Is the milk from this deer really good?
- Bu geyiğin sütü sahiden iyi midir?
- Milk is a food for babies.
- Süt bebekler için bir besindir.
- Tom doesn't like milk.
- Tom süt sevmez.
- I wonder whether or not this milk is still good.
- Bu sütün hala iyi olup olmadığını merak ediyorum.
- My life is not milk and honey.
- Benim hayatım süt ve bal değil.
- I accidentally spilled the milk.
- Yanlışlıkla sütü döktüm.
- With flour, milk and an egg, one can bake a cake.
- Biri un, süt ve yumurtayla kek yapabilir.
- Drink up your milk.
- Sütünü iç bitir.
- I gave Tom some milk and cookies.
- Tom'a biraz süt ve kurabiye verdim.
- Tom wasn't the one who drank all the milk.
- Tom bütün sütü içen kişi değildi.
- He didn't drink the milk.
- O, sütü içmedi.
- Drink your milk.
- Sütünü iç.
- The baby is crying for milk.
- Bebek süt için ağlıyor.
- Will you warm the milk, please?
- Sütü ısıtır mısın, lütfen?
- Do you have more milk?
- Daha fazla sütün var mı?
- I prefer coffee to milk.
- Kahveyi süte tercih ederim.
- Can I have a glass of milk, please?
- Bir bardak süt alabilir miyim lütfen?
- I have drunk all my milk.
- Bütün sütümü içtim.
- This milk has gone bad.
- Süt bozuldu.
- There is some milk in the fridge.
- Buzdolabında biraz süt var.
- Milk is made into butter and cheese.
- Süt tereyağ ve peynire dönüştürülür.
- They also raised animals for meat and milk.
- Ayrıca et ve süt için hayvan yetiştiriyorlardı.
- Milk allergies are quite rare.
- Süt alerjisi oldukça nadirdir.
- This milk tastes odd.
- Bu sütün tadı tuhaf.
- I mixed milk and chocolate powder together and then added water.
- Süt ve çikolata tozunu birbirine karıştırdım ve daha sonra su ekledim.
- There's some milk in the small cup.
- Küçük bardakta biraz süt var.
- The mother used her own milk to nourish the baby.
- Anne bebeğini beslemek için kendi sütünü kullandı.
- Tom drank a glass of milk.
- Tom bir bardak süt içti.
- Drinking warm milk before going to sleep helps you sleep well.
- Uyumaya gitmeden önce ılık süt içmek iyi uyumana yardımcı olur.
- I'm going to fetch some milk.
- Ben biraz süt alacağım.
- This cake contains flour, milk, eggs and sugar.
- Bu kek un, süt, yumurta ve şeker içerir.
- We make butter from milk.
- Tereyağını sütten yaparız.
- She always buys milk.
- O her zaman süt alır.
- Where can I find the milk?
- Sütü nerede bulabilirim?
- Milk invigorates tired men.
- Süt yorgun adamları canlandırır.
- The Masai people drink a mixture of milk and cattle blood.
- Masai halkı süt ve sığır kanı karışımı içer.
- Fetch me some milk.
- Bana biraz süt getir.
- I want a quart of milk.
- Ben bir litre süt istiyorum.
- I want some milk, but there isn't any in the refrigerator.
- Biraz süt istiyorum ama buzdolabında hiç yok.
- I've got to get some milk.
- Biraz süt almak zorundayım.
- Tom likes dipping cookies in milk.
- Tom kurabiyeleri süte batırmayı seviyor.
- There is a little milk in the glass.
- Bardakta biraz süt vardır.
- She lives on milk and vegetables.
- Süt ve sebzeye dayalı yaşar.
- People don't cry over spilled milk.
- İnsanlar dökülen süt için ağlamazlar.
- Tom poured himself a glass of milk.
- Tom kendine bir bardak süt doldurdu.
- She wants to drink some warm milk.
- Biraz sıcak süt içmek istiyor.
- I bought bread and milk.
- Ekmek ve süt aldım.
- The glass is full of milk.
- Bardak süt doludur.
- The baby likes milk.
- Bebek sütü seviyor.
- Tom stopped drinking two gallons of milk a day.
- Tom günde iki galon süt içmeyi kesti.
- Drinking warm milk should help you sleep.
- Ilık süt içmek uyumana yardımcı olacaktır.
- Would you like some more milk?
- Biraz daha süt ister misin?
- Kate drinks lots of milk every day.
- Kate her gün çok süt içer.
- Have you got any milk?
- Hiç sütün var mı?
- Should I buy some more milk?
- Biraz daha süt almalı mıyım?
- Oh, I forgot to buy milk.
- Ah, süt satın almayı unuttum.
- Only a little bit of milk remains in the bottle.
- Şişede sadece biraz süt kalmıştır.
- Milk is more nutritious than wine.
- Süt, şaraptan daha besleyicidir.
- I usually have a glass of milk for breakfast.
- Kahvaltıda genellikle bir bardak süt içerim.
- Be sure to pick up some milk.
- Biraz süt almayı unutma.
- About how many glasses of milk did you drink last week?
- Geçen hafta aşağı yukarı kaç bardak süt içtin?
- The milk has turned sour.
- Süt ekşidi.
- I need some milk for my cereal.
- Mısır gevreğim için biraz süte ihtiyacım var.
- Go fetch some milk.
- Git biraz süt getir.
- Tom wondered when Mary had bought the milk that was in the refrigerator.
- Tom Mary'nin buzdolabındaki sütü ne zaman satın aldığını merak etti.
- Milk is sold by the pint.
- Süt yarım litrelik satılır.
- He drinks a lot of milk every day.
- O, her gün çok süt içer.
- Layla didn't even know how to buy a bottle of milk.
- Layla bir şişe sütün nasıl alınacağını bile bilmiyordu.
- Kate drinks a lot of milk every day.
- Kate, her gün bir sürü süt içer.
- Would you prefer milk or coffee?
- Süt mü yoksa kahve mi tercih edersiniz?
- I didn't want milk.
- Ben süt istemedim.
- Milk spoils quickly when it's hot.
- Süt sıcakta çabuk bozulur.
- There is a little milk left in the bottle.
- Şişede biraz süt kaldı.
- Cow's milk is tastier than soy milk.
- İnek sütü soya sütünden daha lezzetli.
- There's some milk in the bottle.
- Şişede biraz süt var.
- Tom drank the whole bottle of milk by himself.
- Tom bütün bir şişe sütü tek başına içti.
- I drank some milk.
- Biraz süt içtim.
- Pass me the milk.
- Bana sütü uzatınız.
- Cow's milk is tastier than soy milk.
- İnek sütü soya sütünden daha lezzetlidir.
- I bought two bottles of milk.
