|
- You're the owner, aren't you?
- Sahibi sensin, değil mi?
- Tom is the owner of a very big house.
- Tom çok büyük bir evin sahibi.
- Have you spoken to the owner?
- Ev sahibiyle konuştun mu?
- I'm the owner of this house.
- Bu evin sahibi benim.
- The man standing over there is the owner of the store.
- Orada duran adam dükkanın sahibi.
- He is the owner of the liquor shop.
- Likör dükkanının sahibidir.
- This land was expropriated from its original owner decades ago.
- Bu arazi yıllar önce asıl sahibinden kamulaştırıldı.
- Tom was the owner of the only swimming pool in the city that had a diving board.
- Tom, şehirde dalış tahtası olan tek yüzme havuzunun sahibiydi.
- Is he the owner of that car?
- Bu arabanın sahibi o mu?
- The poor rabbit, terrified, whimpered in the hands of its owner.
- Zavallı tavşan dehşete kapılmış, sahibinin ellerinde inliyordu.
- The owner of Playfish is Electronic Arts.
- Playfish'in sahibi, Electronic Arts'tır.
- The owner of the store was killed during the robbery.
- Dükkanın sahibi soygun sırasında öldürüldü.
- Think of yourself as the owner of the company mentioned.
- Kendinizi bahsedilen şirketin sahibi olarak düşünün.
- Cops came with guns drawn, as I was talking to the owner on the phone.
- Ev sahibiyle telefonda konuşurken polisler silahlarını çekip geldiler.
- Who does the car belong to when the owner dies?
- Sahibi öldüğünde araba kime ait olur?
- Tom is the owner of the largest ranch in these parts.
- Tom bu bölgelerdeki en büyük çiftliğin sahibidir.
- He is the owner of the liquor shop.
- İçki dükkanının sahibi.
- Tom is the owner of the company.
- Tom şirketin sahibidir.
- Who is the owner of this house?
- Bu evin sahibi kim?
- Tom was the owner.
- Tom sahibiydi.
- We talked with the owner of the house.
- Evin sahibiyle konuştuk.
- Tom is the owner of a liquor shop.
- Tom bir içki dükkanının sahibi.
- The owner of the small dog gripped its neck and scolded it.
- Küçük köpeğin sahibi köpeğin boynunu tutarak onu payladı.
- The bitch is biting her owner.
- Dişi köpek sahibini ısırıyor.
- I'm not the owner.
- Sahibi değilim.
- I'm friends with the owner.
- Sahibiyle arkadaşım.
- The owner of this bar never sells liquor on credit.
- Bu barın sahibi asla veresiye içki satmaz.
- The police managed to track down the owner of the car.
- Polis arabanın sahibini bulmayı başardı.
- Police interviewed every single house owner in the neighborhood.
- Polis bölgedeki her ev sahibi ile görüştü.
- Tom is the new owner of Chuck's Bar and Grill.
- Tom, Chuck's Bar and Grill'in yeni sahibi.
- Tom was the owner of the only swimming pool in the city that had a diving board.
- Tom şehirde trampleni olan tek yüzme havuzunun sahibiydi.
- The man standing over there is the owner of the store.
- Orada duran adam dükkanının sahibidir.
- I found the lost cat that its owner had been looking for for a long time.
- Sahibinin uzun zamandır aradığı kayıp kediyi buldum.
- A lot of people living in our building don't like the owner.
- Binamızda yaşayan birçok insan ev sahibini sevmiyor.
- As a matter of fact, the owner of this restaurant is a friend of mine.
- Aslına bakarsanız, bu restoranın sahibi benim bir arkadaşım.
- The owner of the vehicle is Tom.
- Aracın sahibi Tom'dur.
- I know the owner.
- Sahibini tanıyorum.
- The owner of the small dog gripped its neck and scolded it.
- küçük köpeğin sahibi onu boynundan tuttu ve onu azarladı.
- You had better put the book back on the desk, for the owner will come back there.
- Kitabı masanın üzerine geri koysanız iyi olur, çünkü sahibi oraya geri gelecektir.
- This land was expropriated from its original owner decades ago.
- Bu arazi on yıllar önce asıl sahibinden kamulaştırılmıştır.
- I'm the owner of this land.
- Ben bu arazinin sahibiyim.
- Is she the owner of this house?
- Bu evin sahibi o mu?
- Give the book back to the owner.
- Kitabı sahibine geri verin.
- Tom connected the TV to the antenna that the previous owner of his house had mounted on the roof.
- Tom televizyonu, evinin önceki sahibinin çatıya monte ettiği antene bağladı.
