|
- A young man named Samuel has a concern of another sort.
- Samuel adında genç bir adamın farklı türden bir endişesi var.
- The police is looking for a man named Nico Bellic a garbage collector from Brooklyn.
- Polis Brooklyn'de bir çöpçü olan Nico Bellic adında bir adamı arıyor.
- A young man named Samuel has a concern of another sort.
- Samuel adında genç bir adamın başka türden bir endişesi var.
- A young man named Samuel has a concern of another sort.
- Samuel adındaki genç adamın başka türden bir kaygısı var.
- A guy named Tom called here yesterday.
- Dün buraya Tom adında biri telefon etti.
- When I was a kid, I had a dog named Cookie.
- Çocukken Cookie adında bir köpeğim vardı.
- Tom knows a girl named Mary.
- Tom, Mary adında bir kız tanıyor.
- Tom has an aunt named Mary.
- Tom'un Mary adında bir teyzesi var.
- Tom has a brother named John.
- Tom'un John adında bir erkek kardeşi var.
- Tom went to meet some girl named Mary.
- Tom, Mary adında bir kızla buluşmaya gitti.
- Tom has a little girl named Mary.
- Tom'un Mary adında küçük bir kızı var.
- There's no one named Tom here.
- Burada Tom adında kimse yok.
- We have no record of a patient named Tom Jackson.
- Tom Jackson adında bir hastaya ilişkin kaydımız yok.
- Did Tom ever mention a Canadian named Mary?
- Tom hiç Mary adında bir Kanadalı'dan bahsetti mi?
- I don't think I know anyone named Tom Jackson.
- Tom Jackson adında birini tanıdığımı sanmıyorum.
- We're looking for a man named Tom Jackson.
- Biz Tom Jackson adında bir adamı arıyoruz.
- I had a dog named Cookie.
- Cookie adında bir köpeğim vardı.
- A girl named Mary said she was looking for you.
- Mary adında bir kız seni aradığını söyledi.
- Tom and John are both dating girls named Mary.
- Tom ve John, Mary adındaki kızlarla çıkıyorlar.
- A person named Miller wants to see you.
- Miller adında biri sizi görmek istiyor.
- Some guy named Tom said he was looking for you.
- Tom adında biri seni aradığını söyledi.
- I met a Canadian man named Tom.
- Tom adında Kanadalı bir adamla tanıştım.
- Tom has an uncle named John.
- Tom'un John adında bir amcası var.
- Did Tom ever mention a nurse named Mary Jackson?
- Tom hiç Mary Jackson adında bir hemşireden bahsetti mi?
- Tom has a pet monkey named Cookie.
- Tom'un Cookie adında evcil bir maymunu var.
- Tom has an assistant named Mary.
- Tom'un Mary adında bir asistanı var.
- I have a friend named Tom.
- Tom adında bir arkadaşım var.
- Tom is apparently dating a girl named Mary.
- Tom görünüşe göre Mary adında bir kızla çıkıyor.
- I got a call from a man named Tom Jackson last night.
- Bana dün gece Tom Jackson adında bir adamdan arama geldi.
- I have a black dog named Tiki.
- Tiki adında siyah bir köpeğim var.
- I had a hamster named Cookie.
- Cookie adında bir hamsterım vardı.
- Does Tom have a daughter named Mary?
- Tom'un Mary adında bir kızı var mı?
- A person named Ono has dropped by to see you.
- Ono adında bir kişi seni görmek için uğradı.
- Tom knows a girl named Mary.
- Tom Mary adında bir kız tanıyor.
- I used to have a friend named Tom.
- Eskiden Tom adında bir arkadaşım vardı.
- We have someone working for us named Tom Jackson.
- Bizim için çalışan Tom Jackson adında biri var.
- I don't know anyone named Tom.
- Tom adında kimseyi tanımıyorum.
- Princess Mary was captured by the powerful dragon named Tom.