- Ben iki şişe süt satın aldım.
- There isn't much milk left in the bottle.
- Şişede fazla süt yok.
- There's milk in the fridge.
- Buzdolabında süt var.
- He didn't drink the milk.
- Sütü içmedi.
- I always drink a glass of milk before going to bed.
- Yatmaya gitmeden önce her zaman bir bardak süt içerim.
- She poured the milk in a bowl.
- Sütü bir kaseye döktü.
- Tom poured some milk into a bowl for his cat.
- Tom kedisi için bir kaseye biraz süt döktü.
- There is no milk left.
- Hiç süt kalmamış.
- Here's your milk.
- İşte sütün.
- Milk does not agree with me.
- Süt bana yaramıyor.
- Could I have a glass of milk?
- Bir bardak süt alabilir miyim?
- This milk tastes terrible.
- Bu sütün tadı berbat.
- About how many glasses of milk did you drink last week?
- Geçen hafta yaklaşık kaç bardak süt içtin?
- Milk makes us strong.
- Süt bizi güçlendirir.
- He satisfied his hunger with a sandwich and milk.
- Açlığını bir sandviç ve sütle giderdi.
- She drank the expired milk.
- Son kullanma tarihi geçmiş sütü içti.
- I'm bringing milk.
- Ben süt getiriyorum.
- I don't like milk.
- Sütü sevmiyorum.
- Where is the yellow jug of milk?
- Sarı sürahi süt nerede?
- I'm bringing milk.
- Süt getiriyorum.
- He put some sugar and milk in his tea.
- O, çayına biraz şeker ve süt koydu.
- In the Middle Ages, milk was still popular as a medicine.
- Orta çağlarda süt bir ilaç olarak hala popülerdi.
- We've run out of milk.
- Sütümüz kalmadı.
- Tom forgot to buy milk.
- Tom süt almayı unuttu.
- These infections were caused by contaminated milk.
- Bu enfeksiyonlara kirlenmiş süt sebep oldu.
- All is not milk and honey in Canada.
- Kanada'da her şey süt ve bal değildir.
- The milk turned sour.
- Süt ekşidi.
- I bought some cheese and milk.
- Biraz peynir ve süt aldım.
- Can you get me some milk?
- Bana biraz süt getirir misin?
- Milk is white even at night.
- Süt geceleri bile beyazdır.
- I bought a carton of milk from the supermarket.
- Süpermarketten bir kutu süt aldım.
- A liter of milk and a dozen eggs, please.
- Bir litre süt ve bir düzine yumurta lütfen.
- Tom drinks a lot of milk.
- Tom çok süt içer.
- Tom poured milk into the cup.
- Tom fincana süt döktü.
- Tom drank a glass of milk and went back to bed.
- Tom bir bardak süt içti ve yatağına geri döndü.
- This milk has a peculiar smell.
- Bu sütün tuhaf bir kokusu var.
- I need you to go to the supermarket and buy some milk.
- Süpermarkete gitmeni ve biraz süt almanı istiyorum.
- Add a little more milk to my tea, please.
- Çayıma biraz daha süt ekle, lütfen.
- Mother has sent you some cakes and milk.
- Annen sana biraz kek ve süt gönderdi.
- She poured some milk from the bottle.
- Şişeden biraz süt döktü.
- May I have a glass of milk, please?
- Bir bardak süt alabilir miyim, lütfen?
- How much milk is there left?
- Orada ne kadar süt kaldı?
- I gave the milk to the cat.
- Sütü kediye verdim.
- The milk was adulterated with water.
- Süt, su ile karıştırılmış.
- Blend milk and eggs together.
- Süt ve yumurtayı birlikte karıştır.
- I bought some cheese and a little milk.
- Biraz peynir ve biraz süt aldım.
- I have split some milk on my jacket.
- Ceketime süt döktüm.
- He drank a whole bottle of milk.
- Bütün bir şişe süt içti.
- She doesn't drink enough breast milk.
- O yeterince anne sütü içmiyor.
- May I have a glass of milk?
- Bir bardak süt alabilir miyim?
- Milk is more nourishing than wine.
- Süt şaraptan daha besleyicidir.
- Give me the milk.
- Sütü bana veriniz.
- How many glasses of milk did you drink last week?
- Geçen hafta kaç bardak süt içtin?
- This milk has gone bad.
- Bu süt bozulmuş.
- Tom passed a glass of milk to Mary.
- Tom, Mary'ye bir bardak süt uzattı.
- She advised him to drink more milk.
- Ona daha fazla süt içmesini tavsiye etti.
- She has a bottle of milk every morning.
- Her sabah bir şişe süt içiyor.
- Do you put milk in your coffee?
- Kahvene süt koyar mısın?
- Would you prefer milk or coffee?
- Süt mü yoksa kahve mi tercih edersin?
- Tom wanted to drink some milk.
- Tom biraz süt içmek istedi.
- For my summer homework, I'll try to create a big object with milk cartons.
- Yaz ödevim için süt kartonlarından büyük bir obje yapmaya çalışacağım.
- We've run out of milk.
- Sütümüz bitti.
- Tom said he wanted to drink some milk.
- Tom biraz süt içmek istediğini söyledi.
- Tom took a sip of his milk.
- Tom sütünden bir yudum aldı.
- Do you drink cow's milk?
- İnek sütü içiyor musun?
- Would you like water or milk?
- Su mu istersin, süt mü?
- She added milk to the coffee.
- Kahveye süt ekledi.
- How much milk is left?
- Ne kadar süt kaldı?
- I bought a carton of milk from the supermarket.
- Süpermarketten bir kutu süt satın aldım.
- There is some milk left in the fridge.
- Buzdolabında bir miktar süt kaldı.
- The girl bought milk from the market.
- Kız marketten süt aldı.
- Two-percent milk tastes better than skim.
- %2 süt yağsız sütten daha iyi tat verir.
- He put some sugar and milk in his tea.
- Çayına biraz şeker ve süt koydu.
- The cat is drinking your milk.
- Kedi sütünü içiyor.
- She poured some milk from the bottle.
- O, şişeden biraz süt döktü.
- Tom has already drunk all the milk.
- Tom çoktan bütün sütü içti.
- The milk turned sour.
- Süt ekşimiş.
- He didn't drink that milk.
- O sütü içmedi.
- The milk tastes sour.
- Sütün tadı ekşi.
- I need some milk.
- Bana biraz süt lazım.
- I never drink tea with milk.
- Ben çayı asla sütle içmem.
- Milk goes bad quickly in hot weather.
- Süt sıcak havada çabuk bozulur.
- These infections were caused by contaminated milk.
- Bu enfeksiyonlara mikroplu süt neden oldu.
- Tom likes dipping cookies in milk.
