qualified - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
qualified nitelikli adj.
  • He is qualified for this job.
  • O bu iş için nitelikli biri.
  • The jobs created are for the highly qualified and in a sector with a future, namely high technology.
  • Yaratılan işler yüksek nitelikli ve geleceği olan bir sektör olan yüksek teknolojiye yöneliktir.
  • This requires qualified external protection, and within the EU we still need markets to be regulated.
  • Bu da nitelikli bir dış koruma gerektirmektedir ve AB içinde hala piyasaların düzenlenmesine ihtiyacımız vardır.
Show More (83)
qualified yeterli adj.
  • Am I qualified?
  • Yeterli miyim?
  • Do you think I'm qualified for that job?
  • Sence bu iş için yeterli miyim?
  • You aren't qualified to be the leader.
  • Lider olmak için yeterli niteliklere haiz değilsin.
Show More (11)
qualified kalifiye adj.
  • I am a qualified project manager.
  • Ben kalifiye bir proje yöneticisiyim.
  • Those of us who are not scientists must rely on the judgment and evaluation of professionally qualified people.
  • Bilim adamı olmayan bizler, profesyonel olarak kalifiye kişilerin yargı ve değerlendirmelerine güvenmek zorundayız.
  • Strictly speaking, he is not qualified for the job.
  • Açık konuşmak gerekirse, o bu iş için kalifiye biri değil.
Show More (8)
qualified vasıflı adj.
  • It may be hard to feel confident and qualified, too.
  • Kendine güvenmek ve vasıflı hissetmek de zor olabilir.
  • I'm fully qualified.
  • Tamamen vasıflıyım.
  • Tom isn't as qualified for the job as Mary is.
  • Tom bu iş için Mary kadar vasıflı değil.
Show More (1)
qualified uygun adj.
  • Do you think I'm qualified for that job?
  • Sence bu iş için uygun muyum?
  • It will take her at least two years to be qualified for that post.
  • Bu göreve uygun hale gelmesi en az iki yılını alacaktır.
  • Strictly speaking, he is not qualified for the job.
  • Doğrusunu istersen, o bu iş için uygun değil.
Show More (1)
qualified yetkili adj.
  • People better qualified than I on this subject have spoken strongly on the matter.
  • Bu konuda benden daha yetkin kişiler konuyla ilgili sert açıklamalarda bulundular.
  • Professionals more qualified than I have proven that this is not so.
  • Benden daha yetkin profesyoneller bunun böyle olmadığını kanıtladılar.
Show More (-1)
qualified kısmen adj.
  • Do you see that deal as a bargain?' 'That's a qualified yes.'
  • "Bu anlaşmayı bir pazarlık olarak mı görüyorsunuz?" "Kısmen evet."
Show More (-2)