- Prenses Mary, Tom adındaki güçlü ejderha tarafından esir alındı.
- I met a Canadian man named Tom Jackson.
- Ben Tom Jackson adında Kanadalı bir adamla tanıştım.
- Do you know a man named Tom Jackson by any chance?
- Tom Jackson adında birini tanıyor olabilir misin?
- We have no record of a patient named Tom Jackson.
- Bizde Tom Jackson adındaki bir hastanın hiçbir kaydı yok.
- There was a guy named Tom who used to live here.
- Eskiden burada yaşayan Tom adında bir adam vardı.
- Do you remember that Canadian guy named Tom Jackson?
- Tom Jackson adındaki Kanadalı adamı hatırlıyor musun?
- A person named Miller wants to see you.
- Miller adında bir kişi sizi görmek istiyor.
- I knew a guy named Tom.
- Tom adında bir adam tanıyordum.
- Fadil had an inappropriate and illegal relationship with a young girl named Layla.
- Fadıl'ın Layla adında genç bir kızla uygunsuz ve yasadışı bir ilişkisi vardı.
- A guy named Tom called here yesterday.
- Dün Tom adında bir adam burayı aradı.
- Tom is married and has a daughter named Mary.
- Tom evli ve Mary adında bir kızı var.
- I know a guy named Smith.
- Ben Smith adında bir adam tanıyorum.
- They arrested a man named Lee Harvey Oswald.
- Lee Harvey Oswald adında bir adamı tutukladılar.
- Princess Mary was captured by the powerful dragon named Tom.
- Prenses Mary, Tom adındaki güçlü ejderha tarafından yakalandı.
- Layla had a bodyguard named Sami Fadil.
- Leyla'nın Sami Fadıl adında bir koruması vardı.
- Tom and Mary have a daughter named Alice.
- Tom ve Mary'nin Alice adında bir kızları var.
- Sami has been spending time in the clinic with a nurse named Layla.
- Sami klinikte Layla adında bir hemşireyle vakit geçiriyormuş.
- He had a son named Qian.
- Onun Qian adında bir oğlu vardı.
- Tom is dating a girl named Mary.
- Tom, Mary adında bir kızla çıkıyor.
- When I met Tom, he was dating a girl named Mary.
- Tom'la tanıştığımda Mary adında bir kızla çıkıyordu.
- The movie is about a boy named Tom.
- Film Tom adında bir çocuk hakkında.
- Sami met a very attractive woman named Layla.
- Sami, Layla adında çok çekici bir kadınla tanıştı.
- How many people do you know who are named Tom?
- Tom adında kaç kişiyi tanıyorsun?
- I met a tall man named Ken.
- Ken adında uzun boylu bir adamla tanıştım.
- I don't know anyone named Tom.
- Tom adında birini tanımıyorum.
- I met a tall man named Ken.
- Ben Ken adında uzun boylu bir adamla tanıştım.
- A man named Carlos came to a mountain village looking for that old man.
- Carlos adında bir adam o yaşlı adamı aramak için bir dağ köyüne geldi.
- A person named Itoh wants to meet you.
- Itoh adında biri seninle tanışmak istiyor.
- A guy named Tom came to see you.
- Tom adındaki bir adam seni görmeye geldi.
- Tom sat on the steps talking to a girl named Mary.
- Tom merdivenlerde oturmuş Mary adında bir kızla konuşuyordu.
- I have an American friend named Tony.
- Tony adında Amerikalı bir arkadaşım var.
- I work for a guy named Tom.
- Tom adında bir adam için çalışıyorum.
- How many other guys named Tom do you know?
- Tom adında başka kaç tane adam tanıyorsun?
- I have a niece named Mary.
- Mary adında bir yeğenim var.
- There's a guy named Tom Jackson on death row.
- Ölüm hücresinde Tom Jackson adında bir adam varmış.
- Do you remember that Canadian guy named Tom?
- Tom adındaki Kanadalı adamı hatırlıyor musun?