- Tom kurabiyeleri süte daldırmayı seviyor.
- She added milk to the coffee.
- Kahveye süt kattı.
- How much milk is there left?
- Ne kadar süt kaldı?
- She's going to drink some milk.
- Biraz süt içecek.
- Tom popped into the supermarket on his way home to buy some milk.
- Tom eve dönerken süt almak için süpermarkete uğradı.
- I don't want to drink any more milk now.
- Artık daha fazla süt içmek istemiyorum.
- He bought eggs and milk from a farmer.
- O, bir çiftçiden yumurtalar ve süt aldı.
- Milk is actually a little bit cheaper at the supermarket near Tom's house.
- Tom'un evinin yakınındaki süpermarkette süt aslında biraz daha ucuz.
- Tom poured some milk into a glass and handed it to Mary.
- Tom bardağa biraz süt koydu ve Mary'ye uzattı.
- There's almost no milk in the glass.
- Bardakta neredeyse hiç süt yok.
- Oh, I forgot to buy milk.
- Ah, süt almayı unuttum.
- Milk is a good beverage.
- Süt iyi bir içecektir.
- Would you like some more milk?
- Biraz daha süt ister misiniz?
- The kitten lapped up the milk I poured into the saucer.
- Yavru kedi tabağa döktüğüm sütü yalayıp yuttu.
- There is milk in the fridge.
- Buzdolabında süt var.
- May I have some fresh cold milk?
- Biraz soğuk taze süt alabilir miyim?
- I was supposed to buy some milk on my way home, but I forgot.
- Eve giderken biraz süt almam gerekiyordu ama unuttum.
- I need you to go to the supermarket and buy some milk.
- Süpermarkete gidip biraz süt almanı istiyorum.
- I have a glass of milk after every workout.
- Her antrenmandan sonra bir bardak süt içerim.
- Do you drink a lot of milk?
- Çok süt içer misin?
- She poured the milk into a bowl.
- Sütü bir kaseye döktü.
- Can you pass me the milk?
- Bana sütü uzatabilir misin?
- The cat is drinking your milk.
- Kedi sütünüzü içiyor.
- Tom poured himself another glass of milk.
- Tom kendine bir bardak daha süt doldurdu.
- Would you like a glass of milk?
- Bir bardak süt ister misin?
- I drank a glass of milk this morning.
- Bu sabah bir bardak süt içtim.
- He has to wait until I bring him some warm milk.
- Ben ona sıcak süt getirene kadar beklemek zorunda.
- Tom bought way too much milk.
- Tom çok fazla süt aldı.
- I drink a glass of milk every morning.
- Her sabah bir bardak süt içerim.
- He put milk into his tea and stirred it.
- Çayına süt koydu ve karıştırdı.
- Fadil thought he could get the milk for free.
- Fadıl sütü ücretsiz alabileceğini düşünüyordu.
- Milk was sold in glass bottles.
- Süt cam şişeler içinde satılıyordu.
- Do you think I should add more milk to the batter?
- Sence hamura daha fazla süt eklemeli miyim?
- My baby began crying, asking for milk.
- Bebeğim ağlamaya başladı, süt istiyordu.
- She didn't drink the milk.
- Sütü içmedi.
- Can you get me some milk?
- Bana biraz süt alabilir misiniz?
- This milk won't keep till tomorrow.
- Bu süt yarına kadar dayanmaz.
- I wonder how long this milk has been in the fridge.
- Bu sütün ne zamandır buzdolabında olduğunu merak ediyorum.
- I put the milk back into the refrigerator.
- Sütü buzdolabına geri koydum.
- Milk goes sour in heat.
- Süt sıcakta bozulur.
- They also raised animals for meat and milk.
- Onlar ayrıca eti ve sütü için hayvanlar besledi.
- Will you have another cup of milk?
- Bir bardak daha süt alır mısın?
- Tom poured himself another glass of milk.
- Tom kendine bir bardak süt daha doldurdu.
- How much milk do you want?
- Ne kadar süt istiyorsun?
- I'm going to drink a glass of milk before I go to bed.
- Yatmadan önce bir bardak süt içeceğim.
- We don't have any milk.
- Hiç sütümüz yok.
- The girl is buying milk at the supermarket.
- Kız süpermarketten süt alıyor.
- Is that milk still good?
- Bu süt hala iyi mi?
- Do you want more milk in your coffee?
- Kahvene daha fazla süt ister misin?
- I hope Tom hasn't already drunk all the milk.
- Umarım Tom sütün hepsini içmemiştir.
- There are many alternatives to cow milk, such as goat milk, almond milk, coconut milk, soy milk, hemp milk and rice milk.
- Keçi sütü, badem sütü, hindistan cevizi sütü, soya sütü, kenevir sütü ve pirinç sütü gibi inek sütüne alternatif birçok süt vardır.
- Tom poured some milk into a glass and handed it to Mary.
- Tom bir bardağa biraz süt doldurdu ve Mary'ye uzattı.
- Will you drink wine instead of milk?
- Süt yerine şarap mı içeceksiniz?
- My mother tasted the milk.
- Annem sütü tattı.
- Some people will not eat fish with milk.
- Bazı insanlar sütle balık yemezler.
- Tom poured milk into the glass and then handed it to Mary.
- Tom sütü bardağa doldurdu ve sonra Mary'ye uzattı.
- I need to remember to buy some milk.
- Biraz süt satın almayı hatırlamam lazım.
- I wonder whether this milk is still good.
- Bu sütün hala taze olup olmadığını merak ediyorum.
- This milk smells funny.
- Bu süt tuhaf kokuyor.
- Milk has to be kept at a relatively low temperature.
- Süt nispeten düşük bir sıcaklıkta tutulmalıdır.
- He drank a whole bottle of milk.
- O, bir şişe sütü tamamen içti.
- I put the milk back in the refrigerator.
- Sütü buzdolabına geri koydum.
- Tom forgot to buy milk.
- Tom süt satın almayı unuttu.
- There isn't any milk in the glass.
- Bardakta hiç süt yok.
- Tom drank a glass of milk and went back to bed.
- Tom bir bardak süt içti ve yatağa geri döndü.
- Buy a liter of milk, and if there are eggs, buy a dozen eggs.
- Bir litre süt alın ve yumurta varsa bir düzine yumurta.
- Do you want some milk?
- Biraz süt ister misin?
- I hate milk.
- Sütten nefret ederim.
- Do you have any milk?
- Hiç sütün var mı?
- When did you buy this milk?
- Bu sütü ne zaman aldınız?
- Tom reached for his glass of milk.
- Tom süt bardağına uzandı.
- How much milk did you buy?
- Ne kadar süt aldın?