- Tom isn't the owner.
- Sahibi Tom değil.
- I'm the owner.
- Sahibi benim.
- I'm the owner of this house.
- Ben bu evin sahibiyim.
- The owner couldn't be located.
- Sahibinin yeri tespit edilemedi.
- He is the owner of this land.
- Bu arazinin sahibi o.
- Layla was the owner of the largest ranch in the area.
- Layla bölgedeki en büyük çiftliğin sahibiydi.
- Are you the owner of this house?
- Bu evin sahibi siz misiniz?
- Tom is a small business owner.
- Tom küçük bir işletme sahibidir.
- Tom is a small business owner.
- Tom bir küçük işletme sahibi.
- Who's the owner?
- Sahibi kim?
- I found the lost cat that its owner had been looking for for a long time.
- Sahibinin uzun süredir aradığı kayıp kediyi buldum.
- Aren't you the owner of this house?
- Bu evin sahibi sen değil misin?
- The owner was also a manager.
- Sahibi aynı zamanda bir yöneticiydi.
- The business owner wants to maximize profit.
- İş sahibi kârını maksimize etmek istiyor.
- Is he the owner of this house?
- Bu evin sahibi o mu?
- I'm not the owner.
- Ben sahibi değilim.
- The owner of this apartment building lives on the third floor.
- Bu apartmanın sahibi üçüncü katta oturuyor.
- The owner lives above the store.
- Dükkan sahibi dükkanın üstünde yaşıyor.
- Tom is the owner of the largest ranch in the area.
- Tom, bölgedeki en büyük çiftliğin sahibidir.
- Police interviewed every single house owner in the neighborhood.
- Polis mahalledeki her bir ev sahibiyle görüşmüştür.
- Tom is a gun owner.
- Tom bir silah sahibidir.
- The owner of Playfish is Electronic Arts.
- Playfish'in sahibi Electronic Arts'tır.
- Tom had to pay damages to the owner of the car.
- Tom arabanın sahibine tazminat ödemek zorunda kaldı.
- Tom is the owner of this land.
- Tom bu arazinin sahibidir.
- We talked with the owner of the house.
- Ev sahibi ile konuştuk.
- They think the owner of the house is studying abroad.
- Ev sahibinin yurtdışında okuduğunu düşünüyorlar.
- It will be hard to convince the owner to sell his house.
- Ev sahibini evini satmaya ikna etmek zor olacak.
- Tom is the owner of this land.
- Tom bu arazinin sahibi.
- I am the owner of this automobile.
- Ben bu otomobilin sahibiyim.
- Tom is the new owner.
- Tom yeni sahibi.
- You're the owner.
- Siz sahipsiniz.
- Is he the owner of this house?
- O bu evin sahibi mi?
- He is the owner of the company.
- Şirketin sahibi odur.
- I'm the owner of this land.
- Bu arazinin sahibiyim.
- Give the book back to the owner.
- Kitabı sahibine geri ver.
- Who's the store's owner?
- Dükkan sahibi kim?
- The poor rabbit, terrified, whimpered in the hands of its owner.
- Zavallı tavşan, çok korkmuştu, sahibinin ellerinde inildedi.
- Layla was the owner of the largest ranch in the area.
- Leyla bölgedeki en büyük çiftliğin sahibiydi.
- As a matter of fact, the owner of this restaurant is a friend of mine.
- Aslına bakarsanız bu restoranın sahibi benim bir arkadaşım.
- Sentence Number 888,888 will bring its owner years of happiness.
- Cümle Numarası 888,888 sahibine yıllarca mutluluk getirecek.
- Allowing robots to take their own decisions can be dangerous, because they can turn against their owner.
- Robotların kendi kararlarını almalarına izin vermek tehlikeli olabilir, çünkü sahiplerine karşı gelebilirler.
- He is the owner of the company.
- O, şirketin sahibi.
- Who's the store's owner?
- Dükkanın sahibi kim?
- Who is the owner of this house?
- Bu evin sahibi kimdir?
- The bitch is biting her owner.
- Bu dişi köpek kendi sahibini ısırıyor.
- He is the lawful owner of the company.
- Şirketin yasal sahibidir.
- I'm the owner.
- Ben sahibiyim.
- Cookie hated his owner.
- Cookie sahibinden nefret ederdi.
- Who's the owner of this property?
- Bu mülkün sahibi kim?
- I'm the owner of this building.
- Bu binanın sahibi benim.
- Who does the car belong to when the owner dies?
- Sahibi öldüğü zaman araba kime aittir?
Show More (92)
|