- The suspect was revealed to be a young teenager named Dan Anderson.
- Şüphelinin Dan Anderson adında bir genç ergen olduğu ortaya çıkarıldı.
- Some guy named Tom said he was looking for you.
- Tom adında bir adam seni aradığını söyledi.
- The saltiest water in the world is found in Antarctica in a small lake named Don Juan Pond.
- Dünyada en tuzlu su Antartika'da Don Juan Pond adında küçük bir gölde bulunmaktadır.
- The suspect was revealed to be a young teenager named Dan Anderson.
- Şüphelinin Dan Anderson adında bir genç olduğu ortaya çıktı.
- The head of our department is a man named Tom Jackson.
- Bizim dairenin başkanı Tom Jackson adında bir adam.
- Tom sat on the steps talking to a girl named Mary.
- Tom, Mary adında bir kızla konuşarak merdivenlerde oturuyordu.
- Tom had a son named John.
- Tom'un John adında bir oğlu vardı.
- Tom has a brother named John.
- Tom'un John adında bir kardeşi var.
- When I was a kid, I had a dog named Cookie.
- Ben çocukken Cookie adında bir köpeğim vardı.
- This is a story about a little boy named Tom.
- Bu, Tom adında küçük bir oğlan hakkında bir hikaye.
- I have a brother named Tom.
- Tom adında bir kardeşim var.
- You have a son named Tom, don't you?
- Tom adında bir oğlun var, değil mi?
- Tom has a twin brother named John.
- Tom'un John adında bir ikiz kardeşi var.
- A guy named Tom was looking for you this morning.
- Bu sabah Tom adında biri seni arıyordu.
- Tom is dating a woman named Mary.
- Tom, Mary adında bir kadınla çıkıyor.
- He's a friend of mine named Jeannot.
- Jeannot adında bir arkadaşım.
- Sami had an adorable daughter named Layla.
- Sami'nin Layla adında sevimli bir kızı vardı.
- Tom's best friend is a mouse named Jerry.
- Tom'un en iyi arkadaşı Jerry adında bir fare.
- Tom has a son also named Tom.
- Tom'un Tom adında bir oğlu var.
- A guy named Tom was looking for you this morning.
- Bu sabah Tom adında bir adam seni arıyordu.
- I have a sister named Mary.
- Mary adında bir kız kardeşim var.
- A person named Williams came to see you yesterday.
- Dün Williams adında biri sizi görmeye geldi.
- No one named Tom Jackson has been reported missing.
- Tom Jackson adında kimsenin kayıp olduğu bildirilmedi.
- Have you ever heard of a man named Tom Jackson?
- Sen hiç Tom Jackson adında bir adamı duydun mu?
- It all started with a boy named Tom.
- Her şey Tom adındaki bir çocukla başladı.
- There's a telephone call from a person named Brown.
- Brown adında bir kişiden bir telefon çağrısı var.
- Tom has a younger brother named John.
- Tom'un John adında küçük bir erkek kardeşi var.
- Sami fell in love with a Muslim girl named Layla.
- Sami Leyla adında Müslüman bir kıza âşık oldu.
- I'm looking for a guy named Tom.
- Tom adında birini arıyorum.
- I got a call from a man named Tom Jackson last night.
- Dün gece Tom Jackson adındaki bir adamdan bir telefon aldım.
- Do you know a man named Tom Jackson?
- Tom Jackson adında birini tanıyor musun?
- How many kids named Tom are in your class?
- Sınıfınızda Tom adında kaç çocuk var?
- Tom also has a sister named Mary.
- Tom'un Mary adında bir de kız kardeşi var.
- Do you have a friend named Tom?
- Tom adında bir arkadaşın var mı?
- Dan met a prostitute named Linda.
- Dan, Linda adında bir fahişeyle tanıştı.
- Have you ever heard of a man named Tom Jackson?
- Tom Jackson adında birini hiç duydun mu?
- Tom has a dog named Cookie.