- I always drink a glass of milk before going to bed.
- Yatmadan önce hep bir bardak süt içerim.
- Her skin was white as milk and she had not a single blemish anywhere.
- Teni süt gibi beyazdı ve hiçbir yerinde tek bir leke yoktu.
- I buy milk almost every day.
- Neredeyse her gün süt alırım.
- Mary wants to breastfeed her baby, but she's not making enough milk.
- Mary bebeği anne sütü ile beslemek istiyor ama o yeterince süt yapmıyor.
- Yogurt is made from milk and cream.
- Yoğurt süt ve kremadan yapılır.
- We bought bread and milk.
- Ekmek ve süt aldık.
- Cows give us milk, and hens eggs.
- İnekler bize süt, tavuklar da yumurta verir.
- Do you need milk and sugar?
- Süt ve şekere ihtiyacın var mı?
- Will you drink wine instead of milk?
- Süt yerine şarap içer misin?
- Won't you have another glass of milk?
- Bir bardak daha süt almaz mısınız?
- I want some milk.
- Biraz süt istiyorum.
- Is this milk still good?
- Bu süt hala iyi mi?
- Milk does not keep long on a hot day.
- Sıcak bir günde süt uzun süre dayanmaz.
- Tom wants some milk.
- Tom biraz süt istiyor.
- She wants to drink some warm milk.
- Biraz ılık süt içmek istiyor.
- He drank an entire bottle of milk.
- Tam bir şişe süt içti.
- She made her crying baby drink some milk.
- Ağlayan bebeğine biraz süt içirdi.
- Can you pass me the milk?
- Bana sütü uzatır mısın?
- Drinking warm milk before going to sleep helps you sleep well.
- Uyumadan önce ılık süt içmek iyi uyumanıza yardımcı olur.
- If you want to grow up, you have to drink a lot of milk.
- Büyümek istiyorsan, çok süt içmek zorundasın.
- Tom poured some milk in a bowl for his cats.
- Tom kedileri için bir kaseye biraz süt döktü.
- Hamisi doesn't use milk.
- Hamisi süt kullanmıyor.
- Yogurt is made from milk and cream.
- Yoğurt, süt ve kremadan yapılır.
- Milk goes sour in heat.
- Süt sıcakta ekşir.
- Mary asked if the cat had drunk all of the milk.
- Mary kedinin sütün hepsini içip içmediğini sordu.
- Tom forgot the milk.
- Tom sütü unuttu.
- Would you like to join me for some milk and cookies?
- Biraz süt ve kurabiye için bana katılmak ister misin?
- Pick up a gallon of milk on your way home.
- Eve giderken bir galon süt al.
- Milk is a lot cheaper over there.
- Süt orada çok daha ucuzdur.
- I want some milk, but there isn't any in the refrigerator.
- Biraz süt istiyorum, ancak buzdolabında hiç yok.
- My mother asked me if I could fetch some milk.
- Annem süt getirebilir miyim diye sordu.
- The girl drank down the milk in one gulp.
- Kız sütü bir yudumda içti.
- I put the milk in the refrigerator.
- Sütü buzdolabına koydum.
- Wine is the milk of old men.
- Şarap, yaşlı erkeklerin sütüdür.
- Tom's doctor advised him to drink more milk.
- Tom'un doktoru ona daha fazla süt içmesini tavsiye etti.
- Tom poured some milk from the bottle into a bowl for his cat.
- Tom kedisi için şişeden kaseye biraz süt döktü.
- The glass is filled with milk.
- Bardak sütle dolu.
- There is some milk left in the fridge.
- Buzdolabında biraz süt kaldı.
- She has a bottle of milk every morning.
- O her gün bir şişe süt içer.
- Kate drinks a lot of milk every day.
- Kate her gün çok fazla süt içiyor.
- Do you take your tea with lemon or with milk?
- Çayını limonla mı yoksa sütle mi alırsın?
- Milk doesn't mix with water.
- Süt suyla karışmaz.
- Thanks for the milk.
- Süt için teşekkürler.
- He added a little sugar and milk to his tea.
- Çayına biraz şeker ve süt koydu.
- Finish drinking your milk.
- Sütünü içmeyi bitir.
- My friend doesn't use milk.
- Arkadaşım süt kullanmaz.
- Do you want sugar or milk?
- Şeker ya da süt ister misiniz?
- Would you like milk and sugar?
- Süt ve şeker ister misin?
- You're out of milk.
- Sütün bitti.
- I need to remember to buy some milk.
- Biraz süt almayı unutmamalıyım.
- Milk nourishes a baby.
- Süt, bebeği besler.
- Tom poured some milk into a bowl.
- Tom kaseye biraz süt döktü.
- The milk tasted sour.
- Sütün tadı ekşiydi.
- Hamisi doesn't use milk.
- Hamisi süt kullanmaz.
- Milk used to be sold in glass bottles.
- Süt cam şişelerde satılırdı.
- I was just wondering if maybe there was some more milk in the refrigerator.
- Buzdolabında biraz daha süt var mı diye merak ediyordum.
- Drink up your milk.
- Sütünün hepsini bitir.
- Here's the milk.
- İşte süt.
- I filled this glass with milk.
- Bu bardağı sütle doldurdum.
- I'd like both sugar and milk.
- Hem şeker hem de süt istiyorum.
- A baby craves its mother's milk.
- Bir bebek annesinin sütüne hasrettir.
- There is a little milk in the bottle.
- Şişede biraz süt var.
- Any milk or sugar?
- Süt ya da şeker var mı?
- She stirred the instant coffee and poured in milk.
- Hazır kahveyi karıştırdı ve sütü döktü.
- Do you have more milk?
- Biraz daha sütünüz var mı?
- Tom poured some milk from the bottle into a bowl for his cat.
- Tom kedisi için şişeden bir kaseye biraz süt döktü.
- Go fetch some milk.
- Biraz süt almaya git.
- Our milk speaks Piedmontese.
- Bizim sütümüz Piyemontece konuşuyor.
- Could you get me some milk?
- Bana biraz süt getirebilir misiniz?
- Do you think this milk is still good?
- Sence bu süt hala taze mi?
- Kate drinks lots of milk every day.
- Kate her gün çok süt içiyor.
- There isn't much milk left in the bottle.
- Şişede fazla süt kalmamış.
- I have to get some milk.
- Biraz süt almam lazım.
- People don't buy milk at this market.
- İnsanlar bu marketten süt almıyor.
- She drank a cup of milk.
- Bir bardak süt içti.
- Is that milk still good?
- O süt hâlâ iyi mi?
- Pass me the milk.
- Bana sütü uzatın.
- I need to remember to buy some milk.
- Biraz süt satın almayı hatırlamam gerek.
