suspension - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
suspension askıya alma n.
  • Top management is considering a suspension of payments.
  • Üst yönetim ödemeleri askıya almayı düşünüyor.
  • The majority in this Parliament called two weeks ago for a suspension of the EU-Israel Association Agreement.
  • Bu Parlamento'daki çoğunluk iki hafta önce AB-İsrail Ortaklık Anlaşmasının askıya alınması çağrısında bulundu.
  • The majority in this Parliament called two weeks ago for a suspension of the EU-Israel Association Agreement.
  • Bu Meclis'teki çoğunluk iki hafta önce AB-İsrail Ortaklık Anlaşması'nın askıya alınması çağrısında bulunmuştur.
Show More (10)
suspension uzaklaştırma n.
  • She was punished with a week's suspension.
  • Bir hafta uzaklaştırma cezası almıştır.
  • Tom said he's appealing his suspension.
  • Tom uzaklaştırma kararını temyize götüreceğini söyledi.
Show More (-1)
suspension süspansiyon n.
  • There must be something wrong with the car's suspension system.
  • Aracın süspansiyon sisteminde bir sorun var herhalde.
  • This jar contains a suspension of coarse particles.
  • Bu kavanoz kaba parçacıklardan oluşan bir süspansiyon içerir.
Show More (-1)
suspension askıya alınma n.
  • Portugal's 4.1% deficit in 2001 raised the question of the possible suspension of funding.
  • Portekiz'in 2001 yılındaki %4.1'lik açığı, fonun askıya alınabileceği sorusunu gündeme getirmiştir.
Show More (-2)