- Tom'un Cookie adında bir köpeği var.
- A man named Carlos came to a mountain village looking for that old man.
- Carlos adında bir adam o yaşlı adamı arayarak bir dağ köyüne geldi.
- I know a guy named Tom.
- Tom adında birini tanıyorum.
- I don't remember anyone named Tom.
- Tom adında birini hatırlamıyorum.
- Tom and I have a daughter named Mary.
- Tom ve benim Mary adında bir kızımız var.
- Do either of you know a guy named Tom Jackson?
- Sizden herhangi biri Tom Jackson adında bir adamı tanıyor mu?
- Tom met a girl named Mary last weekend.
- Tom geçen hafta sonu Mary adında bir kızla tanıştı.
- Next Friday, I'm going on a date with a girl named Mary.
- Gelecek Cuma, Mary adında bir kızla çıkacağım.
- We're looking for a man named Tom Jackson.
- Tom Jackson adında bir adamı arıyoruz.
- I met a Canadian man named Tom Jackson.
- Tom Jackson adında Kanadalı bir adamla tanıştım.
- I know a guy named Tom.
- Tom adında bir adam tanıyorum.
- I'm looking for a guy named Tom.
- Tom adındaki bir adamı arıyorum.
- Tom has an older sister named Mary.
- Tom'un Mary adında bir ablası var.
- I don't think I've ever heard of anyone named Tom.
- Tom adında birini duyduğumu hiç sanmıyorum.
- Someone named Henry said he wants to meet with you.
- Henry adında biri sizinle görüşmek istediğini söyledi.
- A long time ago when Pluto was still a planet, there was a boy named Tom.
- Uzun bir zaman önce Plüton hâlâ gezegenken, Tom adında bir oğlan vardı.
- How many people do you know named Tom?
- Tom adında kaç kişi tanıyorsun?
- Do you have a son named Tom?
- Tom adında bir oğlun var mı?
- A person named West called while you were out.
- Sen dışarıdayken West adında bir kişi aradı.
- The head of our department is a man named Tom Jackson.
- Bölümümüzün başkanı Tom Jackson adında bir adam.
- Do either of you know a guy named Tom Jackson?
- İkinizden biri Tom Jackson adında birini tanıyor mu?
- I'm having a date with a girl named Mary.
- Mary adında bir kızla randevum var.
- I knew a guy named Tom.
- Ben Tom adında bir adam tanıyordum.
- Tom has a son also named Tom.
- Tom'un ayrıca Tom adında bir oğlu var.
- Tom met a girl named Mary last night.
- Tom dün gece Mary adında bir kızla tanıştı.
- A guy named Tom asked me to help.
- Tom adında bir adam benden yardım istedi.
- Tom has a younger sister named Mary.
- Tom'un Mary adında bir kız kardeşi var.
- I just got a call from a man named Tom Jackson.
- Az önce Tom Jackson adında bir adamdan bir telefon aldım.
- A man named Slim was killed in that accident.
- O kazada Slim adında bir adam öldü.
- How many people named Tom do you know?
- Tom adında kaç kişi tanıyorsun?
- How many people do you know who are named Tom?
- Tom adında kaç kişi tanıyorsun?
- I have a brother named Tom.
- Tom adında bir erkek kardeşim var.
- Do you have a son named Tom?
- Tom adında bir oğlunuz var mı?
- A person named Jones came while you were out.
- Siz dışarıdayken Jones adında biri geldi.
- He's a friend of mine named Jeannot.
- O, Jeannot adında bir arkadaşım.
- A guy named Tom came to see you yesterday.
- Dün Tom adında biri seni görmeye geldi.
- Have you ever heard of a Canadian guitarist named Tom Jackson?
- Tom Jackson adında Kanadalı bir gitarist duydun mu hiç?
- Tom has a niece named Mary.
- Tom'un Mary adında bir yeğeni var.
- A person named Ono has dropped by to see you.
- Ono adında biri sizi görmek için uğradı.
