|
- To be silent is worse; all suppressed truths become poisonous.
- Sessiz kalmak daha kötüdür; bastırılan tüm gerçekler zehirli hale gelir.
- To be silent is worse; all suppressed truths become poisonous.
- Susmak daha kötüdür; bastırılmış tüm gerçekler zehirli hale gelir.
- This substance is not poisonous in itself.
- Bu madde tek başına zehirli değildir.
- Some snakes are poisonous.
- Bazı yılanlar zehirlidir.
- That stuff is poisonous.
- O şey zehirli.
- Arsine is a poisonous gas.
- Arsin zehirli bir gazdır.
- Is this spider poisonous?
- Bu örümcek zehirli mi?
- I have not eaten any poisonous mushrooms!
- Ben hiç zehirli mantar yemedim!
- The Tung tree is poisonous.
- Tung ağacı zehirlidir.
- Are wasps poisonous?
- Yaban arıları zehirli midir?
- People used to think that tomatoes were poisonous.
- İnsanlar domateslerin zehirli olduğunu düşünüyordu.
- Poinsettias are poisonous to cats and dogs.
- Atatürk çiçekleri kedi ve köpekler için zehirlidir.
- Sami crushed the poisonous pills and dissolved them into juice.
- Sami zehirli hapları ezip onları meyve suyunda eritti.
- That stuff is poisonous.
- Bu şey zehirli.
- Arsine is a poisonous gas.
- Arsine zehirli bir gazdır.
- We study a species of poisonous frog very similar to a stone.
- Biz bir taşa çok benzeyen bir tür zehirli kurbağa inceliyoruz.
- Are they poisonous?
- Onlar zehirli mi?
- Am I polishing the poisonous apples?
- Zehirli elmaları parlatıyor muyum?
- This substance is not poisonous in itself.
- Bu madde özünde zehirli değildir.
- Is it poisonous?
- Zehirli mi?
- He ate poisonous mushrooms.
- O zehirli mantarları yedi.
- Not all species of spiders are poisonous.
- Bütün örümcek türleri zehirli değildir.
- I have not eaten any poisonous mushrooms!
- Hiç zehirli mantar yemedim!
- Sami crushed the poisonous pills and dissolved them into juice.
- Sami zehirli hapları ezdi ve meyve suyunda eritti.
- People used to think that the tomato was poisonous.
- İnsanlar eskiden domatesin zehirli olduğunu düşünürdü.
- Are wasps poisonous?
- Eşek arıları zehirli midirler?
- How do you tell if a mushroom is poisonous?
- Bir mantarın zehirli olduğunu nereden anlıyorsun?
- Sami emptied the poisonous capsules into Layla's drink.
- Sami zehirli kapsülleri Layla'nın içeceğine boşalttı.
- This substance is not poisonous in itself.
- Bu madde kendi başına zehirli değildir.
- How do you tell if a mushroom is poisonous?
- Bir mantarın zehirli olup olmadığını nasıl anlarsın?
- People used to think that tomatoes were poisonous.
- İnsanlar eskiden domateslerin zehirli olduğunu düşünürdü.
- People used to think that the tomato was poisonous.
- İnsanlar domatesin zehirli olduğunu düşünürdü.
- These mushrooms are poisonous.
- Bu mantarlar zehirli.
- The most dangerous thing Tom ever wanted to try to do was to hold a poisonous snake.
- Tom'un yapmak istediği en tehlikeli şey zehirli bir yılanı tutmaktı.
- Detergent is poisonous.
- Deterjan zehirlidir.
- These mushrooms are poisonous.
- Bu mantarlar zehirlidir.
- How do you tell if a mushroom is poisonous?
- Bir mantarın zehirli olduğunu nasıl anlarsınız?
- This is a poisonous mushroom.
- Bu zehirli bir mantar.
- How do you tell if a mushroom is poisonous?
- Bir mantarın zehirli olduğunu nasıl anlarsın?
- We study a species of poisonous frog very similar to a stone.
- Taşa çok benzeyen zehirli bir kurbağa türü üzerinde çalışıyoruz.
- Poinsettias are poisonous to cats and dogs.
- Atatürk çiçeği kediler ve köpekler için zehirlidir.
- Are they poisonous?
- Zehirli mi?
- Tom isn't afraid of snakes, even poisonous ones.
- Tom yılanlardan korkmaz, zehirli olanlardan bile.
- They took Tom to the hospital to have his stomach pumped because he ate something poisonous.
- Tom'u zehirli bir şey yediği için midesini yıkamak üzere hastaneye götürdüler.
- He ate poisonous mushrooms.
- Zehirli mantar yedi.
- Tom isn't afraid of snakes, even poisonous ones.
- Tom yılandan korkmaz, zehirlilerinden bile.
- The most dangerous thing Tom ever wanted to try to do was to hold a poisonous snake.
- Tom'un şu ana kadar yapmayı denemek istediği en tehlikeli şey zehirli bir yılanı tutmaktı.
Show More (44)
|