- I prefer milk to juice.
- Sütü meyve suyuna tercih ederim.
- Tom is pouring a glass of milk.
- Tom bir bardak süt dolduruyor.
- I have to remember to buy some milk.
- Biraz süt almayı unutmamalıyım.
- Tom doesn't like milk in his coffee.
- Tom kahvesinde sütü sevmiyor.
- A liter of milk contains about thirty grams of protein.
- Bir litre süt yaklaşık otuz gram protein içerir.
- She's going to drink some milk.
- O biraz süt içecek.
- I like milk and bread.
- Ben süt ve ekmek severim.
- Milk was sold in glass bottles.
- Süt cam şişelerde satılırdı.
- Tom has gone to the store to buy some milk.
- Tom süt almak için markete gitti.
- Do we have milk in the fridge?
- Buzdolabında sütümüz var mı?
- I wonder how long this milk has been in the fridge.
- Bu sütün ne kadar süredir buzdolabında olduğunu merak ediyorum.
- Any milk or sugar?
- Biraz süt ya da şeker?
- This cake contains flour, milk, eggs and sugar.
- Bu kekin içinde un, süt, yumurta ve şeker var.
- Tom poured milk into the glass and then handed it to Mary.
- Tom bardağa süt doldurdu ve sonra Mary'ye uzattı.
- All is not milk and honey in Canada.
- Kanada'da her şey süt ve bal değil.
- I want more milk.
- Ben daha fazla süt istiyorum.
- There is a little milk left in the bottle.
- Şişede biraz süt kalmış.
- I didn't want milk.
- Süt istemedim.
- Tom is allergic to milk.
- Tom'un süte alerjisi var.
- I usually drink a lot of milk.
- Genelde çok süt içerim.
- Cows give us milk and chickens give us eggs.
- İnekler bize süt, tavuklar da yumurta verir.
- You bought too much milk.
- Çok fazla süt satın aldın.
- When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.
- Ben küçükken, büyükannem özellikle kirpiler için küçük bir kase süt koyardı.
- There's some milk in the refrigerator.
- Buzdolabında biraz süt var.
- I told Tom to drink more milk.
- Tom'a daha fazla süt içmesini söyledim.
- Milk comes from cows.
- Süt ineklerden gelir.
- Milk is made into butter.
- Süt, tere yağına dönüştürülür.
- Would you like a glass of milk?
- Bir bardak süt ister misiniz?
- There is a little milk in the glass.
- Bardakta biraz süt var.
- Do you want some more milk?
- Biraz daha süt ister misiniz?
- The milk boiled over.
- Süt taştı.
- Fadil thought he could get the milk for free.
- Fadıl sütü bedavaya alabileceğini düşündü.
- Pass me the milk.
- Sütü uzat.
- The baby cried for milk.
- Bebek süt için ağladı.
- He satisfied his hunger with a sandwich and milk.
- Bir sandviç ve sütle açlığını giderdi.
- The glass is filled with milk.
- Bardak sütle doludur.
- The shopping list included a gallon of milk.
- Alışveriş listesi bir galon süt içeriyordu.
- It's actually rice milk.
- O aslında pirinç sütü.
- Tom asked Mary if she had drunk all the milk.
- Tom, Mary'ye sütün hepsini içip içmediğini sordu.
- Cows give us milk and chickens, eggs.
- İnekler bize süt, tavuklar ise yumurta verir.
- Tom has gone to the store to buy some milk.
- Tom biraz süt almak için mağazaya gitti.
- Yes, the milk will last till Friday.
- Evet, süt cumaya kadar dayanır.
- Milk does not agree with me.
- Süt bana uygun değil.
- Mary only drinks lactose-free milk.
- Mary sadece laktoz içermeyen süt içiyor.
- Tom stopped at a convenience store to buy some milk.
- Tom biraz süt almak için bir markette durdu.
- My friend wants milk.
- Arkadaşım süt istiyor.
- Am I allowed a little more milk?
- Biraz daha süt alabilir miyim?
- I like milk.
- Sütü severim.
- There's no milk left.
- Hiç süt kalmadı.
- I usually drink my coffee with milk.
- Ben genellikle kahvemi süt ile içerim.
- I need some milk.
- Bana süt lazım.
- People don't buy milk at this market.
- İnsanlar bu pazarda süt almazlar.
- My daughter is buying milk from the store.
- Kızım dükkândan süt alıyor.
- Do you want a cup of milk?
- Bir bardak süt ister misin?
- Tom wasn't the one who drank all the milk.
- Bütün sütü içen Tom değildi.
- I like milk and bread.
- Süt ve ekmeği severim.
- The shopping list included a gallon of milk.
- Alışveriş listesinde bir galon süt vardı.
- Tom didn't drink all the milk.
- Tom sütün hepsini içmedi.
- I need milk and sugar.
- Süt ve şekere ihtiyacım var.
- A liter of milk and a dozen eggs, please.
- Bir litre süt ve bir düzine yumurta, lütfen.
- The milk has a bad taste.
- Sütün kötü bir tadı var.
- I would like a quart of milk.
- Bir litre süt istiyorum.
- The milk went sour.
- Süt ekşidi.
- Tom put some rice milk in his coffee.
- Tom kahvesine pirinç sütü koydu.
- Bread and milk are good foods.
- Ekmek ve süt iyi gıdalardır.
- Do you want a cup of milk?
- Bir fincan süt ister misin?
- In the country of the Tuaregs, people drink camel milk.
- Tuareglerin ülkesinde insanlar deve sütü içer.
- Milk is nutritious.
- Süt besleyicidir.
- I bought milk today.
- Bugün süt aldım.
- Do you want some more milk?
- Biraz daha süt istiyor musun?
- The glass is full of milk.
- Bardak sütle dolu.
- She didn't drink the milk.
- O, sütü içmedi.
- This milk has a peculiar taste.
- Bu sütün tuhaf bir tadı var.
- Milk spoils quickly when it's hot.
- Süt sıcakken çabuk bozulur.
- I didn't drink that milk.
- O sütü içmedim.
- I've put a little bit of milk in my coffee.
- Kahveme biraz süt koydum.
- Would you like sugar and milk?
- Şeker ve süt ister misiniz?
- I almost forgot to buy milk.
- Neredeyse süt almayı unutuyordum.
- Tom advised Mary to drink more milk.
- Tom, Mary'ye daha fazla süt içmesini tavsiye etti.
- We've run out of milk.
- Sütümüz bitmiş.
- Tom poured himself some milk.
- Tom kendine biraz süt doldurdu.
- There's no milk left.
- Hiç süt kalmamış.
- You must buy milk, eggs, butter, and so on.
- Süt, yumurta, tereyağı falan almalısın.