- Someone named Henry wanted to see you.
- Henry adında biri seni görmek istedi.
- I have a cousin named Tom.
- Tom adında bir kuzenim var.
- Sami was dating a girl named Layla.
- Sami, Layla adında bir kızla çıkıyordu.
- Sami has been spending time in the clinic with a nurse named Layla.
- Sami, Leyla adında bir hemşireyle klinikte vakit geçiriyor.
- Emily has a friend named Melanie.
- Emily'nin Melanie adında bir arkadaşı var.
- Tom also has a sister named Mary.
- Tom'un Mary adında bir kız kardeşi de var.
- I just met a boy named Tom.
- Ben az önce Tom adında bir çocukla tanıştım.
- He told us a story about a boy named Tom Sawyer.
- O bize Tom Sawyer adında bir çocuk hakkındaki bir hikayeyi anlattı.
- Tom has a cousin named Mary.
- Tom'un Mary adında bir kuzeni var.
- Tom met a new girlfriend named Mary.
- Tom, Mary adında yeni bir kız arkadaşla tanıştı.
- Tom has a friend named Mary.
- Tom'un Mary adında bir arkadaşı var.
- My friend has a cat named Sock.
- Arkadaşımın Çorap adında bir kedisi var.
- Tom has a pet monkey named Coconut.
- Tom'un Coconut adında bir evcil maymunu var.
- Tom has a sister named Mary.
- Tom'un Mary adında bir kız kardeşi var.
- I met a guy named Tom in the park.
- Parkta Tom adında bir adamla tanıştım.
- Tom had a girlfriend named Mary.
- Tom'un Mary adında bir kız arkadaşı vardı.
- There was a guy named Tom who used to live here.
- Daha önce burada yaşayan Tom adında biri vardı.
- Tom got a call from someone named Mary.
- Tom Mary adında birinden bir çağrı aldı.
- Do you remember a guy named Tom?
- Tom adında bir adamı hatırlıyor musun?
- Tom is looking for a man named John Jackson.
- Tom, John Jackson adında bir adamı arıyor.
- I don't have a son named Tom.
- Tom adında bir oğlum yok.
- Tom's best friend is a mouse named Jerry.
- Tom'un en iyi arkadaşı Jerry adında bir faredir.
- How many other guys named Tom do you know?
- Tom adında kaç kişi tanıyorsunuz?
- Tom has an aunt named Mary.
- Tom'un Mary adında bir halası var.
- We met a man named Tom.
- Tom adında bir adamla tanıştık.
- A little boy named Tom asked me where Mary was.
- Tom adında küçük bir çocuk, bana Mary'nin nerede olduğunu sordu.
- Dan had been having an affair with a girl named Linda.
- Dan'in Linda adında bir kızla ilişkisi vardı.
- There are 16 characters named Tom in this novel.
- Bu romanda Tom adında 16 karakter var.
- I have a daughter named Mary.
- Mary adında bir kızım var.
- Tom has an older sister named Mary.
- Tom'un Mary adında büyük bir kız kardeşi var.
- Mary is in love with a handsome boy from her class named Tom.
- Mary sınıfından Tom adında yakışıklı bir çocuğa aşık.
- Sami's favorite mount was a mare named Layla.
- Sami'nin en sevdiği binek Layla adında bir kısraktı.
- I had a dog named Cookie.
- Benim Cookie adında bir köpeğim vardı.
- A long time ago when Pluto was still a planet, there was a boy named Tom.
- Uzun zaman önce, Plüton hala bir gezegen iken, Tom adında bir çocuk varmış.
- A man named Adolf Hitler won the local election in Namibia by a landslide.
- Adolf Hitler adında bir adam Namibya'daki yerel seçimleri büyük bir farkla kazandı.
- Do you know anybody named Tom?
- Tom adında birini tanıyor musun?
- He told us a story about a boy named Tom Sawyer.
