tidy - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
tidy düzenli adj.
  • His room never stays tidy.
  • Odası hiç düzenli kalmıyor.
  • Mike was a tidy man even though he lived alone.
  • Mike yalnız yaşamasına rağmen düzenli bir adamdı.
  • I don't keep my room very tidy.
  • Odamı pek düzenli tutmam.
Show More (32)
tidy toparlamak v.
  • We know that almost nothing has been done to tidy matters up.
  • Meseleleri toparlamak için neredeyse hiçbir şey yapılmadığını biliyoruz.
  • I do not, however, think we can make a fresh start if we do not tidy things up properly.
  • Bununla birlikte, işleri düzgün bir şekilde toparlamazsak yeni bir başlangıç yapabileceğimizi de düşünmüyorum.
  • Laurie is tidying her room.
  • Laurie odasını toparlıyor.
Show More (1)
tidy temizlemek v.
  • The company hired some workers to tidy the offices.
  • Şirket, ofisleri temizlemeleri için bazı işçiler tuttu.
  • Have you ever tidied your room?
  • Hiç odanı temizledin mi?
Show More (-1)
tidy derli toplu adj.
  • Tom keeps his room tidy.
  • Tom odasını derli toplu tutar.
Show More (-2)