- I gave Thomas milk and cookies.
- Thomas'a süt ve kurabiye verdim.
- Where can I find the milk?
- Nerede süt bulabilirim?
- The doctor advised me to drink more milk.
- Doktor, daha çok süt içmemi tavsiye etti.
- Do you want some milk?
- Biraz süt istiyor musun?
- I drink coffee instead of milk.
- Süt yerine kahve içerim.
- Bring me that glass of milk.
- Bana şu bir bardak sütü getir.
- She poured the milk into a bowl.
- O, sütü bir kaseye döktü.
- Tom heated the milk.
- Tom sütü ısıttı.
- Tom didn't drink the milk Mary poured for him.
- Tom, Mary'nin kendisi için doldurduğu sütü içmedi.
- Pass me the milk.
- Sütü uzatsana.
- Our milk speaks Piedmontese.
- Sütümüz Piedmontese konuşuyor.
- Could I please have a little bit more milk for my tea?
- Çayıma biraz daha süt alabilir miyim?
- The milk froze and became solid.
- Süt dondu ve katılaştı.
- Milk does not keep long in hot weather.
- Süt sıcak havada uzun süre dayanmaz.
- We don't have any milk.
- Bizim hiç sütümüz yok.
- Tom poured milk into the cup.
- Tom bardağa süt döktü.
- Milk invigorates tired men.
- Süt yorgun adamı canlandırır.
- The girl drank down the milk in one gulp.
- Kız, sütü tek yudumda içti.
- Yes, the milk is very good.
- Evet, süt çok iyi.
- Aren't you going to drink your milk?
- Sütünü içmeyecek misin?
- She stirred the milk into her coffee.
- Kahvesine süt karıştırdı.
- Bad milk tastes sour.
- Kötü sütün tadı ekşidir.
- Give me the milk.
- Sütü bana verin.
- I bought a few eggs and a little milk.
- Birkaç yumurta ve biraz süt aldım.
- I hate hot milk.
- Sıcak sütten nefret ederim.
- I was supposed to buy some milk on my way home, but I forgot.
- Eve giderken biraz süt alacaktım ama unuttum.
- Do you have some milk?
- Biraz sütün var mı?
- The man smells the milk.
- Adam sütü kokluyor.
- Where's the milk?
- Süt nerede?
- How about some milk?
- Biraz süte ne dersin?
- I took two bottles of milk.
- İki şişe süt aldım.
- Wine is the milk of old men.
- İhtiyar adamların sütü şaraptır.
- Is the milk good?
- Süt iyi mi?
- How much milk should I buy?
- Ne kadar süt almalıyım?
- Pass me the milk.
- Sütü bana ver.
- Oh, I forgot to buy milk.
- Süt almayı unuttum.
- The Masai people drink a mixture of milk and cattle blood.
- Masai insanları, süt ve sığır kanının bir karışımını içerler.
- Mary likes milk very much.
- Mary sütü çok sever.
- I want more milk.
- Daha fazla süt istiyorum.
- Milk can be made into butter, cheese, and many other things.
- Süt, tereyağı, peynir, ve daha birçok şeye dönüştürülebilir.
- Milk used to be sold in glass bottles.
- Süt eskiden cam şişelerde satılırdı.
- How much milk is there in the bottle?
- Şişede ne kadar süt var?
- I mixed milk and chocolate powder together and then added water.
- Süt ve çikolata tozunu karıştırdım ve sonra su ekledim.
- The milk will keep for two days.
- Süt iki gün boyunca taze kalır.
- There is little milk in the glass.
- Bardakta biraz süt var.
- I have an allergy to milk.
- Süte karşı alerjim var.
- Tom dunked the Oreo in milk for too long and it became soggy.
- Tom, Oreo'yu çok uzun zaman süte daldırdı ve vıcık vıcık oldu.
- Milk easily turns sour.
- Süt kolayca ekşir.
- Can I have some more milk?
- Ben biraz daha süt alabilir miyim?
- Tom poured some milk into a bowl.
- Tom bir kaseye biraz süt koydu.
- He put milk into his tea and stirred it.
- Çayına süt koydu ve onu karıştırdı.
- Tom bought too much milk.
- Tom çok fazla süt satın aldı.
- Drink your milk!
- Sütünü iç!
- The milk will keep for two days.
- Süt iki gün dayanır.
- I don't like milk in my coffee.
- Kahvemde süt sevmiyorum.
- I drank the milk that was left over from breakfast.
- Kahvaltıdan kalan sütü içtim.
- She drank a glass of milk.
- Bir bardak süt içti.
- Would you mind if I drank the rest of the milk?
- Sütün kalanını içmemin bir sakıncası var mı?
- I spilled the milk.
- Ben sütü döktüm.
- She heated the milk.
- Sütü ısıttı.
- Would you like a cup of milk?
- Bir bardak süt ister misin?
- I'd really love a cold glass of milk.
- Gerçekten bir bardak soğuk süt istiyorum.
- Milk is a good source of calcium.
- Süt iyi bir kalsiyum kaynağıdır.
- Tom wanted Mary to go to the supermarket to buy some milk.
- Tom biraz süt almak için Mary'nin süpermarkete gitmesini istedi.
- There is milk all over the kitchen floor because my wife broke the bottle.
- Karım şişeyi kırdığı için mutfağın her yerinde süt var.
- How much milk did Tom drink?
- Tom ne kadar süt içti?
- I drink coffee instead of milk.
- Süt yerine kahve içiyorum.
- In the Middle Ages, milk was still popular as a medicine.
- Orta Çağ'da süt hâlâ ilaç olarak popülerdi.
- Who drank all the milk?
- Bütün sütü kim içti?
- Tom popped into the supermarket on his way home to buy some milk.
- Tom, biraz süt almak için eve dönerken süpermarkete uğradı.
- Tom drank some milk.
- Tom biraz süt içti.
- Tom poured some milk into the glass.
- Tom bardağa biraz süt doldurdu.
- Milk is a popular beverage.
- Süt popüler bir içecektir.
- The milk tasted bad.
- Sütün tadı kötüydü.
- We make butter from milk.
- Biz, tereyağını sütten yaparız.
- Tom drinks a lot of milk.
- Tom çok fazla süt içiyor.
- He only feeds on milk and vegetables.
- O sadece süt ve sebzelerle besleniyor.
- There isn't any milk left.
- Hiç süt kalmamış.
- Have you got any milk?
- Sütün var mı?
- He added a little sugar and milk to his tea.
- O çayına biraz şeker ve süt ekledi.
- Tom wasn't the one who taught Mary how to milk a cow.
- Bir ineğin sütünü nasıl sağacağını Mary'ye öğreten kişi Tom değildi.
- How many days ago did you buy milk?