- Bize Tom Sawyer adında bir çocuk hakkında bir hikaye anlattı.
- There's a telephone call from a person named Brown.
- Brown adında birinden telefon var.
- Sami fell in love with a Muslim girl named Layla.
- Sami, Layla adında Müslüman bir kıza aşık oldu.
- I just met a boy named Tom.
- Tom adında bir çocukla yeni tanıştım.
- Someone named Henry wanted to see you.
- Henry adında biri sizi görmek istedi.
- In 1957, the Soviet Union sent a female dog named Laika into space.
- 1957'de Sovyetler Birliği uzaya Laika adında dişi bir köpek gönderdi.
- Dan met a prostitute named Linda.
- Dan Linda adında bir fahişe ile tanıştı.
- Tom is married to a woman named Mary.
- Tom Mary adında bir kadınla evli.
- A person named Sato came to visit while you were out.
- Siz dışarıdayken Sato adında biri sizi ziyarete geldi.
- There's no one named Tom here.
- Burada Tom adında hiç kimse yok.
- Tom has a daughter named Mary.
- Tom'un Mary adında bir kızı var.
- This is a story about a little boy named Tom.
- Bu, Tom adındaki küçük bir çocuk hakkında bir hikaye.
- She has a daughter named Mary.
- Mary adında bir kızı var.
- Fadil met a charming girl named Dania.
- Fadıl, Dania adında çekici bir kızla tanıştı.
- There used to be a boy in our neighborhood named Tom.
- Eskiden mahallemizde Tom adında bir çocuk vardı.
- A man named George was staying at a hotel.
- George adında bir adam bir otelde kalıyordu.
- Tom also has a sister named Mary.
- Tom'un Mary adında bir kız kardeşi var.
- A guy named Tom came to see you yesterday.
- Dün Tom adında bir adam seni görmeye geldi.
- A person named Williams came to see you yesterday.
- Williams adında bir kişi dün seni görmek için geldi.
- Tom has an older brother named John.
- Tom'un John adında bir ağabeyi var.
- No one named Tom Jackson has been reported missing.
- Tom Jackson adında hiç kimse kayıp olarak rapor edilmemiştir.
- Have you ever met a guy named Tom Jackson?
- Sen hiç Tom Jackson adında bir adamla tanıştın mı?
- Do you remember a guy named Tom?
- Tom adında birini hatırlıyor musun?
- A person named Jones came while you were out.
- Sen dışarıdayken Jones adında bir kişi geldi.
- He had a son named Qian.
- Qian adında bir oğlu vardı.
- Tom has a younger sister named Mary.
- Tom'un Mary adında küçük bir kız kardeşi var.
- Do you know anyone named Tom?
- Tom adında birini tanıyor musun?
- I used to have a friend named Tom.
- Tom adında bir arkadaşım vardı.
- I know three girls named Mary.
- Mary adında üç kız tanıyorum.
- A boy named Tom came to see you.
- Tom adında bir çocuk seni görmeye geldi.
- They arrested a man named Lee Harvey Oswald.
- Onlar Lee Harvey Oswald adında bir adamı tutukladı.
- Tom also has a sister named Mary.
- Tom'un da Mary adında bir kız kardeşi var.
- A girl named Kate came to see you.
- Kate adında bir kız seni görmeye geldi.
- I know a guy named Smith.
- Smith adında birini tanıyorum.
- Tom has a pet monkey named Coconut.
- Tom'un Coconut adında evcil bir maymunu var.
- Have you ever met a guy named Tom Jackson?
- Hiç Tom Jackson adında biriyle tanıştın mı?
- Tom and Mary have a son named John.
- Tom ve Mary'nin John adında bir oğulları var.
- Tom has an uncle named John.
- Tom'un John adında bir dayısı var.
- I have a cat named Cookie.
- Cookie adında bir kedim var.
- A person named Jones has come to see you.
- Jones adında biri sizi görmeye geldi.
- How many men named Tom do you know?
