tidy

Bedeutungen von dem Begriff "tidy" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 39 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	tidy adj.	düzenli
His room never stays tidy. Odası hiç düzenli kalmıyor. More Sentences
2	Common Usage	tidy adj.	derli toplu
Tom keeps his room tidy. Tom odasını derli toplu tutar. More Sentences
General
3	General	tidy v.	temizlemek
The company hired some workers to tidy the offices. Şirket, ofisleri temizlemeleri için bazı işçiler tuttu. More Sentences
4	General	tidy v.	toparlamak
I do not, however, think we can make a fresh start if we do not tidy things up properly. Bununla birlikte, işleri düzgün bir şekilde toparlamazsak yeni bir başlangıç yapabileceğimizi de düşünmüyorum. More Sentences
5	General	tidy n.	çöp sepeti
6	General	tidy n.	tertip
7	General	tidy n.	ıvır zıvır kutusu
8	General	tidy n.	düzen sağlamaya yarayan eşya
9	General	tidy n.	ufak tefek nesnelerin konduğu kutu
10	General	tidy v.	çekidüzen vermek
11	General	tidy v.	derleyip toplamak
12	General	tidy v.	düzeltmek
13	General	tidy adj.	muntazam
14	General	tidy adj.	temiz
15	General	tidy adj.	şık
16	General	tidy adj.	oldukça büyük
17	General	tidy adj.	çok
18	General	tidy adj.	toplu
19	General	tidy adj.	tertipli
20	General	tidy adj.	hatırı sayılır (bir miktar)
21	General	tidy adj.	intizamlı
22	General	tidy adj.	epey
23	General	tidy adj.	aklı başında
24	General	tidy adj.	zeki
25	General	tidy adj.	pahada ağır
26	General	tidy adj.	kıymetli
27	General	tidy adj.	mühim
28	General	tidy adj.	uygun
29	General	tidy adj.	münasip
30	General	tidy adj.	tombul
31	General	tidy adj.	dolgun
32	General	tidy adj.	etli
Colloquial
33	Colloquial	tidy adj.	yeterli
34	Colloquial	tidy adj.	tatmin edici
Furniture
35	Furniture	tidy n.	sandalyenin kollarını örtmeye yarayan dekoratif koruyucu kaplama
36	Furniture	tidy n.	dikiş, makyaj gibi malzemelerinin saklanabileceği cepli veya bölmeli kap
37	Furniture	tidy n.	lavaboda küçük çöpleri boşaltmaya yarayan delikli bölme
British Slang
38	British Slang	tidy adj.	güzel
39	British Slang	tidy adj.	hoş

Bedeutungen, die der Begriff "tidy" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 70 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	tidy up v.	toplamak
My son surprised me by tidying up his room without being told. Oğlum bana söylenmeden odasını toplayarak beni şaşırttı. More Sentences
2	General	tidy up v.	toparlamak
It is your job to tidy up the mess left by national governments. Ulusal hükûmetlerin bıraktığı dağınıklığı toparlamak sizin işiniz. More Sentences
3	General	tidy up v.	toparlanmak
Tidy up a bit and we'll go to the movies. Biraz toparlan da sinemaya gidelim. More Sentences
4	General	keep (somewhere) tidy v.	düzenli tutmak
Our classroom was kept tidy. Sınıfımız düzenli tutuldu. More Sentences
5	General	be tidy v.	düzenli olmak
I think Tom is tidy. Tom'un düzenli olduğunu düşünüyorum. More Sentences
6	General	tidy the room v.	odayı toplamak
I tidied the room. Odayı topladım. More Sentences
7	General	tidy up v.	ortalığı toparlamak
I was just tidying up. Ortalığı toparlıyordum. More Sentences
8	General	neat and tidy adj.	temiz ve düzenli
Tom is always neat and tidy. Tom her zaman temiz ve düzenlidir. More Sentences
Colloquial
9	Colloquial	clean and tidy adj.	temiz ve düzenli
