player - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
player oyuncu n.
  • There has never been a price war, as market liquidity is controlled by a single active player.
  • Piyasa likiditesi tek bir aktif oyuncu tarafından kontrol edildiği için hiçbir zaman bir fiyat savaşı yaşanmamıştır.
  • ECHO is today, for good reason, a respected player in the game of international humanitarian aid.
  • ECHO bugün, iyi bir nedenle, uluslararası insani yardım oyununda saygın bir oyuncudur.
  • Therefore, we must also take on the role of the most important player when it comes to pushing development forward.
  • Bu nedenle, kalkınmanın ileriye götürülmesi söz konusu olduğunda en önemli oyuncu rolünü de üstlenmeliyiz.
Show More (170)
player aktör n.
  • Even during the Soviet era, Russia has always been a key player in stabilising world peace.
  • Sovyet döneminde bile Rusya dünya barışının istikrara kavuşturulmasında her zaman kilit bir aktör olmuştur.
  • The Union is still the most significant interlocutor and player we have to respond to these global phenomena.
  • Birlik hala bu küresel olgulara yanıt vermemiz gereken en önemli muhatap ve aktördür.
  • The Italian government is making progress in seeking dialogue with all the social players.
  • İtalyan hükûmeti tüm sosyal aktörlerle diyalog arayışında ilerleme kaydediyor.
Show More (14)
player çalar n.
  • Tom is a pretty good jazz saxophone player.
  • Tom oldukça iyi bir caz saksofon çalar.
  • Tom is a better bass player than Mary is.
  • Tom, Mary'den daha iyi bas gitar çalıyor.
  • What's your favorite audio player?
  • En sevdiğiniz müzik çalar hangisi?
Show More (4)