- Kaç gün önce süt aldın?
- Do you put milk in your coffee?
- Kahvene süt koyuyor musun?
- He added a little sugar and milk to his tea.
- Çayına biraz şeker ve süt ekledi.
- I usually drink my coffee with milk.
- Kahvemi genellikle sütle içerim.
- For my summer homework, I'll try to create something big with milk cartons.
- Yaz ev ödevim için süt kartonlarıyla büyük bir şey yaratmaya çalışacağım.
- Tom put some rice milk in his coffee.
- Tom kahvesine biraz pirinç sütü koydu.
- Tom drank all the milk.
- Tom bütün sütü içti.
- Pass me the milk.
- Bana sütü uzat.
- Lopez went into the kitchen for a carton of milk.
- Lopez bir kutu süt için mutfağa gitti.
- Tom poured some milk into a bowl for his cat.
- Tom kedisi için bir kaseye biraz süt koydu.
- We bought bread and milk.
- Biz ekmek ve süt satın aldık.
- Add a little more milk to my tea, please.
- Çayıma biraz daha süt ekleyin lütfen.
- Don't forget to buy milk.
- Süt satın almayı unutma.
- Get me a glass of milk.
- Bana bir bardak süt getir.
- She still buys milk.
- O hâlâ süt alır.
- My mother asked me if I could fetch some milk.
- Annem bana biraz süt getirip getiremeyeceğimi sordu.
- I stopped at the store and got some milk on my way back.
- Ben mağazada durdum ve dönüş yolumda biraz süt aldım.
- I spilled the milk.
- Sütü döktüm.
- The cat laps his milk.
- Kedi sütünü yudumluyor.
- She doesn't drink enough breast milk.
- Yeterince anne sütü içmiyor.
- Is there any milk left?
- Hiç süt kaldı mı?
- Only a little bit of milk remains in the bottle.
- Şişede sadece biraz süt kaldı.
- Can I have some more milk?
- Biraz daha süt alabilir miyim?
- Can I have a bit more milk?
- Ben biraz daha süt alabilir miyim?
- He poured the milk in a bowl.
- Sütü bir kaseye döktü.
- You're out of milk.
- Sütünüz bitmiş.
- Milk is a lot cheaper over there.
- Süt orada çok daha ucuz.
- Tom opened the fridge and took out the milk.
- Tom buzdolabını açtı ve sütü çıkardı.
- There is no milk left.
- Hiç süt kalmadı.
- It's neither milk nor whey.
- Bu ne süt ne de peynir altı suyu.
- She heated the milk.
- O, sütü ısıttı.
- My friend doesn't use milk.
- Arkadaşım süt kullanmıyor.
- There is little milk in the glass.
- Bardakta çok az süt var.
- If you want to grow up, you have to drink a lot of milk.
- Büyümek istiyorsan çok süt içmelisin.
- He added a little sugar and milk to his tea.
- O, çayına biraz şeker ve süt kattı.
- Milk is nasty.
- Süt iğrenç.
- Tom asked Mary to go to the supermarket to get some milk.
- Tom, Mary'den süt almak için süpermarkete gitmesini istedi.
- Where is the milk tea?
- Sütlü çay nerede?
- People don't buy milk from this store.
- İnsanlar, bu dükkândan süt almaz.
- I poured myself a glass of milk.
- Ben de kendime bir bardak süt koydum.
- I buy milk almost every day.
- Neredeyse her gün süt alıyorum.
- Do you think I should add more milk to the batter?
- Sence hamura biraz daha süt eklemeli miyim?
- Milk is made into butter and cheese.
- Sütten tereyağı ve peynir yapılır.
- I wonder if this milk is still good.
- Bu sütün hâlâ iyi olup olmadığını merak ediyorum.
- The milk is disgusting.
- Süt iğrenç.
- Layla is Sami's milk mother.
- Leyla Sami'nin süt annesi.
- Buy a liter of milk, and if there are eggs, buy a dozen eggs.
- Bir litre süt al, yumurta varsa bir düzine yumurta al.
- Is the milk good?
- Süt iyi midir?
- Does milk spoil quickly?
- Süt çabuk bozulur mu?
- The milk has gone bad.
- Süt ekşidi.
- Would you care for some milk and cookies?
- Biraz süt ve kurabiye ister misin?
- I need some bread and milk.
- Biraz ekmek ve süte ihtiyacım var.
- How many days ago did you buy milk?
- Kaç gün önce süt aldınız?
- She stirred the instant coffee and poured in milk.
- O hazır kahveyi karıştırdı ve sütün içine döktü.
- The kid is drinking the milk.
- Çocuk sütü içiyor.
- How much milk did you drink?
- Ne kadar süt içtin?
- He put milk in his coffee.
- Kahvesine süt koymuş.
- All of the milk was spilled.
- Sütün hepsi döküldü.
- It's actually rice milk.
- Aslında pirinç sütü.
- Do we have milk in the fridge?
- Buzdolabında süt var mı?
- Mary hasn't bought milk yet.
- Mary henüz süt almadı.
- There is some milk in the bottle.
- Şişede biraz süt var.
- Tom bought too much milk.
- Tom çok fazla süt almış.
- We have a lot more milk in the refrigerator.
- Buzdolabında çok daha fazla süt var.
- She still buys milk.
- Hâlâ süt alıyor.
- Give me the milk.
- Sütü bana ver.
- Don't forget to buy milk.
- Süt almayı unutma.
- Mary likes milk very much.
- Mary sütü çok seviyor.
- She lives on milk and vegetables.
- Süt ve sebzeyle besleniyor.
- The girl bought milk from the market.
- Kız, marketten süt satın aldı.
- I usually drink a lot of milk.
- Genellikle çok süt içerim.
- I poured myself a glass of milk.
- Kendime bir bardak süt doldurdum.
- The milk has a bad taste.
- Sütün tadı kötü.
- Tom put milk in his coffee.
- Tom kahvesine süt koydu.
- She makes a point of drinking a glass of milk every morning.
- Her sabah bir bardak süt içmeyi ihmal etmez.
- Drinking warm milk makes me sleepy.
- Ilık süt içmek beni beni uyutuyor.
- How much milk did you drink yesterday?
- Dün ne kadar süt içtin?
- Cows give us milk and chickens, eggs.
- İnekler bize süt, tavuk ve yumurta verir.
- The kid is drinking the milk.
- Oğlan sütü içiyor.
- Do you have any milk?
- Sütün var mı?
- I always drink a glass of milk before going to sleep.
- Ben her zaman uyumadan önce bir bardak süt içerim.
- Bread and milk are good foods.
- Ekmek ve süt iyi yiyeceklerdir.
- I don't like milk.
- Ben sütten hoşlanmam.
