1 |
tidy |
düzenli |
adj. |
|
- His room never stays tidy.
- Odası hiç düzenli kalmıyor.
- Mike was a tidy man even though he lived alone.
- Mike yalnız yaşamasına rağmen düzenli bir adamdı.
- I don't keep my room very tidy.
- Odamı pek düzenli tutmam.
- Tom's workstation is usually tidier than Mary's.
- Tom'un iş yeri genellikle Mary'ninkinden daha düzenlidir.
- Tom's workstation is usually tidier than Mary's.
- Tom'un çalışma odası genelde Mary'ninkinden daha düzenlidir.
- Tom isn't tidy.
- Tom düzenli değildir.
- I don't keep my room very tidy.
- Odamı pek düzenli tutmuyorum.
- She has a a tidy apartment.
- Düzenli bir dairesi var.
- Tom's room was surprisingly tidy.
- Tom'un odası şaşırtıcı derecede düzenliydi.
- Tom's apartment is very tidy.
- Tom'un dairesi çok düzenli.
- I don't keep my room very tidy.
- Ben de odamı pek düzenli tutmam.
- His room is always tidy.
- Odası her zaman düzenlidir.
- Tom is tidy, but Mary isn't.
- Tom düzenli, ama Mary değil.
- Tom's house is tidy.
- Tom'un evi düzenli.
- His room is always tidy.
- Onun odası her zaman düzenli.
- Isn't it easier to find your stuff when your room's tidy?
- Odan düzenli olduğunda eşyanı bulmak daha kolay değil mi?
- I think Tom is tidy.
- Bence Tom düzenli.
- Tom is tidy.
- Tom düzenlidir.
- Tom is tidy, isn't he?
- Tom düzenli, değil mi?
- You're tidy.
- Sen düzenlisin.
- Always keep your office tidy.
- Ofisinizi her zaman düzenli tutun.
- You must keep your room tidy.
- Odanızı düzenli tutmalısınız.
- You're not very tidy.
- Pek düzenli değilsin.
- Are you tidy?
- Düzenli misiniz?
- Tom is tidy.
- Tom düzenli.
- I'm tidy.
- Ben düzenliyim.
- Tom's room was surprisingly tidy.
- Tom'un odası şaşırtıcı şekilde düzenliydi.
- Tom is very tidy, isn't he?
- Tom çok düzenli, değil mi?
- Tom keeps his room tidy.
- Tom odasını düzenli tutuyor.
- Mary's apartment is very tidy.
- Mary'nin dairesi çok düzenli.
- Tom keeps his room tidy.
- Tom odasını düzenli tutar.
- Isn't it easier to find your stuff when your room's tidy?
- Odan düzenli olunca eşyalarını bulmak daha kolay olmuyor mu?
- We're tidy.
- Biz düzenliyiz.
- Are you tidy?
- Düzenli misin?
- You must keep your room tidy.
- Odanı düzenli tutmalısın.
Show More (32)
|
2 |
tidy |
toparlamak |
v. |
|
- We know that almost nothing has been done to tidy matters up.
- Meseleleri toparlamak için neredeyse hiçbir şey yapılmadığını biliyoruz.
- I do not, however, think we can make a fresh start if we do not tidy things up properly.
- Bununla birlikte, işleri düzgün bir şekilde toparlamazsak yeni bir başlangıç yapabileceğimizi de düşünmüyorum.
- Laurie is tidying her room.
- Laurie odasını toparlıyor.
- I'm trying to tidy things up a bit.
- Eşyaları biraz toparlamaya çalışıyorum.
Show More (1)
|
3 |
tidy |
temizlemek |
v. |
|
- The company hired some workers to tidy the offices.
- Şirket, ofisleri temizlemeleri için bazı işçiler tuttu.
- Have you ever tidied your room?
- Hiç odanı temizledin mi?
Show More (-1)
|
4 |
tidy |
derli toplu |
adj. |
|
- Tom keeps his room tidy.
- Tom odasını derli toplu tutar.
Show More (-2)
|