- Tom adında kaç adam tanıyorsun?
- Mary is in love with a handsome boy from her class named Tom.
- Mary, sınıfından Tom adındaki yakışıklı bir oğlana aşık.
- Tom has a pet monkey named Cookie.
- Tom'un Cookie adında evcil bir maymunu vardı.
- Tom has a son named John.
- Tom'un John adında bir oğlu var.
- I once knew somebody named Tom, but that was a long time ago.
- Bir zamanlar Tom adında birini tanıyordum ama bu çok uzun zaman önceydi.
- I don't know anybody named Tom.
- Tom adında kimseyi tanımıyorum.
- I had a cat named Cookie.
- Cookie adında bir kedim vardı.
- A little boy named Tom asked me where Mary was.
- Tom adında küçük bir çocuk bana Mary'nin nerede olduğunu sordu.
- I'm dating a girl named Mary.
- Mary adında bir kızla çıkıyorum.
- Tom got a call from someone named Mary.
- Tom, Mary adında birinden telefon aldı.
- Tom and John are both dating women named Mary.
- Tom ve John, Mary adında bir kadınla çıkıyorlar.
- Tom says he's dated three different women named Mary.
- Tom, Mary adında üç farklı kadınla çıktığını söylüyor.
- It all started with a boy named Tom.
- Hepsi Tom adında bir çocukla başladı.
- A man named Adolf Hitler won the local election in Namibia by a landslide.
- Adolf Hitler adında bir adam Namibya'daki yerel seçimi ezici üstünlükle kazandı.
Show More (235)
|
|
- In 1957, the Soviet Union sent a female dog named Laika into space.
- 1957 yılında, Sovyetler Birliği uzaya Laika adlı bir dişi köpek gönderdi.
- Tom met a girl named Mary last weekend.
- Tom geçen hafta sonu Mary adlı bir kızla tanıştı.
- I met a tall man named Ken.
- Ben Ken adlı uzun boylu bir adamla tanıştım.
- Sami was dating a girl named Layla.
- Sami Leyla adlı bir kızla ilişki içindeydi.
- Someone named Henry said he wants to meet with you.
- Henry adlı biri seninle görüşmek istediğini söyledi.
- My friend has a cat named Sock.
- Arkadaşımın Çorap adlı bir kedisi var.
- A person named Jones has come to see you.
- Jones adlı bir adam seni görmeye geldi.
- A person named Itoh wants to meet you.
- Itoh adlı bir kişi sizinle görüşmek istiyor.
- Tom met a girl named Mary last night.
- Tom dün gece Mary adlı bir kızla tanıştı.
- The saltiest water in the world is found in Antarctica in a small lake named Don Juan Pond.
- Dünyadaki en tuzlu su Antarktika'da Don Juan Göleti adlı küçük bir gölde bulunur.
- Fadil had an inappropriate and illegal relationship with a young girl named Layla.
- Fadıl, Layla adlı genç bir kızla uygunsuz ve yasadışı bir ilişki yaşadı.
- Fadil met a charming girl named Dania.
- Fadıl, Dania adlı büyüleyici bir kızla tanıştı.
- The FBI conducted surveillance on a British diplomat named Matt Brown.
- FBI, Matt Brown adlı bir İngiliz diplomatı izlemeye almıştır.
- Tom has an older sister, Mary, and two younger sisters, but I don't remember their names.
- Tom'un Mary adlı bir ablası ve iki küçük kız kardeşi var ama ben onların isimlerini hatırlamıyorum.
- She has a daughter named Mary.
- Onun Mary adlı bir kızı var.
- Tom met a new girlfriend named Mary.
- Tom, Mary adlı yeni bir kız arkadaşla buluştu.
- How many people do you know named Tom?
- Tom adlı kaç kişiyi tanıyorsun?
- When I met Tom, he was dating a girl named Mary.
- Tom'la tanıştığımda Mary adlı bir kızla çıkıyordu.
Show More (15)
|