- Do you want sugar or milk?
- Şeker ya da süt ister misin?
- Be sure to pick up some milk.
- Biraz süt aldığınızdan emin olun.
- I gave Tom some milk and cookies.
- Tom'a biraz süt ve çörek verdim.
- Oh, I forgot to buy milk.
- Ah, süt almayı unutmuşum.
- He made a great deal of money selling milk.
- Süt satarak çok para kazandı.
- With flour, milk and an egg, one can bake a cake.
- Un, süt ve yumurta ile kek pişirilebilir.
- Tom doesn't like milk in his coffee.
- Tom kahvesinde süt sevmez.
- Milk is made into butter.
- Sütten tereyağı yapılır.
- I hope Tom hasn't already drunk all the milk.
- Tom'un bütün sütü içmediğini umuyorum.
- The doctor advised me to drink more milk.
- Doktor, bana daha fazla süt içmemi tavsiye etti.
- You can make a cake with flour and milk and an egg.
- Un, süt ve yumurta ile kek yapabilirsin.
- She poured milk into the cup.
- O, sütü bardağa doldurdu.
- Tom stopped drinking two gallons of milk a day.
- Tom günde iki galon süt içmeyi bıraktı.
- I always drink a glass of milk before going to sleep.
- Uyumadan önce hep bir bardak süt içerim.
- He only feeds on milk and vegetables.
- Sadece süt ve sebzeyle besleniyor.
- Milk is more nutritious than wine.
- Süt şaraptan daha besleyicidir.
- Tom wanted Mary to go to the supermarket to buy some milk.
- Tom, Mary'den süpermarkete gidip süt almasını istedi.
- I'm going to fetch some milk.
- Biraz süt almaya gidiyorum.
- I have an allergy to milk.
- Benim süte alerjim var.
- Two-percent milk tastes better than skim.
- Yüzde 2'lik sütün tadı yağsızdan daha iyidir.
- When did you buy this milk?
- Bu sütü ne zaman aldın?
- Tom advised Mary to drink more milk.
- Tom Mary'ye daha fazla süt içmesini önerdi..
- I accidentally spilled the milk.
- Sütü kazara döktüm.
- Oh, I forgot to buy milk.
- Ah, süt satın almayı unutmuşum.
- I need some milk.
- Biraz süte ihtiyacım var.
- Tom asked Mary if she had drunk all the milk.
- Tom Mary'ye bütün sütü içip içmediğini sordu.
- I'd really love a cold glass of milk.
- Soğuk bir bardak süt içmeyi çok isterdim.
- Can I have a bit more milk?
- Biraz daha süt alabilir miyim?
- Cows give us milk and chickens, eggs.
- İnekler bize süt ve tavuk, yumurta verir.
- There was only a little milk left in the bottle.
- Şişede sadece biraz süt kalmıştı.
- People don't buy milk from this store.
- İnsanlar bu dükkândan süt almıyor.
- Tom poured himself some milk.
- Tom kendisine biraz süt döktü.
- She makes a point of drinking a glass of milk every morning.
- Her sabah bir bardak süt içmeye özen gösterir.
- This milk tastes terrible.
- Bu sütün korkunç tadı var.
- Is the milk from this deer really good?
- Bu geyiğin sütü gerçekten iyi mi?
- It is no use crying over spilt milk.
- Dökülen süt için ağlamanın faydası yok.
- This milk tastes sour.
- Bu sütün tadı ekşi.
- She had her baby drink some milk.
- Bebeğine biraz süt içirdi.
- She drank a cup of milk.
- O bir bardak süt içti.
- He had barely enough money to buy bread and milk.
- Ekmek ve süt alacak kadar parası ancak vardı.
- The cow supplies us with milk.
- İnek bize süt sağlamaktadır.
- Layla didn't even know how to buy a bottle of milk.
- Leyla bir şişe sütü nasıl satın alacağını bile bilmiyordu.
- Tom poured some milk into the glass.
- Tom bardağa biraz süt döktü.
- I like milk more than juice.
- Sütü meyve suyundan daha çok severim.
- She poured milk into the cup.
- Sütü bardağa döktü.
- We make butter from milk.
- Sütten tereyağı yaparız.
- The child is drinking some milk.
- Çocuk biraz süt içiyor.
- He drinks a lot of milk every day.
- Her gün çok fazla süt içiyor.
- Tom poured a little milk for himself.
- Tom kendisine biraz süt koydu.
- I'll go see if there is any milk in the refrigerator.
- Gidip buzdolabında süt var mı diye bakacağım.
- Is the milk from this deer really good?
- Bu geyiğin sütü gerçekten iyi midir?
- We're out of milk.
- Sütümüz bitti.
- Could you get me some milk?
- Bana biraz süt getirebilir misin?
- The cat drank his milk.
- Kedi sütünü içti.
- Is this milk still good?
- Bu süt hâlâ iyi mi?
- For my summer homework, I'll try to create something big with milk cartons.
- Yaz ödevim için süt kartonlarıyla büyük bir şey yaratmaya çalışacağım.
- All of the milk was spilled.
- Bütün süt döküldü.
- He bought eggs and milk from a farmer.
- Bir çiftçiden yumurta ve süt aldı.
- Tom walked to the store to buy some milk.
- Tom biraz süt almak için markete yürüdü.
- I didn't drink the milk.
- Sütü içmedim.
- Could I please have a little bit more milk for my tea?
- Çayım için biraz daha süt alabilir miyim lütfen?
- You bought too much milk.
- Çok fazla süt almışsın.
- Drinking warm milk makes me sleepy.
- Sıcak süt içmek uykumu getiriyor.
- I've got to get some milk.
- Biraz süt almalıyım.
- Do you drink cow's milk?
- İnek sütü içer misin?
- He drank an entire bottle of milk.
- Bütün bir şişe sütü içti.
- You'd better not have drunk all the milk.
- Bütün sütü içmesen iyi olur.
- Add a little milk.
- Biraz süt ilave et.
- The milk tasted sour.
- Süt ekşimişti.
- The baby likes milk.
- Bebek süt seviyor.
- My daughter is buying milk in the shop.
- Kızım dükkandan süt alıyor.
- My mother tasted the milk.
- Annem sütün tadına baktı.
- Don't cry over spilt milk.
- Dökülen süt için ağlama.
- My life is not milk and honey.
- Hayatım süt ve bal değildir.
- Get me a glass of milk.
- Bana da bir bardak süt getir.
- I drank a glass of milk.
- Bir bardak süt içtim.
- Tom didn't drink his milk.
- Tom sütünü içmedi.
- He had barely enough money to buy bread and milk.
- Ancak ekmek ve süt almaya yetecek kadar parası vardı.
Show More (743)
|