1 |
pal |
dost |
n. |
|
- Martha and Hanna have been pals since college.
- Martha ve Hanna üniversiteden beri dostlar.
- Look in the mirror, pal.
- Aynaya bak dostum.
- We've been pals for years.
- Yıllardır dostuz.
- Are you thirsty, pal?
- Susadın mı dostum?
- Thank you for helping me, pal.
- Bana yardım ettiğin için teşekkür ederim, dostum.
- Look in the mirror, pal.
- Aynaya bir bak dostum.
- You took the words right out of my mouth, pal.
- Lafı ağzımdan aldın dostum.
Show More (4)
|
2 |
pal |
arkadaş |
n. |
|
- I halved the money with my pal.
- Parayı arkadaşımla yarı yarıya paylaştım.
- We've been pals for years.
- Biz yıllardır arkadaşız.
- I like to chat with my pals after school.
- Okuldan sonra arkadaşlarımla sohbet etmeyi severim.
- He came with two pals.
- O, iki arkadaşıyla birlikte geldi.
- He came with two pals.
- İki arkadaşıyla geldi.
- I like to chat with my pals after school.
- Okuldan sonra arkadaşlarımla sohbet etmek istiyorum.
Show More (3)
|
3 |
pal |
oğlum |
n. |
|
- Just beat it, pal!
- Bas git oğlum!
Show More (-2)
|
4 |
pal |
ahbap |
n. |
|
- Thank you for helping me, pal.
- Bana yardım ettiğin için teşekkürler, ahbap.
Show More (-2)
|