You always need something to keep your home clean and tidy. Evinizi temiz ve düzenli tutmak için her zaman bir şeye ihtiyacınız vardır. More Sentences
10	Colloquial	tidy your room expr.	odanı topla
Have you ever tidied your room? Hiç odanızı topladınız mı? More Sentences
General
11	General	tidy betty n.	şömine siperliği
12	General	tidy sum n.	büyük oran
13	General	tidy sum n.	çok sayıda olan şey
14	General	tidy sum n.	büyük ölçü
15	General	tidy sum n.	büyük miktar
16	General	tidy up v.	çeki düzen vermek
17	General	tidy oneself up v.	üstünü başını düzeltmek
18	General	tidy up v.	düzeltmek
19	General	tidy up v.	bir düzene sokmak
20	General	tidy out v.	temizlemek
21	General	tidy up v.	toplamak (dağınık bir yeri veya eşyayı)
22	General	tidy oneself up v.	kendine bir çekidüzen vermek
23	General	tidy up v.	derleyip toplamak
24	General	tidy up v.	etrafı toparlamak
25	General	tidy out v.	toparlamak
26	General	tidy oneself up v.	toparlanmak
27	General	tidy up v.	derleyip toparlamak
28	General	tidy up v.	ortalığı toplamak
29	General	tidy up v.	bir çekidüzen vermek
30	General	tidy one's hair v.	saçlarını düzeltmek
31	General	tidy one's hair v.	saçını düzeltmek
32	General	be tidy v.	tertipli olmak
33	General	tidy up the house v.	evi toplamak
34	General	tidy the house v.	evi toplamak
35	General	tidy up the room v.	odayı toplamak
36	General	tidy up the kitchen v.	mutfağı toplamak
37	General	tidy up the kitchen v.	mutfağı toparlamak
38	General	tidy up v.	etrafı toplamak
39	General	tidy up the kitchen v.	mutfağı toparlamak/düzeltmek
40	General	tidy up the kitchen v.	mutfağa çeki düzen vermek
41	General	tidy [obsolete] adj.	nezih
42	General	tidy [obsolete] adj.	tam zamanında olan
43	General	tidy [obsolete] adj.	çalışkan
44	General	tidy [obsolete] adj.	maharetli
45	General	tidy [obsolete] adj.	titiz
46	General	tidy [obsolete] adj.	yerinde
47	General	tidy [dialect] adv.	tertipli bir şekilde
48	General	tidy [dialect] adv.	düzgünce
49	General	tidy [dialect] adv.	muntazaman
Phrasals
50	Phrasals	make something tidy v.	(odayı vb) düzeltmek
51	Phrasals	tidy up something v.	bir şeyi düzeltmek/düzene koymak
52	Phrasals	tidy up after someone v.	birinin dağınıklığını toparlamak
53	Phrasals	tidy away [brit] v.	etrafı toparlamak üzere (bir şeyi) yerine koymak
54	Phrasals	tidy up after someone v.	birinin pisliğini temizlemek
55	Phrasals	tidy up after v.	(birinin) pisliğini temizlemek
56	Phrasals	tidy up after v.	(birinin) dağınıklığını toparlamak
Colloquial
57	Colloquial	clean and tidy adj.	derli toplu
58	Colloquial	tidy your room expr.	odanı düzelt
59	Colloquial	keep the desk tidy expr.	sıranızı temiz tutun
Idioms
60	Idioms	keep something tidy v.	düzenli tutmak
Speaking
61	Speaking	keep your classroom tidy expr.	sınıfınızı düzenli tutun
62	Speaking	keep the classroom tidy expr.	sınıfı temiz tutun
63	Speaking	keep the classroom tidy expr.	sınıfı düzenli tutun
64	Speaking	keep the classroom tidy expr.	sınıfı temiz tut
65	Speaking	keep your room tidy expr.	odanı düzenli bırak
66	Speaking	keep your room tidy expr.	odanı düzenli tut
Trade/Economic
67	Trade/Economic	tidy sum n.	yüksek miktarda kazanç/fiyat
Marine
68	Marine	clean and tidy adj.	neta
Botanic
69	Botanic	tidy tips (layia platyglossa) n.	kaliforniya'ya özgü, beyaz renkli çiçek başları olan tek yıllık bir bitki
British Slang
70	British Slang	bang-tidy adj.	seksi